Hiç bir şey değilmiş

Yılmaz Özdil, Başbakan Erdoğan’ın ne olup, ne olmadığı konusunda yaptığı ayrıntılı arşiv araştırmasını açıkladı

Ne dedi. Başbakan?
“Eli silahlı kovboy değiliz.”
Böylece...
 “Ne olmadığımız” konusunda, yeni bir şey daha öğrenmiş olduk.

*

Üşenmedim...
Arşivi taradım.
Bakın, Başbakan’ın ağzından başka neler “değiliz...”

*


Gece rüya görüp, sabah üfürenlerden değiliz. Kimseden izin alacak değiliz. Hiçbir gerilimin tarafı değiliz. Savaş peşinde değiliz. Küçük hesaplar içinde değiliz. Irak’a asker göndereceğiz diye çok da arzulu değiliz. Arzu edilen neticeyi almış değiliz. Güdülen değiliz. Muhatabı değiliz. Pabuç bırakanlardan değiliz. Revahet içinde değiliz. Tahammül noktasında değiliz. Aceleci değiliz. Oyalanmak niyetinde değiliz. Rahatsız değiliz. Tabii biz bunu birilerinin arzusu, talebi ya da tahrikiyle yapacak değiliz. Kim ne der, endişesinde değiliz.
Sağır değiliz.

*


Kafatasçı değiliz. Din eksenli değiliz. Herhangi bir partinin devamı değiliz. Hiçbir ideolojinin esiri değiliz. Biliyorsunuz, sağ parti değiliz, sol parti de değiliz. İlkesizlerden değiliz. Havaya girenlerden değiliz. Sonuçları abartanlardan değiliz. İnsanları ak ve kara diye ayıranlardan değiliz. Pisliği pislikle temizleyenlerden değiliz. Kirlilikten sorumlu değiliz. Alışılmış değiliz.
Malezya değiliz.

*

Ekonomik kurtuluş savaşı şart ama, işgal altında değiliz. Yabancıya karşı değiliz. Her şeyi kendimiz yapacak değiliz. Para gelsin de, nasıl gelirse gelsin anlayışı içinde değiliz. Müsrif tüccar değiliz. Milletin efendisi değiliz. Komşusu aç olan, tok yatamaz, bunu tabana yayabilmiş değiliz. Sorumlusu biz değiliz.
Devlet babalığa talip değiliz. Eski alışkanlıkların aktörü değiliz. Sihirbaz değiliz. Fiyat belirleyici değiliz. TMO’yu Fiskobirlik’i çökertsin diye devreye sokmuş değiliz. Biz kimin IMF’ci, kimin IMF kulu olduğunu biliyoruz, kul değiliz.

*


Su zengini değiliz. Sulu şaka yapanlardan değiliz. Barajda ısrarlı değiliz. Fenerbahçe’nin oynadığı futboldan memnun değiliz. Yozgat’ın Tokat’ın Çorum’un yolunu bilmeyenlerden değiliz. 81 vilayetin 81’ine de bakanlık verecek değiliz.
Uzlaşmak zorunda değiliz.
Uzlaşmaz değiliz.
Çark etmiş değiliz.
Polemikler içinde değiliz.
Kimseyle çamur güreşine girişecek değiliz. Dargın değiliz. Kırgın değiliz. Unutacak değiliz. Vazgeçmiş değiliz. Değişecek değiliz.

*


Tetikçi yakalandı diye, arkasını bırakacak değiliz. Suçlu arama durumunda değiliz. Hesap sorma makamı değiliz. 301 noktasında, direnç koyma noktasında değiliz. Hepimiz Anayasa hukuku profesörü olmaya mecbur değiliz. Ödün verecek değiliz. Taviz verecek değiliz. AB yolundan dönecek değiliz. Dönülmez yolda değiliz. AB’ye muhtaç değiliz.

*


Kanun çıkarırken, kimsenin yatak odasında değiliz.
O safhada değiliz.

*


Kasaba devleti değiliz. Aşiret değiliz. Mahalle ağalığı yapmaktan yana değiliz. Sokak ağalığı yapmaktan yana da değiliz. Affedersin ama, eli silahlı kovboy değiliz.

*


Peki neyiz?
Henüz onu söylemedi.

* Yılmaz Özdil / Hürriyet


MHP - DTP diyaloğu!
Devlet Bahçeli her ne kadar “DTP kapatılsın” diye esip gürleyip imza toplasa da MHP’li vekillerle DTP’li vekillerin arasından su sızmadığı ortaya çıktı. İşte Star’dan Nevin Bilgin’in MHP’li Ümit Şafak’ın, biri hapisten çıkıp Meclis’e gelen, diğeri kocasını dağda bırakmış DTP’nin iki kadın vekiliyle  muhabbetini belgeleyen haberi:
PARTİLERİN söylem farklılığı olsa da Meclis kulisini ortak olarak kullanan CHP, MHP ve DTP milletvekilleri arasında ilginç diyaloglar yaşanıyor. Bunlardan birisi de dün MHP ve DTP’liler arasında geçti.
Muhalefet kulisinde milletvekillerine ayrılan koltuklarda oturan MHP İstanbul Milletvekili Ümit Şafak, MHP Afyon Milletvekili Abdülkadir Akcan’ın yanına gelen DTP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel ve DTP Van Milletvekili Fatma Kurtulan boş koltuklara oturmak için izin istedi. Daha sonra iki MHP’li milletvekilinin karşısına oturan DTP’li kadın milletvekilleri sohbete başladı.
MHP’Lİ Şafak, DTP’li Tuncel’e, ’Sizinle aynı bölgeden seçildik. Eğer siz gelmeseydiniz, bizim arkadaşımız Mehmet Taytak yerinize milletvekili olacaktı. Yine milletvekili arkadaşımız öldüğünde YSK’nın kararı nedeniyle aynı arkadaşımızın milletvekili olmasının önüne geçilmiş oldu’dedi. Bunun üzerine Tuncel, ’Arkadaşınız burada mı’ diye sordu. MHP’li Şafak ’Hayır’ yanıtını verdi.
Daha sonra sohbet koyulaştı ve söz dönüp dolaşıp terör konusuna geldi. Türkiye’nin ulusal bir devlet olduğunu hatırlatan Şafak, ’Benim kardeşimin çocuğu doğulu bir ailenin çocuğuyla evlendi. Şimdi çocukları da oldu. Zaman zaman aile olarak bir araya geliriz. Bu meseleler konuşulur. Karşı aile farklı görüş dile getirince, ben ’Biz kızımızı alırız, sen de oğlunu alırsın, peki torunu ne yapacağız ortadan kesecek miyiz’ deyince sesi çıkmaz’ dedi. DTP’li milletvekilleri Şafak’ın sözlerine yorum yapmadan gülmekle yetindi.  
* Nevin Bilgin / Star

Plan işliyor
Sonunda diyeceğimizi başında diyelim: Türkiye’de halkın yüzde 85’i Amerika’ya karşı ama Türkiye’yi Amerika yönetiyor.
Dünyada böyle bir çelişki daha yok.
Nasıl oluyor?
ABD ne isterse onu yapan bir hükümet tarafından yönetildiğimize göre; asıl başbakanımızın Oğul Bush olduğunu söyleyebiliriz.
Amerika; Kuzey Irak’ta Barzani liderliğinde bir devlet oluşturtmuştur. Bundan sonrası, bu gerçeği Türkiye’ye kabul ettirmektir. PKK; saldırılara başlatılarak; Kuzey Irak’taki oluşuma Türkiye’nin ses çıkarmaması sağlanmıştır. Daha önce de yazdığım gibi Türkiye; Kuzey Irak’ta bir Kürdistan’a razı olduğunda PKK’nın ipi çekilecektir.
Sıra afta
Amerikan planında; PKK’lılar için af çıkartılması isteniyor. Türkiye’ye gelenler de ABD’den konuşanlar da döne döne bunu vurguluyorlar. ABD ne derse onu yapmak için can atan Sayın Erdoğan’ın bütün çabası işte bu PKK affına bir kılıf bulmaktır.
Dikkat ediniz: AKP’liler ve Başbakan Erdoğan; Kuzey Irak’ta yuvalanan PKK çetesinin üstüne gitmemek için bin dereden su getiriyorlar. Meclis, hükümete sınır ötesi harekat için yetki verdi ama hükümet milleti açık açık oyalıyor. Sayın Başbakan son olarak da ’Eli silahlı kovboy değiliz!’ diyerek Barzani’yi rahatsız etmek; PKK’yı korkutmak gibi bir niyetinin olmadığını ortaya koydu. Biz, o sıralar da yazdık: Bu hükümet; Kuzey Irak’a operasyon yaptırtmaz. Çünkü bunu Amerika istemiyor...
AKP; yakında ’Reform Paketi’ adı altında PKK’ya gizli affı getirirse kimse şaşırmasın. Başbakan’ın, ’Önceliğimiz silahların bırakılmasıdır’ sözü bunun ilk işaretidir.
Psikolojik harp
Milletin yüzde 85’i ABD’ye karşı... PKK için ne düşünüldüğü malum...
Bu ortamda PKK’lılar affedilebilir mi?
Affedilemez ama Başbakan Erdoğan bunun yollarını arıyor. 
* Rıza Zelyut / Güneş


ABD ne yaptığını iyi biliyor
Artık halkın yüzde 94’ü Amerika’ya tepki duyuyormuş...
Ama yüzde 94’ü Amerika’ya tepki duyan, belki de öfkeyle karışık “husumet” besleyen bu halkın yüzde 47’si Amerika’nın güdümündeki AKP’ye oy veriyor..
Bu nasıl iş?..
*
Amerika 20’nci yüzyılda bir ömür boyu Türkiye’yi antikomünizm siyasetiyle körleştirmişti...
21’inci yüzyılda İslamcılık siyasetiyle körleştiriyor...
Amerika, büyük güç, işini biliyor...
*
Amerika 20’nci yüzyıl Türkiye’sinde antikomünizmi pompalarken aynı Amerika’ydı...
21’inci yüzyılda İslamcılığı körüklerken de aynı Amerika...
Biz de aynı Türkiye’yiz...
Ama bugün halkın yüzde 94’ü Amerika’ya tepki duyuyormuş...
Ne yazar?..
Ne kendimizi biliyoruz, ne karşımızdakini tanıyoruz, azgelişmişliğin öfke, tepki, sevgi, nefret, dostluk, düşmanlık dalgalarında birbirimizi yiyoruz...
*
20’nci ve 21’inci yüzyıllarda değişmeyen bir şey var...
Demokrasi adı altında yürütülen çok partili rejimde, kim Amerika’ya iyi ve daha çok hizmet veriyorsa, hangi güç Türkiye’yi Amerika’ya daha çok teslim edebiliyorsa, iktidara o geçiyor...
*
Halkımızın yüzde 94’ü Amerika’ya tepki duyuyormuş...
Yok canım...
İnanıyor musunuz?..
* İlhan Selçuk / Cumhuriyet

Yazarın Diğer Yazıları