PKK'nın son kararı: Tayyip Erdoğan'ın Türkiyelilik kimliği!

Taraf Gazetesi’nden Ahmet Altan ve Yasemin Çongar, Kandil’e gittiler. Kandil’de Murat Karayılan’la telsiz üzerinden röportaj yaptılar. Hürriyet’in haberine göre Karayılan  “Bugün Özal gibi düşünen bir lider olsa Kürt sorunu çözülür. Silahsız çözüm için Özal gibi günlük düşünmeyen köklü çözümcü bir lider lazım. Böyle bir çözüm için onurlu bir barışa, yasal ve anayasal güvencelere ihtiyaç var. Talabani ve Barzani böyle bir sürece aracılık yapabilir. Türkiye’nin üniter yapısına dokunmamak fakat üniterliği dar-milliyetçi yorumdan ziyade, çoğulcu bakış açısıyla yorumlamak önemlidir. Türkiyelilik üst kimliği altında tüm halkların hassasiyetini dikkate alan, kültürel özgürlükleri garanti eden, tüm kesimleri ortak paydada birleştiren bir proje sorunu çözer” dedi!

***

Şu “Türkiyelilik üst kimliği altında” lafı size neyi hatırlatıyor?
Bu lafı bugüne kadar en az yüz defa gündeme getiren kimdir?
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan değil mi?
PKK’nın dönüp dolaşıp geldiği nokta işte budur!
Fakat, Türk kimliği yerine Türkiye kimliğini oturtmak, gerçekten bir projedir! Hem de AKP ve PKK’dan önce AB’nin projesi!
Avrupa Birliği, Hollandalı tarihçi Erik Zürcher’e 10 yıl önce Türkiye’nin çok uluslu bir devlet haline gelmesi ve Türk dili ve kültürüne bağlı devlet yapısına son vermesi için bir kitap yazdırdı. Bask modelini de tavsiye eden kitap Türkiye’de pek önemsenmedi. Bunun üzerine AB, Doğu Ergil’i finanse ederek ve yurt dışı gezilerini de programlayarak “Sizin bilim adamlarınız da halkın federasyon istediğini ortaya çıkardı” diyebilmek için aynı fikirleri öngören bir rapor hazırlattı.
Doğu Ergil, Güneydoğu halkının yüzde 42.5’inin federasyon istediğini öne sürüyordu! Halk gerçekten federasyon istiyorsa ortada Türkiye Cumhuriyeti kalır mıydı ki Ergil, Türk kimliği yerine Türkiye kimliğini öne sürüyordu?
Zürcher, Avrupa Birliği’nin ısmarladığı ’Türkiye’nin Modern Tarihi’ kitabında önce ısrarla, “Türkiye’nin parçalanması olacak şey değil. PKK gibi ırkçıların dahi, Türkiye, Suriye, Irak ve İran’ın parçaları üzerinde kurulacak bir Kürdistan’ı hedef aldıklarını sanmıyorum” diyordu. Abdullah Öcalan da bir ara Büyük Kürt Federasyonu’ndan bahsetti ve bazı DTP’liler de bu talebi, konfederasyon diye gündeme taşıdı. Aslında Zürcher de PKK’ya bu hedefi göstermişti!
Zürcher, “Türkçeye bağlı devlet anlayışı yıkılmalıdır” diyordu, Doğu Ergil Kürtçe’nin seçmeli ders olması gerektiğini savunuyordu. Erik Zürcher, “Bask modeli çok akıllı ve mantıklı bir şeydir” ifadesini kullanıyor, Doğu Ergil de Bask modelini göklere çıkarıyor ve tavsiye ediyordu.

***

Erik Zürcher, kitabında, “Tekelci bir şekilde Türk dili ve kültürüne bağlı bir milliyetçilik yerine, vatandaşlığa bağlı yeni bir milliyet kavramı yaratmak gerekir!” ifadesini kullanıyordu. Doğu Ergil de “Türk ulusu” yerine “Türkiye ulusu” denilmesi gerektiğini vurguluyor ve “Tek ortak kimlik, Türkiye vatandaşlığıdır” diyerek “Türklük etnik bir olgudur” iddiasını tekrarlıyordu!
Demek ki, Türklüğü, halkın zihninde, koca bir milletin adı olmaktan, bir etnik grup adına dönüştürmek operasyonunda bu sözler önemli rol oynamıştı! Tayyip Erdoğan da bu zihniyet üzerinde politika yapmıştı!
Devlet Bahçeli de “Türk vatandaşlarını Türk Milletine bağlayan bağ, sadece ve sadece hukuki bir bağ olan vatandaşlık bağıdır” demişti hatırlarsanız.
Bu ülkenin olurları, Anayasa’nın başlangıç ilkelerinde ve ilk maddelerinde belirtilmiştir. Olmaz diye açıktan itiraz eden Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarıdır. Fakat bağımsızlık, tartışma ve konuşma ile değil silâhla ve kan dökülerek kazanılmıştır

Yazarın Diğer Yazıları