Plan Amerikan planı, Erdoğan'ın değil

Vay benim zavallı halkım, vay benim zavallı saf, her söylenene inanan çocuksu milletim. Siz, sanıyorsunuz ki, sizi yönetmek için birilerini seçtiniz. Hayır, her zaman olduğu gibi yanıldınız. Onları, sizleri yönetmesi için başkaları buldu. Ve sizlerin seçmesini sağladılar ya da başka bir değişle yasal şekilde tepenize oturtuverdiler. Bu durumu hâlâ anlayamadınız mı?
Bakın Başbakan RTE ve yandaşları kime hesap veriyor, yapacaklarını kime anlatıyor, size mi? Hayır. Amerikan halkına. Türban konusunda anayasa değişikliğini hazırlayan yardımcıları bu değişiklikleri kime anlattı? Amerikalılara. Başbakanın Dış Politika Danışmanı, Türk halkının sevgisinin kime kabardığını kime anlattı? Amerikalılara. Hem de bu açıklamalar ayaklarına gidilerek yapıldı.
Ben aylardır, sizlere bu sayfalardan bu kara operasyonu veya sınır ötesi harekâtın, Türk halkının gazını almak için hazırlandığını ve PKK’ya zarar vereceği noktada durdurulacağını yazdım. Ve ne yazık haklı çıktım. Türk askeri Kandil’e gitse, orada bir şey bulamayacaklarını ben de biliyorum. PKK’lı teröristlerin orada oturup bekleyecek halleri yok ya. Tabii kaçmış olacaklardı. Ama verilecek mesaj gayet net olurdu. Ben gelir seni ininde de bulur ve vururum. Şehit düşen yavrulara yazık. Erdoğan’ın, pardon Amerika’nın Kürt planı satışına kurban gittiler.
Bu plana da Erdoğan’ın planı falan demek yanlış. Erdoğan Amerika’nın Türkiye üzerindeki tüm hesaplarında olduğu gibi bu planın yalnızca ABD adına uygulayıcısı. Yani plan, Amerikanın planı. Bu plan da bizim Ampul takımının patronları tarafından bundan yıllar önce, ta Ecevit döneminde hazırlandı ve uygun bir ortam ve emirleri harfiyen uygulayacak birilerinin işbaşına gelmesi beklendi. Şimdi de verilen talimat çerçevesinde uygulama başlıyor.
Aslında Başbakanın telaffuz ettiği noktalar yeni bir şey değil, yıllardır Amerika’nın Türkiye’nin bileğini bükerek bir şekilde uygulamaya koymaya çalıştığı Amerika’nın planının yalnızca giriş kısmı. Üç bölümden oluşan ve uygulanması da üç aşama olarak düşünülen bu planın şimdilik ekonomik parçası ortaya çıktı. Planın ikinci bölümü kültürel, üçüncü kısmı ise siyasi. Siyasi plan en son uygulanmaya konacak, zira en fazla tepki toplaması beklenen kısmı bu nokta. Ekonomiyle yumuşatılan bölgede, kültürel haklar adı altında Federal sistemin ve Federal Kürt bölgesinin temeli atılmış olacak.
Bu plan içinde yer alan nihai nokta, bölgede yeni bir İsrail yaratmak, yani bağımsız bir Kürt devleti kurmak. Böylece Amerika’nın bölgede sürekli rahatsızlık yaratacak yeni bir nedeni ortaya çıkacak. Aynı İsrail’de olduğu gibi komşuları ile tepişen ve sürekli onlarla sınır çatışmaları yapan ve sürekli genişleyen bir devlet. Bu yolda her alternatif kullanılıyor.
Türkiye’de halkın kulağı doldurulmaya başlandı bile. Yakın bir tarihte kendilerini aydın diye tanımlayan ülke için en karanlık fikirleri taşıyan çıkarcı kişilerin dilinde Apo’ya özgürlük veya siyaset laflarını da duymaya başlayacağız. Tüm bu durumda Cumhuriyetine sahip çıkmayan Türkiye, karşı planı olmadığı ve üretmeyi bile düşünmediği için akıntıya kapılarak gidişatı uygulayacak.
Ampul iktidarı zamanında hangi dış politika ve güvenlik önlemi planlandı veya uygulanmaya kondu. Kıbrıs’ta Birleşmiş Milletler Planı (Aslında ABD planıdır da adını Annan planı koydular). Ermenistan konusunda OECD planı, ama koruyan kollayan ve yöneten ABD. Irak ve Orta Doğu planı, hazırlayan ABD. Peki, bizimkiler ne. Söyleyeyim ama kimse gücenmesin. Hani futbol takımlarının ikinci ve kötü kadroları vardır ya işte ondan. Tam bir bakkal takımı. Sermaye tamamen gıda sektöründen geliyor. Hiçbir fabrika temeli atıldığını, baraj falan yapıldığını duydunuz mu? Japonlar yapıyor o işleri, Kanadalılar veya yabancılar. Bizimkiler komisyon toplamakla meşgul. Aynı deftere yazan bizim mahallenin bakkalı Müşteba amcanın plan ve prensibi gibi. Bakalım bu bakkal ekonomisi yaklaşan ekonomik tsuınamiden bizleri koruyabilecek mi? 

Yazarın Diğer Yazıları