Soruya, mecburen uzun gerçeklere, kısa ifadeler bularak cevap vermekten başka çaremiz yok. Çünkü, “Trabzonspor Nasıl Kurtulur?” sorusuna cevap aramak için kalemi eline alan, eski yöneticilerden eğitimci kökenli Ali Özbak’ın, “Nereye kadar geldim?” dediğinde, vardığı yer 476 sayfalık bir kitap olmuştu. O da adını, “40 yılda Trabzonspor” koydu, ama ardından ekledi: “Henüz daha yarısına bile varmamıştım.”
Ali Özbak’ın 476 sayfaya sığdıramadığını, biz gazetedeki sayfa sekreterinin “Abi 2 bin karakteri geçmesin” dediği yerde nasıl tam olarak anlatırız? Galiba bizimkisi, biraz lafın tamamını istemeyenler için olacak.
Ortada bir sıkıntı varsa, kurtulmak için plan-proje yapılır.Bu da sorunun ehemmiyetine göre, kısa, orta ve uzun vadeli olabilir. 25 yıldır şampiyon olamayan Trabzonspor’un gerçekte orta ve uzun vadeli planlara ihtiyacı var. Ama gel de yap bakayım!..
Sadece Nuri Albayrak değil, ondan önceki Atay Aktuğ ve Özkan Sümer yönetimleri, hatta önceleriyle de her alanda tam bir keşmekeşin içine çekilen Trabzonspor’a bugün için acil reçete, yani kısa vadeli plan gerekiyor.
Maalesef bunu bile, takımın küme düşme hattına yakın, kulübün borç batağı içinde olduğu bir süreçte, “Denize düşen yılana sarılır” misali yapmaktan başka çaresi kalmamış.
İşte, Atatürk’ün dediği gibi, “Bu ahvâl ve şerait içinde” Trabzon’a çıkış aranıyor. Şunun şurasında 10 gün kaldı, kulübü yönetecekleri seçmek için. Birlik ve beraberlik denilerek razı edilmeye çalışılan eski Başkanlardan Sadri Şener, para sıkıntısının ne demek olduğunu iyi bildiği için, tabir yerinde ise “eşeği sağlam kazığa bağladıktan” sonra “Adayım” demek istiyor. Sağlam kazık için de, Sadri Şener’i gündeme getiren eski başkanlardan Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak’ın, “Ben Sadri Şener’e kefilim” açıklamasını kamuoyuna yapması bekleniyor.
Bu yapılır ve de eskiden görev yapmış ama yıpranmamış bazı yöneticiler de listeye alınırsa, Sadri Şener en şanslı, hatta en kuvvetli aday görüntüsüne girer. Ziya Doğan’ı ısrarla takımın başında tutarak, Trabzonspor’a en büyük kötülüğün yapılmasını sağlayan Nuri Albayrak’ın aday olacağını kamuoyu sanmıyor. Ama, “Burası Türkiye” gerçeğini de kimse göz ardı etmiyor. Yola, Albayrak ile çıkan ve yarısında “Bu trenle işler yürümüyor” diyerek inen eski başkan yardımcılarından İbrahim Hacıosmanoğlu’nun başkanlığa talip olmasını yadırgamamak, hatta olumlu değerlendirmek lazım. Ama, Hacıosmanoğlu’nun Trabzonspor kamuoyuna kendisini biraz daha kanıtlamış olması, sağlam güvenceler vermesi ve de “Bunlar Trabzonspor’u yönetebilir” dedirtecek deneyimde olan, bilinen isimlerden bazılarını alması gerekecektir. Ama şimdiye kadar ki süreç, buna “zor” dedirtiyor.
Anlayacağınız, “Trabzonspor nasıl kurtulur?” sorusuna cevap vermek çok zor. Çünkü “umutsuz bir vaka” değil. Unutmayalım ki, umudunu kaybeden her şeyini kaybetmiş demektir.
