Silah kınından çıkarıldı!

MGK toplantısıyla ilgili yazıma  “son noktayı” koyarken Türk Ordusunun Kuzey Irak’ta kara harekâtına başladığı haberi geldi. Önce Mehmetçik’e, sıfırın altında 30 derecelerde bu görevi yapan subay ve askerlerimize başarılar dilerim. Onlarla beraber olmayı çok isterdim! TSK’nın bu zor görevi politikacıların, AKP iktidarının, AB ve ABD’nin müdahalesine rağmen, en güç şartlarda başaracağından eminim .
 Anlaşılan bu bir  “nokta”  harekâtı olmayacak; yılanların başları ve kuyrukları kökleri  kesilene kadar sürecek! Eğer, harekât bazı etkiler altında ve “barışçı çözüm vaatlerine”  kapılarak mantıki başarısına erdirilmezse, atılan taş kurbağaların ürkütülmesiyle sınırlı kalacak, değmeyecek!

Savaşı sevmek barışı istemek!
Savaş sevmek, savaş istemek muhakkak delilik ama, söz konusu vatan savunması ve milli bütünlük ise mücadeleden kaçmak da ihanet! Bugün de, PKK ve bölücülük hususunda söz konusu  “teferruat”  değil, Türkiye’nin ölüm-kalım meselesidir!
Harekâtın yapılması spekülasyonlara son veriyor, verebilmeli!

Sorular
Bu konuda herhalde yakında yanıtları anlaşılacak sorular var. ABD ile mutabakat mı yoksa  “ihtilaf” mı var? Bu harekâtın, eğer bir danışıklı dövüş yoksa -ki olmadığına inanıyorum- ABD’nin  “mutabakatı”  ve  “istihbaratıyla”  yapılmadığı, ABD askeri ve sivil sözcülerinin söylediklerinden anlaşılıyor. Umuyorum şimdi harekât bazı etkiler altında bazı vaatlere kapılmadan “görev bitene kadar” devam eder! Çekilen silah, görevi bitirmeden kınına sokulmaz! O zaman dünya âlem ve düşmanlarımız kararsızlığımıza hükmederler...
“Barışçı Çözüm” çığırtkanlığı yapan, her boy ve kılıktaki liberal aydınların neler diyeceklerini, köşelerinde ne yazacaklarını biliyorum. Bu harekâtın zorunluluğuna inanan bizleri “milliyetçi, savaş çığırtkanlığıyla” suçlayacaklardır. ’Barış istiyoruz!’, ’Yaşasın barış, kahrolsun savaş!’ ‘Çocuklarımız ölmesin!’ Bu sözlere kim ‘Hayır!’ diyebilir? Kim, ‘Savaş istiyoruz, çocuklarımız da ölürse ölsün’diyebilir?
Ama Alkan haklı olarak soruyor ya, “Öteki taraf”; PKK vb.. Maalesef  bugünkü dünyada işler ve vatan savunması  “iyi niyetlerle”  yapılamıyor! Şu sırada cevapları verilemeyen verilemeyecek sorular var: AKP bu konuda TSK ile tamamıyla mutabık mı? Yoksa  “türban” konusunu ertelemek için şimdilik ödün mü veriyor’ Cheney ve ABD heyetleri neden geliyorlar ve Gül, şu sırada Celal Talabani’yi Ankara’ya neden davet ediyor?

Bir kitap- bir yazı
Bu sorunda gerçekleri yalnız gerçekleri, yani ABD’nin, hakiki maksatlarını anlamak için, MHP Milletvekili eski-başarılı diplomat Deniz Bölükbaşı’nın  “l Mart Vakası”  adlı kitabını okumalı... Gerçi Sayın Bölükbaşı  “1 Mart Tezkeresi  geçmedi de böyle oldu. Geçseydi, birliklerimiz bugün Kuzey Irak’ta Tampon Bölge oluşturmuşlardı” diyor. Amerikalıların Oval Ofisteki  “at pazarlığındaki”  taleplerinin kendisinin küstah bir Amerikalı kadın diplomatına, haddini bildirmesi ve dayatmalara karşı çıkması üzerine, talepleri  “haddi asgariye” indirilmesinden sonra da, bu  “asgarinin”  dahi, bırakın “mütekabiliyeti”, Türkiye’ye çok ağıra mal olacaktı!
 Metin Toker’in,  “Şeyh Sait ve İsyanı”  adlı kitabında atfen yazdıklarını bir kere daha okuyun. Rahmetli kardeşim “Cumhuriyet tarihinin bir kaç önemli ’işaret noktası’ vardır. Bunları iyi bilmeden, bunları gereği gibi değerlendirmeden Cumhuriyeti anlamak imkânı yoktur. Bu ’işaret noktaları’ndan bir tanesi Şeyh Sait isyanıdır”  diyordu! Bölücülük yılanının bir kuyruğu oradaydı, ama başı çok daha gerilerde! Bu hakikatleri bilmeyerek, “teferruatla” abesle iştigalden vazgeçmeliyiz!

Yazarın Diğer Yazıları