Söğütözü-İşi özü!

Önceki günkü YENİÇAĞ’ın, birinci sayfasındaki fotoğraf, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, MHP’yi, önce değiştirmek ve sonra da tüketmek “misyonunun  resmidir”...
Milliyetçiler için büyük manevi anlamı olan geleneksel, “726. Ertuğrul Gaziyi Anma Söğüt Şenlikler’inde” AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’la, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, boyunlarında, geleneksel bandanalar, el ele, kol kola ve “ev sahibi” Bahçeli de Erdoğan’a yol veriyor.
Bu “yolda” herhalde Erdoğan önde, Bahçeli de peşinde... Başbakan’ın makamına saygıdan mı yoksa, artık AKP yörüngesine girdiği için mi?
Milliyetçi “görünmek” Erdoğan için kolay. Seçim kampanyasında MHP ve Bahçeli hakkındaki ağır sözlerini unutturmak da, takiyye icabı...  “Türkiyelilik” ve “Türklerin alt kimlik” olduklarını söylemiş olan Erdoğan, geçenlerde “örste demir de dövmüş”, seçimlerde “tek millet-tek vatan- tek bayrak” a sığınmıştı. Ama ya Sayın Bahçeli? O da Erdoğan’a ve AKP’ye karşı söyledikleriyle mangalda kül bırakmamış ve milliyetçileri coşturmuştu.  Acaba Bahçeli zemin ve zaman icabı iktidarın peşine takıldıktan sonra “fazla milliyetçi” görünmemek ve böylelikle liboşlara da yaranmak mı ister? Yoksa iktidardan beklentileri mi var?

İpi kim verdi?
Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı seçim oturumuna katılmakla AKP ‘ye, Gül’ü Çankaya’ya çıkarmak için ip verdiği inkâr edilemez bir gerçek. İpi ile kuyuya inilmese de Gül, Çankaya’ya onun ipiyle çıktı işte! 
Şimdi de açıkça Erdoğan hükümetine “yol” - destek veriyor...
Bazıları  derler ki, Bahçeli bu dönüşü ülkenin huzuru - veya Erdoğan’ı köşeye sıkıştırmak için yapıyor. Geçiniz efendiler; tevil götürmüyor! 

Devlet dirayet ve basiret
 
Devlet Bahçeli’nin ne kadar dirayetli bir devlet adamı olduğu Ecevit koalisyonunda Başbakan Yardımcısı iken, APO’nun asılmamasına destek olmasından, politikacı olarak da engin vizyonu ve basireti erken seçim yapılmasını istemesinden belli idi. AKP’nin, tek başına iktidara gelmesine de o sebep olmuştu. Mehmet Ali Kışlalı yazıyor: “Avrupa Birliği ile yakın işbirliği içinde olan büyük iş çevreleri, Ecevit’in DSP’sine lider aradılar. Bunu başaramayınca koalisyonun üçüncü ortağının da desteğini alarak hükümeti erken seçime götürmeyi başardılar. Bu oyunda kendilerine en büyük desteği Ecevit’in uyarısına karşın Bahçeli vermişti. Bahçeli bundan sonra da anlaşılan, AKP iktidarının “yerleşmesine” payanda olacak. 

Türkeş

Bütün bu olanlardan dolayı eminim Rahmetli Türkeş’in kemikleri sızlıyordur. Sırası geldiği için açıklamalıyım; yakından bilirim ki, Başbuğ, Bahçeli’den pek hoşnut olmamıştı - ona pek güvenmezdi. 
Merak ediyorum; şimdi, Bahçeli’nin bu engin vizyonu -dirayetli siyaseti karşısında, MHP’deki gerçek MHP’liler ne düşünüyorlar ve ne yapacaklar? Mesela Tuğrul Türkeş ne düşünüyor? Yoksa onlar da,  zamana ve zemine mi uydular?
Ve Sabahattin Önkibar gibi ben de soruyorum; ” Seçimlerde bu partiden seçilmiş, Dışişleri Bakanlığı’nın değerleri bilinen iki deneyimli diplomatı; Gündüz Aktan ve Bölükbaşı’nın katkılarından Bahçeli yararlanabilecek mi onlar da bu “siyasete” uyacaklar mı? Acaba Bahçeli’nin politikasında büyük bir hikmet var da naçizane bizler mi anlamıyoruz, derinliğine vakıf değiliz!!!

Kıssadan hisse 
Hani eski bir fıkra vardır; Adamın biri kahvehaneye girmiş ve “Hey var mı bana yan bakan” diye bir nara atmış. Oradan, güçlü kuvvetli biri ayağa kalkmış; “Var ulan, ne yapacaksın?” demiş. Narayı atan, gelmiş adamın boynuna elini atmış. “Var mı bize yan bakan” diye nara savurmuş...
Teşbihte hata olmaz.

Yazarın Diğer Yazıları