Solucanın bile ideolojisi vardır

   
 Kıbrıs'ta, "'Evet' deyin çağ atlayın!" diye Türk tarafını kandırdılar.
 Oyunun içinde BM vardı, AB vardı, ABD ve maalesef bütün bu mihraklarla birlikte hareket eden bir Ankara vardı..
Bu yalanlara inanıp "Yes be annem!" diye meydanları dolduranlar bugün artık kandırıldıklarını 'yaşayarak görmüş ve öğrenmiş' bulunuyor. BM kılıflı bu Haçlı tuzağına, bereket ki Rum tarafı "hayır" dedi de, Kıbrıs hepten (henüz)Rumlaşmadı. Şayet Rumlar da "evet" deseydi, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmak için gün sayan Sayın Gül'ün ifadeleri ile, Türkiye Ada'dan askerini çoktan çekmiş olacaktı.
Benzer ve sonuçları bakımından çok daha tehlikeli bir oyun yakın zamanda Türkiye'de de sahneye konacak ve oyunun adı da muhtemelen "Demokratik Anayasa" olacak.
Türkiye'de bütün anayasaların askerler tarafından yapıldığını, ülke kalkınamadı ve Türkiye'de devlet millet kaynaşması bir türlü gerçekleşemedi ise, bunun esas sebebinin de işte bu asker tarafından yapılan anayasalar olduğu topluma bir güzel empoze edilecek."Anayasaların ideolojisi olmaz" lafları televizyonlardan beyinlerimize, gazetelerden gözlerimize günler, haftalarca  çarpılacak. Ardından, "Devletin ideolojisi olmaz!" safhasına geçilecek ve, "Artık gün milletin kendi anayasasını yapma günüdür!" denilerek kollar sıvanacak. Bu hareketleri ABD alkışlayacak, Avrupa Birliği alkışlayacak. "AB'ye girdik" diye Ankara'da öğle vakti havai fişek gösterisi yapılması gibi, ortalık göbek atan, "Bize bugünleri gösterenlerden Allah razı olsun!" diyen süper zekâlılarla dolup taşacak.
Oysa insanımızın "Allah razı olsun!" diye dua ettikleri aslında Irak'ı kan gölüne çeviren Amerika, Kıbrıs Rum tarafını (Türkiye'yi de aşağılayarak kaşla göz arasında) üye yapan AB olacak, Kıbrıs Rum kesimi olacak, hatta hatta PKK olacak, ASALA olacak, çünkü millete "Sivil Anayasa" yahut "Milletin yaptığı anayasa" diye takdim edilen şey, gerçekte işte bütün bu mihrakların istediği,  "Mahalli İdareler Yasası" kılıfı altında içine "Eyalet sisteminin" gizlendiği bir anayasa olacak. İşte bu mihraklar içimizdeki ortakları ve olup biteni doğru okuyamayan gafillerin işbirliğiyle hedefe varmak için, "Modern anayasalarda ideoloji yoktur, çünkü şahısların ve partilerin ideolojisi olur, devletlerin ideolojisi olmaz!" yalanına sarılacaklar. Yani bir yalanı bir ilimmiş ve dünyanın hiçbir yerinde olmayanı dünyanın her yerinde varmış gibi Türk milletine pazarlayacaklar.
Oysa, "Modern anayasalarda ideoloji bulunmaz!" ve "Devletin ideolojisi olmaz" demenin bizzat kendisi bir "ideoloji"dir ve bu ideoloji de, "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler!" diyen Siyonizmin kendini kamufle etmek için adına "Kapitalizm" dediği ideolojinin ta kendisidir. "Devletin ideolojisi olmaz" demek, "Devletin kendi milleti ve diğer milletlerle ilişkilerini tanzim kodu olan anayasayı" öylesine ideolojiden arındıralım ki, devlet ve devletin egemenlik alanı olan vatanımız, "Bırakalım yapsınlar, bırakalım geçsinler!" ideolojisini bütün dünyaya dayatanların çiftliği haline gelsin demektir. Bu bilerek yapılsa da budur, bilmeyerek, iyi niyetle yapılsa da budur. Yıllarca aşağılaya aşağılaya Türk insanına "Benden adam olmaz" dedirten ve onu "Ne varsa Batıda var" noktasına getiren Siyonist operasyon ve bu operasyonun Ankara'daki taşeronları ABD anayasasının bir ideolojisinin olmadığını söyleyebilirler mi? İsrail anayasasının ideolojisi yok mudur? Gerçi AB'nin henüz bir anayasası yok amma orada da tartışılan, "AB Anayasası'na Vatikan'ın ruhu sinsin mi sinmesin mi?" meselesi değil midir? Fransız anayasasının, İtalyan anayasasının, yazılı kuralları olmadığı bilinen İngiliz anayasasının ideolojisi yoktur diye kim diyebilir?
Türk Anayasasının bir ideolojisinin olmamasını isteyen bu mihraklar işte bunu aslında kendi anayasalarında var olan ideolojilerinin gereği olarak söylüyorlar; bizimkiler bunu niye görmüyor?
Anayasaları izin vermese ABD, Afganistan ve Irak'ı işgal edebilir, İngiltere, İtalya ve diğer AB üyesi ülkeler bu işgallerde ABD'nin yanında yer alabilirler miydi?
Kim bu işgaller için, "Bir ideolojinin ürünü değildir!" diyebilir? "Haçlı seferi başlattım" diyen ABD Başkanı ve "Irak'a asker göndermekte inançlarım bana yön verdi!" diyenler, İngiltere ve İtalya başbakanları değil miydi!
Bırakınız devletleri her canlının bir ideolojisi vardır
Bir solucanın bile..

Yazarın Diğer Yazıları