İftarda papaz duası

“Dinlerarası Diyalog” adı altında iftar yemekleri veriliyor ve bu yemeklerde papaz dua ediyor, Müslümanlar da,  “Amin!” diyor. Herhalde bu fotoğraf da  “Kıyamet âlameti” fotoğraflarından bir fotoğraftır.
Çünkü bir Müslüman için dûa, kulun Allah(c.c.)’tan talebidir ve papazın aklı ve kalbindeki Allah ile Müslüman’ın inandığı Allah aynı Allah değildir.  “Kaç Allah var ki, öyle yazıyorsun” diyenlere, “Sen git bu soruyu Müslüman’ların duasına ‘amin’ dediği papaza sor!”  diyerek konuya dönüyorum.
Bu iftarlarda başrolleri Vatikan’a bağlı papazlarla Fener’e bağlı papazlar oynuyor. Fener papazının Müslüman Türk için neler düşündüğünü, Fener Patriği Grigoryus’un Rus Çarı’na yazdığı mektuptan öğrenebiliyoruz:
“- Türkleri maddeten ezmek ve yıkmak asla mümkün değildir. Çünkü Türkler çok sabırlı ve mukavemetli insanlardır. Gayet mağrurdurlar ve izzet-i nefis sahibidirler. Bu hasletleri de, dinlerine bağlılıklarından, kadere rıza göstermelerinden; padişahlarına, kumandanlarına, büyüklerine olan itaatlerinden gelmektedir.
Türkler zekidirler ve kendilerini müspet yola sevk ve idare edecek reislere sahip oldukları müddetçe de çalışkandırlar. Gayet kanaatkardırlar. Onların bütün meziyetleri, hatta kahramanlık ve şecaat duyguları da, an’anelerine olan bağlılıklarından, ahlaklarının selabetinden gelmektedir. Türklerde evvela itaat duygusunu kırmak ve manevî bağlarını yok etmek, dini metanetlerini za’fa uğratmak icap eder. Bunun da en kısa yolu, millî ve mânevî an’anelerine uymayan harici fikirler ve davranışlara onları alıştırmaktır. Türkler, dış yardımı reddederler; haysiyet duyguları buna manidir. Velev ki, geçici bir süre için zahiri kuvvet ve kudret verse de, Türkler, dış yardıma alıştırılmalıdır.
Maneviyatlarının sarsıldığı gün, Türkleri kendilerinden şeklen çok kudretli, kalabalık ve maddi vasıtaların üstünlüğü ile yıkmak mümkün olabilecektir. Bu sebeple Osmanlı Devleti’ni tasfiye için, mücerret olarak harp meydanlarındaki zaferler kafi değildir ve hatta sadece bu yolla yürümek, Türklerin haysiyet ve vekarını tahrik edeceğinden hakikatlere nüfuz edebilmelerine sebep olabilir. Yapılacak olan, Türklere bir şey hissettirmeden bünyelerindeki bu tahribatı tamamlamaktır.”
Şimdi de Vatikan papazının, hatta o meşhur  “Dinlerarası Diyalog” fikrini ortaya atan Misyoner Taşkilâtı’nın lideri olan Louis Massigon’a kulak verelim:
“- Müslümanların her şeyini tahrip ile mahvettik. Dinleri, inançları, ahlakları, dine bağlılıkları ve insani duyguları mahvoldu. Onların milli manevi değerlerini batı medeniyeti potasında eriterek kendimize benzettik ve İslamiyet’ten uzaklaştırdık.
İslamiyet’i öğrenmeyi, yaşamayı, namaz kılmayı ve Kur’an-ı Kerim öğrenmeyi suç ve gericilik olarak göstermeyi başardık ve artık hiçbir şeye tam olarak inanmıyorlar. Ehli Sünnet İtikadı başta gelen düşmanımızdır. Bu itikadı geçmişte sapık inançlara kanalize ettik. Son yıllarda ise bazı ilahiyatçılarla 14 asırlık dinlerini, itikatlarını, ibadetlerini tartışılır hale getirdik.  Derin bir boşluğa düşürdük ve bundan sonra siz misyonerlerin işi daha kolaylaştı. Maaş bağlayarak, vize vaadi, yurt dışında iş imkanı hatta fuhşu kullanarak ’Müslümanları Hıristiyan’ yapınız !”
Şu gün Vatikan aynı Vatikan’dır.
Fener aynı Fener’dir.
Peki, Vatikan’daki Papa 16. Benedictus ne demiş, onu da İngiliz Daily Mail gazetesinin haberinden aktaralım: “- ‘Dini Özgürlüğünü Savunma’ adlı bir konuşma yapan Papa, Müslüman milletlerin, Hıristiyanlara baskı yaptığını ve ikinci sınıf vatandaş muamelesini reva gördüğünü söyledi.”
İşte “Diyalog” cu Vatikan bu..
Peki  “Diyalogcu” Bartholomeos’un Fener’i, Rus Çar’ına mektup yazan Grigoryus’un Fener’inden farklı mı? Tabii ki değil, şayet farklı olsaydı,  “Kin Kapısı”  dediği kapıyı açar, Diyanet İşleri Başkanlığı ve diğer kurumların verdiği iftar yemeklerine,  “Türk Ortodoks Kilisesi’ni temsilen Sevgi Erenerol  iftara çağrılırsa, ben o iftara gelmem!”  şartı koymazdı. “Dinlerarası Diyalog” adı altında Müslümanlara, işte bu papazların duasına  “Amin”  dedirtiliyor.. Filistin perdeleniyor, Afganistan, Irak, Karabağ ve genelde İslâm âlemi, özelde ise Türkiye üzerine oynanan Haçlı/Siyon operasyonları perdeleniyor..

Yazarın Diğer Yazıları