Yeni bir sayfa...

Salondaki delegelerin, tribündeki taraftarın, sahadaki futbolcuların,  Mevlâna'nın, "dünle birlikte gitti cancağazım ne varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım" sözlerine ilke yaparak hareket etmekten başka çareleri kalmadığını anlayıp, ona göre hareket tarzı ortaya koydukları gündü dün..

Yaşanmadık kötü gerçeğin kalmadığı, en beterini de Nuri Albayrak yönetimi, Ziya Doğan teknik adamlığı ile yaşayan Trabzonspor için 10 Şubat 2008 Pazar'ı tarih, inşallah yeniden dirilişin dönüşüm günü olarak kaydedecektir.

Bir spor kulübü olmasına rağmen, genel kurulundaki seçimlere, siyasetten ekonomiye, kişisel çıkardan, art niyetli hesaplara kadar her türlü olmaması gerekenin karıştırıldığı Trabzonspor'da, yönetime Sadri Şener'in başkanlığındaki kurulun gelmesi daha doğrusu idi bu oldu.
Taraftar gündüzü kongrenin yapıldığı 19 Mayıs Spor Salonu'nun etrafında geçirdi. Saat 19.00'da ise Avni Aker'in tribünlerinde kendine yakışır kalabalıkta ve çirkin tezahürattan uzaklıkta yerine aldı.

Salondaki Sadri Şener'i yaklaşık bin farklı bir üstünlüğünü, tribünlerde de güzel tezahüratı bulan futbolcuların "güzelliğe güzellikle karşılık vermekten" başka çıkış yolları kalmamıştı.
Onlar da Bursaspor  karşısında gereğini yerine getirdiler denebilir. Özellikle defansın ortasındaki başarısını Vega'nın koruduğu Bursaspor kalesine kadar taşıyan Çağdaş'ın gayreti, Gökdeniz ve Yattara'nın, klaslarını konuşturmaları Trabzonspor'u ilk yarıda 2 farklı üstünlüğe taşıdı.
Trabzonsporlu futbolcular, topu kontrol etmede becerikli olup, aldıkları paslarda topu bekletmeden vermeyi tercih edebilseler, oynadıkları futbol göze çok daha hoş gelecekti.
Mücadeleci bir ekip olan Bursaspor karşısında ikinci yarıda da oyunun kontrolünü elinde tutmakta zaman zaman zorlanan bordo-mavililere, ara transferde takviye yapılmayarak, özellikle orta alanda oyun kurucu eksikliğinin giderilmemiş olması sıkıntı vermeyi sürdürdü.

İşin başında da Mevlâna'ya kulak vererek ifade ettiğimiz gibi, Trabzonspor dün yeni bir sayfa açtı. Eskileri bir kenara bıraktı. Yarınlara bakmaya başladı. Ancak, yarınların iyi olması için, geçmişte yaşanan tahribatların süratle giderilmesi, camiada birlikte ve beraberliğin sağlanması azami düzeyde sağlanması gerekir.

Yazarın Diğer Yazıları