Devletin yönetiminin yanlışlıkları...

Çoğumuza göre, devlet yönetimindeki yanlışlıklarımızın ana sebepleri, “bilgi yetersizliğimiz”, “seviyeli ve yetenekli olanlarımızın siyasetten kopmaları” ve “törelerimizden uzaklaşmamız” dır.
Bazı dostlarımız da, yanlışlıklarımızın ve yetersizliklerimizin günahını “çok partili hayata zamansız geçmemize” ve “demokrasi rejimine uyumsuzluğumuz” a verirler. Son yıllarda düştüğümüz kaosun sebebini de “siyasetçilerimizin, devlet yönetimine gereksiz ve yetersiz müdahalelerinde” görürler. Ve “demokrasi, ancak hazmedenlerce uygulanmalıdır” derler.
Ana sebeplerini belirlediğimiz yanlışlıklar birikimimiz, Türkiye’mizi açmazların içine soktu.  “Devlet yönetimi” ve “millet” olarak sancılıyız. Her konuda çözüm arar hale geldik. Yetenekli meslek sahibi uzmanlarımızı artık devletimizin yönetiminde bulamıyoruz. Mensup olduğu toplumun menfaatlerini koruyan yöneticilere ihtiyacımız var. Devletimizi ve aile yuvalarımızı  “borçlandırma alışkanlığına sokanlar” dan korumalıyız. Politikacılarımızın Devlet Yönetimimize müdahale imkanlarını önlemeliyiz.
Demokrasi rejiminin yanlış uygulamalarını, töresine sahip sabırlı milletimiz çekiyor. Küresel kriz yaşadığımız bu günlerde, din gibi kutsal bir konuyu, siyasete alet ediyorlar. “Siyasi bir simge” olduğu icramızın başındaki şahıs tarafından ifade edilen türban yanlışlıklarını örtmek için iki aydır yetmiş milyonluk toplumumuzun konusu yapıldı.
Oy çokluğu gereklidir, fakat yeterli değildir.
Cumhuriyetimizin emekli Büyükelçileri M. Kemal Atatürk’ümüzün makamında oturan kişiyi, içlerine sindiremediklerinden, davetini reddettiler.
M. Eğitim Bakanlığımızın en önemli ünitesi  “Talim ve Terbiye Kurulu” muzun Başkanı görevinden istifa etti.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Üyesi, “siyasi kişilerin, kendilerine yapılan eleştirilerin ağırlığından şikayetçi olmamaları gerekir” diyor. Devletimizin siyaset dışı bütün üst düzey yöneticilerimiz, Kasımpaşalı siyaset yöneticilerimize ders veriyorlar.
Mücadeleli bir ömür yaşayan Türk Milliyetçisi olarak diyebilirim ki, son yıllarda aziz Milletimizin Türkiyeli’lerden çektiği sıkıntıların gerçek suçlularını hepimiz biliyoruz. Altı yıl önce, sebebini bugüne kadar halen çözemediğimizden affedemediğimiz, bizi genel seçimlere sokarak, iktidardan uzaklaştıranları, Türk Dünyasına sırtını çevirerek Arap Dünyasına koşanları, ABD’nin ve emperyalist güçlerin emrine girip Türk Birliği yerine Avrupa Birliği’nin kapı bekçiliğine soyunanları, BOP’nin eş başkanlığı yapanları unutmadık.
Cumhuriyetimiz, seksen yıllık gayreti ile demokrasiyi doğurdu, amma uygulanan demokrasi, günümüzde cumhuriyetimizi yemekle görevlendirildi. Onun için Türk Milliyetçilerini, yapılan yanlışlıkları ortadan kaldırarak ve suçluları tasviye ederek, göreve çağıralım.
Tanrı Türk’ü Korusun.

Yazarın Diğer Yazıları