Dönüm maçı...

Devleti yönetenlerin, 1 Mayıs nedeniyle Taksim merkezli yaptığı uygulama sonucunda ortaya çıkan tabloyu gördükten sonra, Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında oynanacak maç nedeniyle kara kara düşünmeye başlamıştım.
Düşünmekle kalmamış, Trabzon’da sağduyu sahibi çoğu kişi gibi bende, “İnşallah son haftaya bu iş kalmaz” diye dua etmiştik.
Galatarasay veya Fenerbahçe... Trabzon için emin olun hiç fark etmez... Önemli olan her fırsatı ganimet bilerek Trabzon üzerinde oyun oynamak isteyen, bu kenti ve insanlarını kötü göstermek için ellerinden geleni artlarına koymayanların tezgah kurmalarını önlemek, ya da kuracakları tezgaha düşmemek idi..
Allah dualarımızı kabul etti diye düşünüyor ve de Fenerbahçe’nin yok denecek kadar az iddiasını kaldığını, bu nedenle de Trabzon’daki maçın formalite kapsamında oynanacağını tahmin ediyorum. Aksi takdirde, geçmişte yaşananlar, döner bıçaklar ve palalar kuşanarak Trabzon’a gelenleri hatırlıyor, 1996’da sineğe vursanız yoluna devam edecek kadar olan bir taşla futbolcunun başının beyin ameliyatından çıkmış gibi nasıl sarıldığını unutamıyorum.
Otto Bariç’in burnunun dibinden geçen sinek kadar toz parçası ile yerlerde sürünmek zorunda kalışını(!), Avni Eker’in tribünlerini, bedava aldıkları biletlerle, bir kısmını da satarak paraları ceplerine atarak Trabzonspor Taraftarı diye dolduranların yaptıkları sportmenlik ve ahlâk dışı hareketler ile attıkları sloganları düşününce, Trabzonspor için hiçbir önem arz etmez iken bu sezonun son maçında olabilme ihtimali dahilinde olanları hiç ama hiç istemiyordum.
İstemediğimiz ot şimdilik burnumuzun dibinde bitmedi diye düşünüyoruz. Ama yine de hafife almaya, tedbiri elden bırakmaya gelmez.
İl Spor Güvenlik Kurulu’nda gerekenler konuşuldu, alınacak tedbirler konuşuldu.
Şimdi iş sadece, başta spor basını olmak üzere spor kamuoyuna kaldı. Her iki takımın yöneticileri öncelikle hiç gerek yok iken ortamı gerecek söylemlerden kaçınmalı, futbolun bir spor olduğunu unutmayarak, onun ilke ve ahlâkına uygun davranmalı.. Hatta, bu maç Trabzonspor ile Fenerbahçe arasındaki ilişkilerin, sadece kulüpler değil, taraftarlar nezdinde de yeni bir sayfanın açılmasına vesile teşkil etmeli. Hele hele, ülkemizin birlik ve beraberliğe muhtaç olduğu bir süreçte,  ulusal hassasiyetlerde önde olduğu bilinen Trabzon ve Fenerbahçe’nin üzerine de bu noktada önemli görevler düştüğü hatırlandığın da...
 Ben son cümledeki temennilerin gerçekleşmesi için ligin son maçında yeni bir başlama vuruşunun Trabzon’dan yapılması gerektiğine inanıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları