Çöpe atılacak sezon!..

Trabzonspor için, “çöpe atılacak torba” sayılacak sezon olan 2007-2008’in bohçasının bağlanacağı gün yarındır..

Yarınlar için Trabzonspor, Fenerbahçe ile yapacağı,  “kara dönem” diye adlandırılabilecek sezonun son maçına yarın çıkacak.

Ama,  “yarından sonra”, “yarınlar”  için bambaşka bir sayfa açacak. Açmak zorunda..
Matematiksel olarak, Fenerbahçe için bir umut var gözükse de, Kaf Dağı’nın ardında olan bir beklenti gibi Trabzonspor’u yenerek şampiyon olmak. Neden? Çünkü, Trabzonspor’u yenmenin yetmediğini herkes gibi onlar da biliyor.. Ama, yine de un fiyatları arttığı için adeta tek gıdası kalan ekmeği bulmakta sıkıntı çeken bir toplumda “fakirin gıdası” misali umutlar yok olmadığına göre, Fenerbahçe’de aynı umutlarla Hüseyin Avni Aker’e çıkacaktır. Trabzonspor, kendisi için değil de rakibi için önem arz eden bir maçı yarın her zaman olduğu gibi kazanmak için oynayacaktır.

Bordo-mavili takım, yarını ezeli rakibini yenerek  geçtiğinde, önündeki yarınlar için moral-motivasyonu artacaktır. Ancak, artsa da, eksilse de, başta da söylediğimiz gibi, geride bırakılan sezon Trabzonspor için, hiç hatırlanmaması, çöpe atılarak imha edilmesi gereken bir sezon olarak kayıtlarda yerini almalıdır. Ziya Doğan’a tahammül ederek Trabzonspor’un kuyusunun kazılmasına neden olan Nuri Albayrak dönemini kim hatırlamak ister ki!... Yolun yarısında da, kervanı devir alan Sadri Şener’le geçen   “Bitse de kurtulsak”  dedirten, sezonun ikinci yarısını da...
İlle de, sadece gelecek sezon için yapılacak transferlerin söz konusu edildiği son 3-4 ayda yaşananların bir kısmının yarınları olumsuz etkilemesi endişesi...

Şampiyonlukların yaşandığı yılları iyi hatırlayanlardan oluşan yönetim kurulunun,  “61 numaralar”  sloganı ile transfer haritasını oturttukları “öze dönüş projesi” uygulamada görülmeyince, yarınlar için az da olsa endişeler oluşmuyor değil..

Hele hele, futbolunun son dönemine geldiğini düşündüğümüz Kaptan Hüseyin’in  sürekli aldığı para söz konusu edilerek adeta sorunlu hale getirilip gözden çıkarılmak istenmesi...

Bu da yetmezmiş gibi, Trabzonspor’da “görev adamı” statüsünde oynayan, hiçbir zaman sorun olmayan Hasan Üçüncü’nün de  “biletinin kesildiğinin”  yönetim çevrelerinden sızdırılması... Sadri Şener’in söylemi ile eyleminin farklı hale gelmesi demektir.

Kaldı ki, her türlü pürüzleri kolaylıkla giderilip, kendilerinden de daha fazla fedakârlık ve ağabeylik istenerek Hasan-Hüseyin Trabzonspor’a yarınlar için yararlı hale getirilebilir.

Dedik ya, yarından sonra geri kalan sezon çöpe atılacaktır. Dileriz ki, “Hasan-Hüseyinsiz yola devam etmek” düşüncesini de yönetim ve teknik adam çöpe atarlar...

Yazarın Diğer Yazıları