Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

Türkmeneli'nde tezgaha dikkat!

Türk Dünyasında Türkiye’ye en yakın olmasına rağmen gelip giden iktidarların gadrine uğrayan Irak Türkleri, Saddam sonrası tam toparlanmaya başlamışken malum eller harekete geçti. “Bağımsızlık benim karakterimdir” diyerek Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Gazi’nin ilkelerini bir bir ortadan kaldırmaya kalkışan zihniyet sahiplerinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde büyük devlet adamı Rauf Denktaş’ı by-pass ederek Annan Planı’na boyun eğdiklerini hatırlamayan var mı?
Kıbrıs’taki kazanımlarımızı işbirlikçilerin marifetiyle feda etmeye kalkışanlara hadleri zaman zaman bildirilmesine rağmen oyun bitmiş değil. İktidarı bir şekilde ele geçirenlerin sadece Kıbrıs’ta değil, Türkmeneli’nde de boş durmadığını tespit ettik. Önce belediyeler eliyle sonra da il ve ilçelerdeki fonlarla vatandaşa kömür-iaşe dağıtanlar, kurdurdukları naylon partilerle, fason derneklerle Türkmen coğrafyasında nifak tohumu ekmeye başladılar.

Başta Kerkük olmak üzere Türkmeneli’nde, Türkmenlerin birliğini sağlamak için gecesini gündüzüne katan, bu esnada kalp ameliyatı geçirip bir ay sonra yeniden sahaya inen kahramanlar hakkında “sağlık problemi” adı altında ayak kaydırma planları yapılıyor.

Türkmen meselesinde senelerce İstanbul ve Ankara’da oturup, sınırın ötesine hiç geçmeden ahkam kesmeyi alışkanlık haline getirenler de şimdi avuçlarını ovuşturuyor. Mücadele bayrağını teslim aldığı günden bu yana defalarca suikast girişimine muhatap olan Irak Türkmen Cephesi liderinin, kişi, kurum ve kuruluşlara bağımlı olmadığı için altı oyulmaya çalışılıyor. Irak’taki tüm Türkmen kuruluşlarını büyük şemsiye olan Irak Türkmen Cephesi (ITC)’nde toplayan Dr. Sadettin Ergeç ile ilgili zerre kadar şaibe bulamayanlar, O’na konduracak toz bulamadıkları için sağlık sebeplerini öne sürüp yönetimi değiştirmek suretiyle oluşan birlikteliği dağıtmayı planlıyorlar.
Sömürge mantığının kuralıdır:  “Böl, parçala, yönet”. Binlerce yıllık tarihimizde yüzlerce örneği ile karşılaşan milletimiz iletişim çağının yüklediği bilgi ile bundan böyle bu oyuna gelmemeli. Elbette “Su uyur, düşman uyumaz”. Sömürgeci zihniyet, gelişmeleri göz önüne alarak yeni taktikler icat edecek. Nitekim bırakınız şaibeyi, üzerine toz konduramadıkları Ergeç için sağlık problemini gündeme getirerek bir nevi duygu sömürüsü yapma yolunu seçmişler.

“Dünyanın neresinde bir Türk varsa, orası koskocaman bir Türkiye’dir” şiarına inanan biri olarak Türkmeneli’ndeki tüm gelişmeleri Dışişlerindeki monşerlerden çok daha iyi bildiğimi ve takip ettiğimi tevazu göstermeden iddia ederim. Kalp ameliyatının yirminci günü Erbil’e inip, iki gün sonra evine gidebilen Ergeç’in başta şehid Nejdet Koçak olmak üzere Türkmen şehitlerinin aziz ruhlarına verdiği sözü yerine getirmek için sarfettiği olağanüstü çabayı Mendele’den Telafer’e olan Türkmeneli coğrafyasındaki Türkler tanıktır.

Kerkük’te oldu bittiye getirilmek istenen referandumun önünde bir kale gibi duran ITC’nin Irak’ın dağılması yerine bütünlüğünü koruma çabalarını Araplar da takdirle izliyor. Bu yapıyı bozmak, yola çıkan kervanı dağıtmak için çalışmak bana göre sadece abesle iştigal değil, ihanetin ta kendisidir.
Bu sütunlardan defalarca yazdığım gibi Irak Türkleri için bir şeyler yapılmak isteniyorsa formül “gölge etmeyin, başka ihsan gerekmez” olmalıdır.
“Bir müsibet bin nasihate bedeldir” gerçeğine inananlar, KKTC’de iktidarın turunculara verilmesinin kurdukları tabela partileri sayesinde olduğunu unutmasınlar.
Kendi adıma Irak Türklerinin bu tezgahı bozacağına inanmakla beraber, önemli endişeler de taşıdığımı beyan etmeliyim.

Yazarın Diğer Yazıları