72 saatte neler oldu!

Irak sınırını geçen yüzlerce terörist, 12 Mehmetçiği şehit eder etmez, ABD Dışişleri Bakanı Rice telefona sarılıp Başbakan Erdoğan’a,  “Lütfen!”  dedi,  “Bize 72 saat süre veriniz!”  Türkiye bu süre ve çok daha fazlasını ABD’ye verdi.
Peki verdi de ne oldu?
Bırakın 72 saati, aradan haftalar geçtikten sonra Amerika’nın Irak’taki işgal kuvvetleri komutanı Benjamin Mixon,  “PKK için hiçbir şey yapmıyoruz, yapmayacağız da!”  deyiverdi. Yine aynı süre sonunda Irak’ın kuzeyinde hükmü geçen Barzani,  “Türkiye sınırı geçerse savaş sebebidir, üstelik PKK terörist de değildir!”  demeyi sürdürdü, Talabani Bağdat’tan Türkiye’yi tehdit etti, oğlu Kubat Talabani, Irak yönetiminin Washington’daki temsilcisi olarak, daha beterini yaptı:
“- Eğer Amerika, PKK kamplarına bomba yağdırırsa, Türkiye’nin bütün şehirleri alev alev ya(karız)nar!” tehdidini savurdu.
Öyleyse 72 saat ve daha fazlası, ABD için neyi değiştirdi? Bu sorunun cevabı yok. Ama bu soruya cevap verecek bazı ipuçları boşlukta sallanıp duruyor. Meselâ ABD Dışişleri Bakanı Rice, bu 72 saat sonrasında Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde yaptığı bir konuşmada bir yandan Irak’ın kuzeyi için  “Kürdistan” demeyi sürdürdü, diğer yandan, Türkiye’ye,  “Sakın ola ki bölgeye girme, istikrarı bozarsın!”  diye parmak salladı. Aynı toplantıda Rice üzerinden ağır bir yük kalkmış insanların haleti ruhiyesiyle, muhataplarına aynen şunları söyledi:
“- Son 72 saat çok zor geçti!”
Fesuphanallah! Yahu ne oldu bu 72 saat ve sonrasında? Türkiye, bu 72 saatte hiçbir şey kazanamadığına ve Amerika’nın Dışişleri Bakanı, derin bir nefes alır gibi,  “Son 72 saat çok zor geçti!” dediğine göre, ortada, Türk devlet, millet ve dünya kamuoyundan çalınmış esrarengiz hadise(ler) var, öyle değil mi?
Peki bu ne olabilir sizce?
Efendim bu, Irak sınırından geçerek onlarca Mehmetçiği şehit eden ve bir o kadarını da yaralayan unsurların içerisinde Amerikalıların olduğu, böyle değilse bile, teröristlerin elinde ABD ile işbirliğini inkâr edilmez şekilde belgeleyen maddî unsurların bulunduğu gerçeğinden başka nedir ki!
Evet, 72 saat ABD’ye yetmiştir.
Ve Rice derin bir nefes aldıktan sonra, bir bakıma gerçeği ifade etmiştir:
“- Son 72 saat çok zor geçti!”
Bir gün bu yazdıklarımızın da hakikatin ta kendisi olduğu, belgeleriyle ortaya çıkacaktır.
İşte  “ABD ile işbirliğinin”  neticesi budur.
Sen BOP’ta ABD’nin Eş Başkanı olursun, sen  “Ilımlı İslâm Projesi” nde ABD ne derse İslâm ülkelerine onun propagandasını yaparsın ve sen,  “Haçlı seferi başlattım”  diyerek Afganistan’ı işgal etmesine rağmen, her gün onlarca, hatta yüzlerce Afgan halkını katleden ABD ile birlikte hareket edersin ve yetmez, sen Irak’ı işgal etmiş, Ebu Garip’te yaptıklarıyla insanlık tarihindeki en derin çukura düşmüş bu Amerika’nın, camileri Haçlı kışlasına çevirdiği yetmezmiş gibi bir milyondan fazla Müslüman’ı katletmiş Irak’ı bir  “kiliseler cennetine”  çevirip, PKK’yı palazlandırmış bu ABD’nin her türlü ihtiyacını Türkiye üzerinden karşılarsın, hatta savaş uçakları ara sıra Türkiye’den kalkarak Irak’ın değişik yerlerini bombalar, Telafer’de Türkmenleri katletmesine göz yumar, askerinin başına çuval geçirmesine rağmen,  “Olsun, sen büyük devletsin, özür dilemene gerek yok!”  diyerek utanç verecek şekilde alttan alırsın..
Yine de yaranamazsın...
İşte o, bütün bunlara rağmen Irak’tan sana bir saldırıyı organize eder, etmese bile, bu hainlerin bu saldırıda başarılı olabilmesi için elinden gelen bilgi ve teknoloji desteğini yapar, Mehmetçikler şehit edilip suçluların ensesine binmek üzereyken de telefona sarılıp 72 saat süre ister..
Sen ise, belki akıllanmıştır, insafa gelmiştir diye,  “peki!” dersin..
Bir de bakarsın ki her şey eskisi gibi, hatta daha beter, meselâ Irak’ın kuzeyi için  “Kürdistan”  denilmeye başlanmış..
Bir kez daha şaşırır kalırsın..
Ve o bir kez daha delilleri karartmayı başarabilmenin yükünü omzundan atmış olarak, derin bir nefes alıp kan kokulu ağzını yüzüne doğru üfleyerek geğirir:
“- Son 72 saat çok zor geçti, çok!”
İşte ben, bu ABD’nin organize ettiği bir
hareketle komşu ülke, halkı Müslüman ülke Irak’a değil girmeyi, ben bu ABD’nin yaptırdığı camiye bile girmem..

Yazarın Diğer Yazıları