Sivil Savunma çetelerini açıklıyorum!

Türk Silâhlı Kuvvetlerinin Irak’ın kuzeyinde düzenlediği kara harekatında şehit olan Piyade Komando Çavuş İbrahim Doğan’ın cenaze namazını İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı kıldırdı.
Çağrıcı, namaz öncesi yaptığı konuşmada,  “Eğer birbirinize düşerseniz, zayıflarsınız. Vatanımızın ilelebet bekâsı için basında, yayında, sokakta, mahallede, her yerde bir ve beraber olacağız. Bizi bölmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz”  dedi!
“Allah razı olsun, ne var bu konuşmada”  diyorsunuz değil mi? Olur mu?
Halkı isyana tahrik ediyor! Bakın bakın, basın-yayın ayağı da var! Sokak sokak, mahalle mahalle örgütlenmeye çağırıyor! Zaten soyadı da Çağrıcı!
Bitmedi! Cenaze törenine 1. Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Koçman, Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, eski 1. Ordu Komutanı Emekli Orgeneral Fethi Tuncel de katıldı.
Demek ki sadece vatandaş arasında değil, askerler ve polis arasında da bir örgütlenme var!

* * *

Gaziantep’te, bir de Çanakkale Savaş Eserleri Sergisi açıldı. Gaziantep Vali Yardımcısı Mehmet Okur,  “Çanakkale Savaşlarında, Anadolu’nun her köşesinden insan vatan toprağı için işgale karşı hep birlikte direndi”  dedi! 
Peki, bugün bütün stratejik ekonomik kuruluşlar ve vatan toprakları, ordusuz, askersiz işgal ediliyorsa ne yapmak gerekir?
Bu sorunun cevabını verdiğiniz zaman  “bir kısım basın”  nezdinde siz de çetecisiniz! İstediğiniz kadar meşruiyetten, hukuktan bahsedin, onu görmezler! 
Üstelik bugünkü işgal, demokratiktir, muhafazakârdır, liberaldir, hatta türbanı da kullanarak halkın birlik ve bütünlüğünü bozmuştur!

* * *


Namık Kemal Üniversitesi Senatosu  “Ülkemizin birlik ve bütünlüğüne yönelik bölücü örgüt saldırılarına karşı özveriyle karşı koyacağımızı,Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetimizi koruyup kollamaya hazır olduğumuzu Yüce Türk Milleti ve kamuoyuna saygıyla sunarız”  diyor!
Cumhuriyeti koruyup kollamak öyle mi! Sizi gidi çeteciler!
Mersin Üniversitesi Rektörlüğü de “Devleti ve ulusuyla bölünmez bir bütün olan Türkiye Cumhuriyeti’nin, yüce Atatürk’ün izinde yılmaz bekçileri olduğumuzu Mersin Üniversitesi olarak bir kez daha belirtiyoruz”  diyor!
Bunlar da çetenin üniversite ayakları!
Yeter mi? Çetenin işadamı ayağı yok mu? Olmaz olur mu?
Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, “Türkiye ekonomisi hızlı akan bir nehrin tam ortasında. Can yeleği beklemeyelim, hiçbir ülkenin elinde fazladan bir can yeleği yok”  dedi.
Vay vay vay! Asılsız haberlerle halkı galeyana sürüklemek ha!
Suçunu da itiraf ediyor!  “Yanlışları söylüyorsam, tehlikelere dikkat çekiyorsam, ben de felaket tellalıyım”  diyor!

* * *


Efendim bunlar  “Sivil Savunma”  diye örgütlendikleri gibi dün de “Sivil Savunma Günü” nü kutladı! TBMM Başkanı Köksal Toptan, yayınladığı mesajda  “Bütün kurum, kuruluş, sivil toplum örgütü ve bireylerin ortaklaşa özverili çalışmalarını gerektiren sivil savunma hizmetleri, en etkili silâhsız korunma gücümüzdür”  dedi!
Demek Meclis’e kadar uzandılar ha! Zaten Meclisi de Kuvayı Milliyeciler kurmuştu! Silâhlı güçleri de vardır bunların!
Çeteci bu millet kardeşim çeteci! Zaten Kuvayı Milliyeciler çeteci değil miydi? Mustafa Kemal Paşa, İngilizlere karşı çete kurmaktan idama mahkûm edilmemiş miydi?

* * *

Son zamanlarda, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın deyimiyle  “bir kısım basın” ın kullandığı dil aşağı yukarı böyledir! Kim ki birlik ve beraberlikten bahseder, kim ki vatandaşın emperyalist projelere direnmesi gerektiğini gündeme getirir, şablon hazırdır: Çeteci!
Ulusalcıymış, milliyetçiymiş, cumhuriyetçiymiş fark etmez!
Böyle bir basına sahip olan bir ülke ne kadar ayakta durabilir?

Yazarın Diğer Yazıları