Sosyal güvenlikte hak gaspı

Bu ay içinde Meclis’e sevk edilmesi beklenen Sosyal Güvenlik Reformu Yasa Tasarısı, içerdiği düzenlemelerle neredeyse sosyal güvenlik sistemindeki bütün kesimlerin haklarını elinden alıp yok ediyor.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası taslağı; gazeteciler, cezaevi çalışanları, sanatçılar, uçuş personeli ve posta dağıtıcıları, SSK ile Bağ-Kur emeklileri başta pek çok kesimin kazanılmış haklarına darbe indiriyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından hazırlanan taslağa göre, basın ve gazetecilik iş yerlerinde İş ve Basın Kanunu’na göre çalışanlar, hava yolları uçuş personeli, lokomotif makinistleri, infaz koruma memurları, posta dağıtıcıları, TRT’de haber hizmetinde çalışanlar, Devlet Tiyatrosu sanatkarları, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın şef ve üyelerinin yararlandığı “yıpranma payı = Fiili hizmet süresi zammı”  kaldırılıyor. Bu zam, sayılan meslek çalışanlarının 360 günlük hizmetlerine artı 90 günlük fiili hizmet süresi zammı olarak ekleniyor ve emeklilik hesabında her yıl için 90 günlük süre düşülüyordu.
Böylece, bu meslek mensupları örneğin 25 yılda emekli olacakken, 20 yılda emekliliğe hak kazanabiliyordu.
Bu yasa ile oldukça geniş bir kesim mağdur oluyor.
Kazanılmış hakları adeta gasbediliyor.
Belki de ilk defa bir hükümet vatandaşının kazanılmış hakkını bir yasa ile elinden alıyor. Artık insanlar  “Bu benim kazanılmış hakkım” diyemeyecek.
AKP’nin hangi akıl ve mantığa ya da başka bir şeye hizmet ederek çıkartacağı bu yasa maalesef yeterince tepki de görmedi.
Şu ana kadar ne sendikalar ne de kazanılmış hakkı elinden alınan kesimler, pek de sesini çıkartmadı.
Çıkan sesler ise oldukça cılız.
Artık Çankaya’da Ahmet Necdet Sezer de yok. Bu sebeple özellikle sendikaların ve meslek kuruluşlarının bu gasp yasasına tepki vermeleri gerekiyor.
İşin en garip yanı ise şu ana kadar bu yasa tasarısına olan tepkilere büyük kartel medyası da sesini çıkartmıyor.
Ortaya konulan tepkileri kamuoyuna yansıtmıyor.
Bu nedenle bu yasa büyük bir ihtimalle sessiz sedasız kabul edilecek ve olan her zaman olduğu gibi çalışana olacak.
Bu yasanın arkasında kim var?
Bu yasanın arkasında öncelikle Türkiye’de şirketleri yok pahasına alan, özelleştirme adı altında yapılan vurgunlardan pay alan yabancıların bulunduğu apaçık ortada.
Önce kriz çıkartarak onları ülkemize kurtarıcı gibi getirenler, şimdi de onların her isteklerine bir bir boyun eğiyorlar.
Sonra tepki göstereneleri de çeşitli yöntemlerle asimile
ediyorlar.
Türkiye hiçbir dönemde bu kadar hak gaspını yapan bir iktidara tanık olmamıştı.
Hep eleştirilen ve sivil olmadığı iddia edilen askerlerin hazırladığı anayasalar bile bu kadar gaspçı bir görev içermiyordu.
Şimdi herkes birbirinden bir şeyler bekliyor. Sonuç olarak ortaya hiçbir şey çıkmıyor.
Bu vurdumduymazlık da AKP’ye cesaret veriyor.
Bekleyin ve sıradaki gasbın ne olacağı konusunda tahminlerde bulunun.
En azından bunu yapın!

Yazarın Diğer Yazıları