AKP hakkında açılan kapatma davasında Başsavcı, iddianamede  “Demokrasiyi bir araç gören bu zihniyet, gerçek amacını doksanlı yıllardan sonra dünyada küreselleşmenin merkez güçlerinin ülkemiz ve bölge ülkeleri için ürettiği ’ılımlı İslam’ ideolojisi ve onun siyasi hedefi Büyük Orta Doğu Projesi’nin (BOP) Eş Başkanları sıfatıyla söylemlerini insan hakları, demokrasi, din ve vicdan özgürlüğü, öğrenim hakkı gibi asıl referansları olan şeriatla hiç bağdaşmayan kavramların arkasına gizlenerek göstermişlerdir” diyor. 
AKP ise, iddianın Büyük Orta Doğu Projesi kavramı ile ilgili bölümüne Tayyip Erdoğan imzası ile şöyle cevap veriyor:
 “İddianamede ’Büyük Orta Doğu Projesi’(BOP) ile karıştırıldığı anlaşılan Medeniyetler İttifakı Projesine ülkemiz İspanya’yla beraber öncülük etmiş ve etmeye devam etmektedir.”

***

Başsavcı elbette Medeniyetler İttifakı ile Büyük Orta Doğu Projesini karıştırmıyor!
Fakat Tayyip Erdoğan, kendi sözlerini inkâr ediyor!
Peki biz Erdoğan’ın ağzından defalarca  “Biz Büyük Orta Doğu Projesi’nin eş başkanlığını sürdürüyoruz”  sözünü duymadık mı?
Üstelik bu sözler, Anadolu Ajansı ve televizyon arşivlerinde kayıtlı değil mi? Hatta Ulusal Kanal’da, Kanaltürk’te bu kasetler, zaman zaman gösterilmiyor mu?
O halde inkârın sebebi nedir?

***

Bazı okurlarım  “Tayyip Erdoğan bu sözleri nerede, ne zaman söyledi. AKP’liler bunun iftira olduğunu ileri sürüyor”  diye yazarak bilgi istiyor.
Halbuki Erdoğan bu sözleri söylediği zaman yazdığımız yazılar, İnternet ortamından bile rahatlıkla bulunabilir.
Fakat İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin,  “Tayyip Erdoğan bir değil, iki değil, tam 11 yerde Büyük Orta Doğu Projesi’nin eşbaşkanı olduğunu kendi ağzıyla söylemiştir. Üstelik bu itiraflardan bazıları kameralar önünde yapılmıştır” diyerek konu ile ilgili verileri kamuoyuna sunuyor:
1. Kanal D ekranından; (16 Şubat 2004)
 “Şu anda Amerika’nın da, Büyük Ortadoğu Projesi var ya, genişletilmiş Orta Doğu, yani bu proje içerisinde Diyarbakır bir merkez, bir yıldız olabilir.”
2. İran’da basına; (28 Temmuz 2004)
 “Demokratik ortak olarak Geniş Orta Doğu ve Kuzey Afrika Projesi içinde, bu projenin eş başkanları arasında yer alıyoruz.”
3. Dünya ekonomik Forumunda; (28 Ocak 2005)
 “Türkiye bu bölgede işlevini Büyük Orta  Doğu projesi içerisinde etkin bir şekilde yerine  getirecektir.”
4. Basın mensuplarına; (8 Haziran 2005)
 “Geniş Orta Doğu Projesi içinde bir görev üstlendik ve bu görevle birlikte bize
eş başkanlık verildi.”
5. Lübnan’a giderken; (15 Haziran 2005)
 “Geniş Orta Doğu ve Kuzey Afrika İnisiyatifi çerçevesi içerisinde Türkiye, eş başkanlık olarak, İtalya ve Yemen ile paylaştığı bir görevi  yürütecek.”
6. Basın mensuplarına; (16 Kasım 2005)
Dışişleri Bakanı Gül, Bahreyn’de ABD Dışişleri Bakanı Condalezza Rice ile Geniş Orta Doğu ve Kuzey Afrika Projesiyle ilgili görüşecek. Söz konusu Projede eş başkanlık görevi yapıyoruz. Proje için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Ve yapmaya devam edeceğiz.
7. AKP Grup Toplantısında; (21 Şubat 2006)
 “Genişletilmiş Orta Doğu ve Kuzey Afrika Projesindeki rolümüz bize özellikle
Orta Doğu’da önemli görevler   yüklemektedir.”
8. AKP Üsküdar İlçe Kongresinde; (26 Şubat 2006)
 “Biz Orta Doğu’da GODKA denilen Geniş Orta Doğu ve Kuzey Afrika Projesi’nin içinde eş başkanız. Biz orada görev ifa ediyoruz.”
9.  İstanbul Bayrampaşa İlçe Kongresinde; (4 Mart 2006)
 “Biz Büyük Orta Doğu Projesi’nin eş başkanlarından biriyiz. Bu görevi yapıyoruz.”
10. AKP Grup Toplantısında; (30 Mayıs 2006)
 “Eş başkanlık görevini kabul ettik.”
11. CNN Larry King Show’da; (27 Temmuz 2006)
 “Daha önce Geniş Orta Doğu ve Kuzey Afrika Girişimi içerisinde zaten yer almıştık... bir eş başkanlık görevi üstlenmiştik.”

***

Abdullah Gül ve Ali Babacan’ın da Büyük Orta Doğu Projesi ile ilgili sözlerini hatırlatan Gültekin  “Üstlendikleri görev onlara, Türkiye Cumhuriyeti’nin meşru organları tarafından verilmemiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yöneticileri başka bir devletten görev alamazlar. Anayasamız, Siyasi Partiler Yasamız ve Ceza Yasamız bu fiili, ağır cezai yaptırıma tabi tutmuştur. Türkiye’nin, önümüzdeki süreçte iddianamenin, Büyük Orta Doğu Projesi ile ilgili kısmını daha çok tartıştığını göreceğiz.

Çünkü AKP yöneticilerinin itirafları; bu partinin emperyalist bir devlet lehine ve Türkiye aleyhine yaptıkları çalışmanın kanıtlarıdır”  diyor.
Durum bu kadar vahimdir.