2008 Türkiye'nin inişe geçme yılı mı olacak?

Bu yazıyı 2007’nin son gününde kaleme aldım. Bu yazıda amacım giden yılı değerlendirmek ve 2008 için beklentileri dile getirmek. 2007, bana göre Türkiye için sınıfta kaldığı bir yıl oldu. AKP iktidarı ülkeyi öyle bir hale getirdi ki, valisi kömür dağıtırken, imamı devlet yönetti.
2007’nin beni en çok şaşırtan olayı seçimler oldu. Aslında bu seçimler, Turgut Özal iktidarları ile başlayan çürümüşlüğün bir salgın hastalık gibi tüm ülkeyi sardığını gördük. Başbakan seçim sonuçlarını ABD başkentine onaylatmak için öylesine ısrarcı oldu ki, bu topraklarda yaşayan bizler utanır hale geldik.
Yok, Beyaz Saray’da varılan istihbarat paylaşımıymış, yok ABD bizi PKK konusunda  destekliyormuş, bizi çok seviyorlarmış, bunlar beni 2007’de etkileyen olaylar arasına girmedi. 2007 seçimleri aslında Türkiye’deki tüm muhalefet partilerinin çalışmaları gereken bence en önemli nokta.
Bu çalışma polisiye mi olur, yoksa strateji bakımından mı incelenir bilemem ama şu anda rehavet içinde olan tüm muhalefet partilerinin bu tutumlarını sürdürmeleri durumunda gelecek seçimlerde Meclis’e bile giremeyecekleri bir gerçek. AKP’nin sempati topladığına inandıkları olayları taklitle de bir yere varamazsınız beyler. Taklit her zaman taklittir.
Gelelim 2008’e. Felaket habercisi olmak istemiyorum ama ne yazık ki, Türk halkı ile AKP iktidarı arasında bu yılın bir dönüm noktası olacağına inanıyorum. Bu yıl içinde AKP, Washington’dan aldığı talimat gereği PKK terör örgütünü siyasallaştıracak. APO denilen bebek katili belki bu yıl çıkmayacak ama siyasete girişi ve serbest bırakılmasının zemini atılacak.
2008 yılında laik sistemin temeline dinamit koyacak olan yeni anayasa AKP iktidarı tarafından büyük bir hızla geçirilerek uygulamaya konulacak. Üniversitelere el atıp tüm laik rektörler değiştirilecek, yakında orduya subaylarda Harp Okulları yerine imam hatiplerden mezun edilmeye başlanacak. Ama İmam Hatipli subay yetiştirme planı daha sonraki yıllara yayılması hesaplanan bir proje.
2008 yılında bir poşet yiyeceğe ve bir ton kömüre kızlarının, oğullarının geleceğini satanlar, vergi artışı, elektrik, gaz ve öteki enerji fiyatlarındaki zamlar, gıda fiyatlarında görülecek tırmanmalarla zorlaşan yaşam koşullarını daha da dayanılmaz hale getirecek olan çalışanlara yapılacak komik zamları hazmederken milletvekillerinin kendi maaşlarını nasıl yükselteceklerine tanık olacaklar.
Dış politikaya gelince, 2008 başında aynı hedeftaşı Erdoğan gibi, makamını onaylatmak için Abdullah Gül Başkan Bush ile zorlaya zorlaya aldığı randevuyu kullanarak bir araya gelecek. Bu görüşmede konuşulacak sözler de klasik geleneksel ve kalıpsal diplomatik sözleri geçmeyecek.
Ermenistan, ağzından baklayı çıkardı. Tazminat ve toprak taleplerini artık saklamıyorlar Meclislerinin kararı olarak açıkladılar bile. Bizler Sevr geri geliyor derken kendilerini ikinci Cumhuriyetçi diye tanımlayan kiralık kalemler ile Ermeniyiz, Hrant Dink’iz diye bağıranlar da ne kadar pembe rüyalar içinde olduklarını anladılar mı acaba?  
Sıra Yunanistan’da. Onlar da Kardak kıyılarında ve hatta bizim kıyılarımızda avlanan balıkçılarını korumak için girmeye başladılar bile. Uçaklar havada Türk savaş uçaklarını taciz etmekten geri kalmıyorlar. Bu iş biraz daha gerginlik konusu olacak. Ben 2008 yılı içinde Ermeni soykırımı tasarısını beklemiyorum ama bunlara güven olmaz, bakarsınız 24 Nisan tarihinde dayanamazlar gene bastırır ortaya çıkarlar.
AB konusunda Türkiye kendi kültürü ve egemenliği konusunda taviz vermeye devam edecek. Bence 2008, Türkiye Cumhuriyeti’nin topraklarını dağıtma konusunda AKP iktidarının ilk adım yılı olacak.
Tüm bu karamsar tablo içinde laf olsun diye sizlere gene de mutlu, sağlıklı ve bol paralı bir yeni yıl diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları