Volkan Konak'a pankartlı saldırı!...

“Bir davaya en büyük zararı yandaşlarının aptalca savunması verir” diye boşuna söylenmemiş. İşte, ortada Trabzonspor örneği..
Hem de Trabzon ile ilgili en küçük bir olumsuzluğu yakalayıp, pireyi deve yaparcasına gazete sütunlarına, televizyon ekranlarına yansıtmak için insafsız avcıya hizmet eden (kim eder?) misali pusuda bekleyenler varken.
Bir zamanlar Trabzon adına doyumsuz güzelliklerin yaşandığı Hüseyin Avni Aker Stadı’nda 19 Nisan Cumartesi günü, “Trabzon Türkiye’nin T’sidir”  diye, dosta düşmana karşı, yer, zaman ve mekan tanımaksızın yanık ama bir o kadar da gür sesiyle haykıran Volkan Konak alehine pankart açanlar ve açtıranlar var iken, düşmanı dışarıda aramanın gereği var mı?
“Kol kırılır yen içinde” nin ne demek olduğunu anlayamadan, yürütme adına yönetici olanların aciziyetini, çirkinliğini ve iğrençliğini yansıtan o pankartları hazırlatanlar, bırakın Trabzonlu olmayı insan bile olamazlar.
Ama bir yerde de iyi oldu.. Hedefleri ters tepti.. Şimdi kendilerini buldular. Çıksınlar bakalım bu çukurun içinden.
Çünkü, hedefsiz ve futbolsuz bir Trabzonspor nedeniyle çok az sayıda tribünleri dolduran Trabzonlular,  taraftar diye geçinen bir kısma tetikçilik yaptırarak açtırdıkları pankartlar ile basından yararlanarak Volkan Konak üzerinde baskı yapmak isteyenlerden yeni yeni haberdar oluyorlar.
Ama, bu çirkinliğin sahiplerinin yüzlerine vurarak. Hem de her gün,  “Saklanarak sahip olmaya çalışan zavallılar.. Volkan Konak kim, siz kim?” yazılarını kimliklerini açıklayıncaya kadar her sayfada, her gün okuyacaklar..
Her şeyi  “rant kapısı” olarak kimlerin gördüğünü de öğrenecektir. Ayrıca; Konak’ın yaptığı yanlış olabilir. Ama, bu kadar çirkinliğe gerek duyduracak kadar mı? Yazık. Hem de çok.
Bu çirkinliğin sahiplerinin Trabzonspor yönetimindeki 4-5 kişi olması ve de kimliklerini açıklayabilecek cesaretleri bulunmaması hiç önemli değildir. Bu  iğrençlik Trabzonspor’u değil, bugün Trabzonspor’u yönetenlerin tümünü bağlar. En baştakinden, en diptekine kadar.
Bilerek ya da bilmeyerek (böyle cehalet olamayacağı için kabul görmez) bu gaflete sahiplik yapanlar en kısa sürede akıllarını başlarına toplayarak, saçtıkları çamurları temizlemelidirler.

Yazarın Diğer Yazıları