Numaracı Hainler!

Brüksel’den ahkâm kesen, meşrebi ve kişisel  “tercihleri”  malûm bir yazar; her fırsatta,  Orduya ve Türk Milliyetçiliğine kin kusan bir köşe yazarı- Hadi Uluengin var... O ve ihanette refiki,  2.Cumhuriyetin,  “banisi”  , şeytanın küçük bacağı Ahmet Altan,   AKP  “Zaferinden sonra 2. Cumhuriyet Kuruldu”  diye bayram ediyorlar.  Uluengin, 2. Cumhuriyetle yetinmeyip. 5.Cumhuriyeti istiyor. Bu sözleri,  ona, manşetinde  “Türkiye Türklerindir” sözleri, hala duran HÜRRİYET gazetesinde, o  “mümtaz”  köşeyi veren Ertuğrul Özkök bile sinirlenmiş.
Cumhuriyet gazetesinde Hikmet Çetinkâyâ. Adamın cibilbiyetini. Türklüğe ve “Statüko Zaptiyeleri”  dediği TSK’ne düşmanlığını ve ne  “mal”  olduğunu yazmış. Atatürk düşmanlığının, örneklerini vermiş.
Bu adam. Acaba neden bu kadar Atatürk, milliyetçilik ve Ordu düşmanı? Askerlik yapmışsa, bu vatan görevi, bizleri onurlandırdığı halde, onda  “travmalara” yolaşmış olacak!

Neden orada!

Özkök’e, sorarlar; pekiyi sen bu adamın ne olduğunu bilmez misin? 
Sırası gelmişken önceki günkü medya konusundaki yazıma bir zeyl yapayım; Doğan Grubu, acaba, bu adam gibi ordu ve milliyetçilik düşmanlarına neden köşe verir? Sayın Aydın Doğan, kendisine bunu sorduğumda,  “bizimki market, her çeşitten bulunur”  demişti, İyi de,  acaba, bu çeşite olanlar neden daha çok - ve özellikle, o gruptaki bir  “ek”  ,   liboşların  - sözde aydınların yığınağı?  Ve Emin Çölaşan,   “kovan”  Sayın Aydın Doğan, bu zata,neden  yol vermez de, imkan verir’?  Altan da İktidara bağlı veya bağımlı bir gazetesinin başköşesinde değil mi? Uluengin, Altan’a sormuş: “Beni Hürriyet’ten kovarlarsa, yanına alır mısın?” diye!  Hiç merak etmesin, alır - alırlar;  “market”  aynı market.  

Kuyruklar biri birine değiyor
 
İktidar da eminim zaferlerinden 2.Cumhuriyeti çıkaran bu adamlardan hoşnuttur... Anlaşılan şu ki,  bu sözde aydınların kuyruklarıyla AKP’nin, bundan sonra,  “2.Cumhuriyet” döneminde yapacaklarının, kuyrukları bir yerlerde,  biri birlerine değiyor.  “Takkeli”  veya  “takkesiz,”  2.Cumhuriyete hele bır kere kurulsun ve arkaları yer etsin,  kozlarını pay etmeleri için, 5.Cumhuriyete kadar yol var.

Kaleler

“Tehlikenin farkındayız”  dedik; milyonlar Laik Cumhuriyeti korumak için sokaklara döküldü. Sonra ne oldu. ? Bunun, doğru bir  “teşrihini”  ve bundan sonra da ne olacakların, “ teşhisini”  yapmak gerek! ,
Bugün gerçek şu ki, “Birinci Cumhuriyetin kaleleri”, hem de gözlerimizin önünde  “düşüyor” . Çiçek, gözlerimizin önünde büyürken, fark etmedik, ama Atatürk’ün kalesi Çankaya’ya, gül gibi, yerleşti. Ve şimdi de tohumları serpilmekte! .
Bundan sonra hedef Cumhuriyetin kalelerini - Eğitimi, Yargıyı düşürmek vb. hazırlıkları  “Sivil Anayasada!”
Tabii, sırada  “özgür medya”  kalesi ve de bu arada   “milliyetçi”  CHP  “kalesini”  de, içinden bölerek yıkmak da var! Milliyetçi Deniz Baykal’ın yerine Sorosçu Mustafa Sarıgül gelecek!

Kadrolar

“İkinci Cumhuriyetin”  kadroları da çoktan beri hazırlanıyor- ve yerleştiriliyor bile! Polis Koleji imtihanlarında yapılan yolsuzlukla, cemaatlerin adamlarını Emniyete sokma çabaları deşifre oldu. .
Fethullah Hoca şimdi başka yerlere de el atmış. Mesela, benim de mezun olduğum. Robert Kolej’e vb. Amerikan Kolejleri, Protestan misyonerler kurmuşlardı, ama ben şahsen bilirim,  bu okullarda bizleri İslamiyet’ten, Türk milliyetçiliğinden ayırmak teşebbüsü olmamıştır ve bunun tek örneği yoktur. Ancak Fethullah Hocanın misyonerleri, şimdi, öğrencileri, Atatürkçülüğe, milliyetçiliğe karşı hazırlamaktalar , “müritleri” , kaymakamlıklara adliyeye yerleştirilmekteler.

Son kale

Sıra son  “kaleye”  ,Türk Ordusuna da gelecek!  Zaten yabancı medyada, içimizdekilerden ,bilgi ve b tüyo olan yazarlar, Orduya ve  “işgüzar generallere” artık sıra geldiğini,  “haber”  veriyorlar...
 “Sivil Anayasada”  Askeri Yargıyı kaldırmanın, askeri okullara İmam Hatip Okulu mezunlarının alınmalarını da sağlamanın- Genelkurmayı Milli Savunma Bakanlığına bağlamanın zemini hazırlanıyor. Bu Anayasa’da olmasa bile yeni Anayasa revizyonlarında mümkün ve olası!
 “Olmaz, olmaz”  demeyin: ne  “olamaz”  dediklerimiz oldu ve olmakta!... bizler “Tehlikenin Farkında”  iken!

Yazarın Diğer Yazıları