Sınırınızı geçecekler, askerinize saldıracaklar onlarca insanınızı öldürecekler ve hatta son olayda olduğu gibi sekiz askerinizi de beraberinde alıp sınır ötesine savuşacaklar. Sizse orası bir başka ülke deyip, görüşmeler ve konuşmalarla sorunu çözmeye çalışacaksınız. Türkiye sınırı geçilmiş ve saldırıya uğramış bir ülkedir. Türkiye sınır ötesi operasyonu yapmadan sınırlarının ötesinden organize ve büyük bir saldırıya muhatap olmuştur. Türkiye’de siyaset, iş ve medya dünyasında yaygın ve etkin konumda bulunanlar bu saldırıların sineye çekilmesini ve dolaylı olarak da Türkiye’nin kendisini savunmaması gerektiğini yazıyorlar. Onlara göre Türkiye kendisini savunmamalıdır, çünkü;
-Sınır ötesi operasyon, PKK’nın oyununa gelmektir. PKK Türk Ordusunu Irak bataklığına çekmek istiyor. Bataklığa girilmemeli ve bu oyuna gelinmemelidir!
-Irak’ın Kuzeyine daha önce de yirmi dört sınır ötesi operasyon yapıldı. Ancak terör örgütünün kökü kazınamadı. Bu kez yirmi beşincisi yapılacak askeri harekât çözüm olamaz!
-PKK sorunu sadece askeri yöntemlerle çözülemez. Sorunun üzerine siyasi, sosyal ve ekonomik araçlarla gidilmelidir. Başbakanın “Silahı bıraksınlar, dertleri neyse Meclis’e girip anlatsınlar” söylemi teröre karşı bir açılımdır, dikkate alınmalıdır!
-PKK’nın Türkiye’ye karşı saldırılarını ABD’de Ermeni Tasarısı gündemdeyken yoğunlaştırmasının amacı ABD ile Türkiye’nin arasını daha da açmaktır. Türkiye’nin sınır ötesi müdahalesi ABD ile ilişkilerin bozulması anlamına gelir. Türkiye ABD ile ilişkilerini bozmamak için tek başına operasyona kalkışmamalıdır.
-ABD  “Bu aşamada sınır ötesi operasyon yaparsanız, Ermeni tasarısına da, ortak çıkarlarımıza da zarar verir”  diyerek, en iyisi uslu uslu oturup, olanı biteni sineye çekmek olduğunu söylüyor.
-Başkan Bush, “Irak’ta her türlü işgale(!) karşıyız. Türkiye’nin Irak’a sınır ötesi operasyon yapması, Türkiye’nin çıkarına değildir”  diyor!
-Barzani, Türkiye’yi bataklığa çekmek istiyor; böylece Kürt devletinin oluşmasına müsait bir ortam oluşturmaya çalışıyor. Barzani’nin oyununa gelinmemelidir.
-PKK, Türkiye’yi Irak bataklığına çekip Kürt-Türk savaşı çıkartmak amacındadır. Bu oyuna da gelinmemelidir!
-Bölge haritalarını yeniden çizmek isteyen, petrol fiyatlarının artmasından çıkar sağlayanlar PKK’yı desteklemektedir. Onların oyununa gelinmemelidir!
-Ciddi bir askeri operasyona karar verilmesi halinde Güneydoğu’da ciddi sonuçlar doğacaktır. Bazı milletvekilleri bu bağlamda  “Türkiye’nin sınır ötesi bir hareketinin ülke içinde neden olacağı tepkileri dikkate almak gerekir” diyerek uyarıda bulunmuşlardır.
-Zengin ve özgür Türkiye’nin en kritik konusu, Avrupa’ya yürüyüşün durmamasıdır. Kuzey Irak üzerinden birileri küçültülmüş bir Türkiye yaratmak istiyor. Türkiye Ortadoğu’nun bir parçası olmak ile dünyanın bir parçası olmak arasında kalmıştır. Sınır ötesi operasyon Türkiye’yi Beyrut, Belgrad ve Bağdad yapmaya yöneliktir.
-Sınır ötesi operasyon, AB ile olan ilişkilere büyük zarar verir; AB ile ilişkileri sürdürebilmek çok önemlidir. 
-Kuzey Irak’a girmenin halka moral vermek dışında abes olduğunun en büyük kanıtı yurt içinde terörist saldırıların durdurulamamasıdır! Yurt içinde duruma hâkimiz ve asker istediği harekâtı yapabiliyor. Ama terör önlenemiyor çünkü terör yurt dışından besleniyor diye var, veya azıyor değil!
-Türkiye ne askeri ne de sivil olarak ne PKK ne de Güneydoğu sorununu çözecek politikalara sahip değildir. Günübirlik, yalpalayan, gerçekçi olmayan, Irak’ta meydana gelmiş realiteleri kaale almayan, milliyetçilik ve göğüs yumruklamanın rüzgârında şişen pişen politikalar, bu sorunu çözmez. F-16’ları değil, kafamızı kullanalım arkadaşlar!
Sınır ötesi operasyonun bir savaş olduğunu, “Bu savaş yapılamamış bir darbenin bedeli mi?” diye soranlar var. Hatta işi daha da ileri götürerek “sınır ötesi operasyon, savaşı hiç olmadığı kadar ülke içine taşımayacak mı?” diye sorarak da bunun işaretini aldıklarını söyleyenler var. Borsanın ve ekonominin göreceği zararı öne sürerek sınır ötesi operasyon yapılmaması gerektiğini savunanlar var. Var da var!!! İnsanın içinden de“Siz varsınız ya PKK neye gerek var” diye geçiyor!!!
Bütün bu gerekçeleri ileri sürenlerin tamamına yakını AB’ci, ABD’ci, neoliberal, küreselci, evrenselci, antimilli, antikemalisttir. Bu görüş sahipleri terörün bulunduğu yerde etkisizleştirilmesini ve Türkiye’nin güvenliği için terör yuvalarının söndürülmesini savunanları da “savaş çığırtkanlığı” yapmakla suçluyorlar. Kendilerinden başka hiç kimsenin barış yanlısı olamayacağını, askerlerin bile sınır ötesi operasyonun ortaya çıkaracağı riskleri ve sonuçları hesaplayamadığını sanıyorlar. Jakoben, ideokrat ve narsist değerlendirme yapmalarının nedeni de budur. Neyse ki bunların yaygaraları büyük, sayıları da düşüktür.