Şecaat arz ederken...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan; “Fildişi kulelerde oturanlar Ergenekon Çetesi’yle yaptığımız mücadelemizden rahatsız oldu.” demiş...
Erdoğan, Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın, AKP’yi kapatma davası açması üzerine öfkesine, her zamankinden de fazla hâkim olamadı. Başta Yalçınkaya ve tüm Yargıya pervasızca, bir Başbakan’a yakışmayacak şekilde saldırdı. Ancak Erdoğan, iddiasıyla, sadece yakışıksız bir bağlantı kurmakla kalmadı, deşifre oldu. Demek ki “Ergenekon Çetesi (!) soruşturmaları”, onun talimatıyla başlatılmış, bu sözde “çeteyi” araştıranlar ondan emir almışlar!
Sen; bir taraftan görevini yapan, davayı kendi inisiyatifi ile sağlam delilere -Erdoğan’ın, Gül’ün ve Arınç’ın, kayıtlarda sabit yazı ve sözlerine- dayanarak açan Savcıya, ağız dolusu hakaret et, diğer taraftan da, “Ergenekon talimatını” kendinin verdiğini itiraf ederek şecaat arz et!

Ergenekon
“Ergenekon Çetesi” ayrı bir  şey. Aylardır bir kısım insanlar tutuklanıyorlar, evleri didik didik ediliyor. İnsanlar “McCarthy” zihniyetiyle, yani akrabalık, dostluk, telefon görüşmeleri, anılar, notlar vb.., “Çete” ile irtibatlandırılıyorlar, sanıkların savunmasını yapan ve hatta dostları avukatlar göz altına alınıyorlar, evleri, büroları talan ediliyor.. Aylardır yargı önüne çıkarılmıyorlar ve tahkikat devam ederken, yasalara aykırı olarak, “dehşetengiz” iddialar, bölük pörçük, medyaya sızdırılıyor, masum insanlar töhmet altında bırakılıyor! Ve Hükümetin başı bu “adalet rezaletine” müdahale etmiyor... Neden etmediği de  “mâlumdan malûm” şimdi anlaşıldı: “Talimat Ondan”!
Bu arada, hep  “insan hakları” konusunda mangalda kül bırakmayan sözde liberal aydınlar da, değil bildiri yayınlamak, bir satır bile yazmıyorlar çünkü söz konusu PKK değil “milliyetçiler”!   
“O” Aydınlar cephesi de Erdoğan’la iştirak halinde; CHP’den AKP’ye geçip Bakan olan Ertuğrul Günay daha önce, “Bu davanın Ergenekon Çetesiyle mücadele etmenin önünü kesmek” için açıldığını söylemiş ve “Taraf” denen varakparenin manşeti de öyle; “Başsavcının Amacı

Ergenekon Çetesini Korumak” !
Başka hiçbir şey AKP davası konusunda Başsavcının ne kadar haklı, diğerlerinin de öfkelerine hâkim olamadıkları için, kendi suçlarını itiraf ettiklerini, gösteremezdi!
Bir kaç yıl önce, Erdoğan’a ‘Pervasız Kabadayı’ demiştim ve beni mahkemeye vermişti. Beraat ettim ama görülüyor ki... Haydi, bu sefer “Korkusuz Kaptan” diyelim. Erdoğan,  “Müsademe rotasında” pervasızca ilerlemekte. Allah sonunu hayretsin. Asıl memleketin sonunu hayretsin!
AKP iktidara gelince, ne olacağı belli idi; oy hesabı ve “çoğunluk istibdadı”, ülkeyi gerilere götürecek ve vaat ettikleri gibi, Atatürk’ün kurduğu “Laik-üniter T.C. devletini”  Ilımlı İslam Devletine dönüştürecekti!
Arınç emelleri hususunda ilk mesajı, 2002’de türbanlı eşini hava alanına Cumhurbaşkanını karşılamaya götürerek meydan okumakla vermişti. Ben de bu hareketi TV’de böyle yorumlamıştım. Çünkü, Gül’ün ve Erdoğan’ın önceki sözlerinden, T.C.’ye ve Atatürk’e bağlı olmadıkları kesindi! Haklı çıktım.. Değişmeleri hiç mümkün mü, zamana zemine uymak için, mecburen takiye yapıyorlar! Şimdi söz artık, Yüksek Yargıda. Dava Anayasa Mahkemesi’ne intikal edince; etrafa hakaret savurmaktan vazgeçmeleri, savunmalarını hazırlamaları ve sözleri, biz  söylemedik, bu kadar “geriye doğru”  icraatı biz  yapmadık, kadroları kendi adamlarımızla dodurmadık, “Ilımlı İslam Devletine”  temel olacak kanunları, TBMM’de “el kaldır makinesiyle” biz hazırlamadık  diye  kendilerini  savunmaları ve delillerini ortaya koymaları gerekir.. Gerçek adalet, hukuk bunu gerektirir!
Çoğunluğun istibdadı
Buraya kadar “başarılarını”, “çoğunluğun istibdat idaresi” sağladı. Ama sonunda, Türkiye’de cesur yürekli yargıçlar ve savcılar var. Yüzde 47’ye karşı yüzde 50’den fazla “sessiz” ve maalesef organize olmamış çoğunluk var ve de asıl namuslu gerçek aydınlar ve yazarlar var.

Hile-i şerriye
AKP şimdi bu davaya karşı yeni bir “hile-i şerriye”  hazırlamakta imiş. Başsavcının elinden dava açmak yetkisini almak... Süreç başladıktan sonra bu yapılabilir mi? O ayrı mesele ama bunu düşünmeleri bile, asıl amaçlarını gösterir.
Hem akılları neredeydi, o çoğunluklarıya Anayasada bu değişikliği yapmadılar. Hatta hazırladıkları Sivil Anayasada yapmadılar.
Evet artık isteseler de istemeseler de söz, yargıda.. Bari bugünkü hiddetleriyle, gafletleriyle hukuku zorlamasalar ve başka müdahalelere yol açmasalar!
T.C.’nin varoluşu söz konusu olduğunda; AKP’den, Erdoğan’dan ve çoğunluklarından başka güçler de var...

Yazarın Diğer Yazıları