İslâm'da reform kimin stratejisi Diyanet İşleri?

İngiltere’de basın, Diyanet İşleri Başkanlığının hadisler üzerinde yaptığı kapsamlı çalışmaya geniş yer verdi! Böyle bir çalışmadan Türkiye basınının niçin haberi yok? Financial Times, Times, Guardian, Telegraph ve BBC, aynı gün, düğmesine basılmış gibi niçin birdenbire İslâm ilâhiyatı ile ilgilendi?
Diyanet İşleri Başkanlığı’nda bu çalışmayı sürdüren “80 ilahiyatçı” yı temsilen Başkan Yardımcısı Mehmet Görmez, açıklama yapmak için İngiltere basınını niçin seçti?
The Guardian gazetesinin,  “Türkiye, İslâm’a 21. yüzyıl yorumu getirmek için çalışıyor” başlığıyla verdiği haberde, “çalışmada şeriat hukukunun temellerinin yeniden yazılması ve Kuran-ı Kerim’in modern çağa göre yeniden yorumlanması hedefleniyor”  denildi!
Elbette biz, Kuran’ın son bilimsel verilerle donanmış ilâhiyatçılar tarafından yeniden yorumlanmasını isteriz. Hatta, yıllar önce İsmet Bozdağ’ın bu yöndeki İslâm Akademisi önerisini desteklemiştik.
Fakat haberde, “İslâm inancının Batı değerleriyle bağdaştırılması da hedefler arasında” ve hatta “AKP hükümeti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu çabaların başını çekiyor” gibi ifadeler de var!
İslâm, çürümüş Batı değerlerinin nesiyle bağdaştırılacak? Batı değerleri, insanlığa, özellikle Müslümanlara şu anda ne vaat ediyor?
Ne vaat ettiğini, Irak’ta, Filistin’de ve Afganistan’da görüyoruz? Böyle bir değerler sistemi ile İslâm nasıl bağdaştırılacak?

* * *


The Daily Telegraph,  “Türkiye’de hadislerin bugüne uyarlanmasının, ABD’nin etkisiyle hazırlanmış ve İslami radikalizmle mücadeleyi amaçlayan planın bir parçası olabileceği”  yolundaki görüşlere de dikkat çekti. Yani bu bir Amerikan projesi!
Financial Times’ta  “Değişiklik çalışmasıyla şeriat hukukundaki pek çok diğer unsurun yanı sıra kadınlara baskıya imkan veren hadisler yeniden yorumlanacak” denildi ve Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Mehmet Görmez’in,  “Yeniden yorumlayarak, hadisleri bilime, tarihsel gerçeklere ve 21. yüzyıl Türk insanına daha uygun hale getirmeyi hedefliyoruz”  sözlerine yer verildi.
1400 yıl önce söylenmiş hadisi bugüne nasıl uyduracaksınız? Kuran’ın ruhuna uygunsa doğrudur, değilse uydurmadır, yöntem bu kadar basittir! İslâm’ı kendimize mi uyduracağız, yoksa Müslümanların görevi İslâm’a uymak mıdır?

* * *

Fakat, BBC operasyonun hedefini açıklıyor:
 “Chatham House adlı düşünce kuruluşundan Fadi Hakura’ya göre bu, Hristiyanların Reform Hareketine benzeyen bir girişim!”
Times da gerçekten uydurma olan hadislerden örnekler veriyor!
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı, Doç. Dr. Mehmet Görmez, 2005 yılı Mayıs ayında Diyanet dergisinde, “Hiçbir dinin temel iddiaları bir tarafa bırakılamaz”  diyerek,  “Bir arada yaşamanın en büyük risklerinden biri, hakim gücün farklılıkları aza indirgemesi, hatta tamamen ortadan kaldırmasıdır. Farklılıkları yok etmeyi, onlara şekil vermeyi, onları belli bir forma sokmayı diyalog biçimi olarak görmüyoruz”  ifadelerini kullanmıştı! Yani Vatikan’ın projesi olan dinlerarası diyaloğun savunuculuğunu yapmıştı!

* * *

Ve The Economist dergisinin 24 Ocak 2004 tarihli sayısında, aynen şu ifadeler kullanılıyordu:
“ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Eric Edelman’a göre ’İslâm dünyasında reform ABD’nin en önemli stratejik girişimi’ ve Türkiye’nin başarısı da bunda büyük rol oynayabilir.”
Umur Talû’nun nakline göre ABD yönetiminin ideologlarından Dinesh D’Souza 2005 yılında kitabında şöyle diyordu: “İslâm bir zamanlar büyük bir medeniyetti. Sonra bir sürü şey oldu, hiçlik seviyesine indi. Şimdi tek kıymetli üretimi petroldür. Biz İslâm köktenciliğini dönüştürmeliyiz. Onları liberalleştirmeliyiz. ABD’nin dış politikası, Irak ve İran’daki totaliter rejimleri yıkıp, Batı’nın kapitalizm, demokrasi ve bilim düşüncelerini oraya taşımaktır.”
Soru şu: Diyanet’e bu işin taşeronluğunu kim verdi?

Yazarın Diğer Yazıları