Bu soruyu muhataplarına, “sıfatlarını” da ekleyerek sormak gerekiyor. Ve de “Oluyor”  ama.
Ortada çok “belgesi”  delil var ama - “nesebi gayrisahih” - ama aslında çok belli olan TARAF gazetesinin 1 Nisan sayısının manşetleri ve içeriği... Adeta “1 Nisan şakası mı” diyecek kadar şaşırtıcı- cüretkâr ve küstahça!
Sürmanşet ;  “Yeni 31 Mart Vak’ası”  ! Yani Anayasa Mahkemesi’nin Başsavcının iddianamesini kabul etmesi ve dava sürecini başlatması!---Yani, “İrticaya” karşı bir davanın açılması, ikinci  “bir ” irtica ayaklanması - “yargı darbesi”  oluyor!   ;
Manşet:  “YANIMIZA GEL ERDOĞAN!” Yani “birlikte cephe olalım ” ... Erdoğan için, “çetelerle mücadele etmek için ”  başka çare yok... “Bütün demokratlar AKP ve Erdoğan’ın yanında birleşmelidirler!
En altta, Demokratik Toplum Partisi  (DPT /PKK/KONGRAGEL) Milletvekili Hasip Kaplan’ın sözleri:  Gelin beraber olalım, çünkü ” size de çıkabilir “ -Yani, DTP /PKK da Erdoğan’ın arkasında’
Ve nihayet ” altın vuruş “; AB de AKP’nin, Erdoğan’ın yanında ve arkasındaymışlar; ” Komiser Lagendjik ve Olli Rehn öyle buyurmuşlar!
Kısaca AKP - TARAF (Ordu ve TC düşmanı 2. Cumhuriyetçi) ve PKK cephesi tamam:  İşte ihanet cephesinin belgesi!
Önce bu “TARAF” hakkında cevabını alamadığımız sorular var: “Değirmenin suyu nereden geliyor! Ahmet Altan’la birlikte dağlara giden Yasemin Çongar -Washington’da bazı çevrelerle içli dışlı iken, belli bir misyonla mı gönderildi?

Taşeron firma
Bütün bunların özet anlamını; MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin çok veciz bir şekilde ifade ettiği gibi; ” AB -ABD ve içimizdeki liboşların “ortak taşeronlarını” kaybetmek “telaşı” ! Yabancıların neden ve nasıl bu taşeronu kullandıkları, kullanacakları belli de, sözde devrimci, çağdaş uygarlık havarisi ve hatta bazıları sözde “Atatürkçü” oldukları halde gericiliği ayyuka çıkmış - kadroları devleti sarmış  - görüntüleri İstanbul ve Ankara sokaklarına taşmış gerici partiyi neden savunurlar? DTP açıkça söylemese bile, neden kapatılmasına karşıdır? Sıranın onlara da geleceğini bildikleri için, ama asıl onları Siyasete ve Meclise sokan “taşeronluğu”  yaptıkları için de!
AKP taşeronluk hizmetlerini tamamlasın- TC 2. “Ilımlı İslam Cumhuriyeti” olsun -TSK’nin etkisi kalmasın; sonra işleri kolay -yolları açık! Bu çok kuyruklu komployu anlamamak için ihanet yumağının ipliklerinin- iplerinin kimlerin elinde olduğunu anlamamak için gafilden öte bir şey olmak gerek! !
Önceki akşam Can Dündar’ın “Neden” programını ibretle izledim: Bir Profesör Mümtaz Soysal’ın bir de Prof. Konukman’ın sözleri çok doğru teşhislerdi... Diğerleri ise “ laf-ı güzaf!
Ama Profesör Eser Karakaş, konuyu bir çırpıda ” imtiyazlıların “ Laiklik kavramı içinde, herhalde, kendi çıkarları için birleştikleri iddiasında bulundu, irtica tehlikesini hafife aldı... Ve hep aynı terane; - Cengiz Çandar’ın ” Yorum Farkı “ programında ileriye sürdüğü ” Yabancılar ne derler, ne diyorlar? “ endişesi ve de ” piyasaların oynaması- ekonominin bozulması! “ Zaten Erdoğan’ın da dediği bu ya; ” Ekonomi bu kadar başarılı giderken, bu çomak sokulur muymuş? 

Asıl soru
Ben cümle âleme sormak isterim: AKP’nin taşeronluğuyla, TC,  laik, üniter devlet yok edilir, ülke parçalanırsa, ekonomi iyi işlemiş;  yani Türkiye, sömürgelerde olduğu gibi sömürülmüş, kaynakları, mameleki, yabancıların eline geçmiş ve fakat nemalarından, rantlarından bazıları istifade etmiş- ne kıymeti olur?
Son tahlilde sorulacak soru ve kırılma noktalarından biri de bu : “ Ne ziyanı var öyle olsun” derseniz, tartışacak bir şey kalmaz! Ve bu “taşeron yamaklarına diyecek çok şeyimiz, takacağımız uygun sıfatlar var... Onlara ” -Taşeron “ demek bile  hafif kalır!