Önder Sav mı, yoksa Milli Eğitim mi!

Bazı öğretmenler Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde “din içerikli film” izletmiş, bu CHP’nin gücüne gitmiş, Onur Öymen tutmuş Bakan Hüseyin Çelik’e, “Bu nasıl olur?” diye sormuş, Çelik de çıkmış Meclis kürsüsünden, “Haklısınız, böyle bir şey olmamalı, haklarında inceleme başlattık” diye Öymen’in şahsında CHP’lilerin yüreğine su serpmiş.
Bu ne demektir biliyor musunuz?
Bu, AKP’li Hüseyin Çelik’le CHP’li Onur Öymen’in bu konudaki endişelerinin aynı olması demektir.
İyi de, aynı Milli Eğitim Bakanlığı AB ile, “Türkiye’deki Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi” imzalıyor ve bu proje karşılığında Avrupa Birliği fonlarından bakanlığına 51 milyon euro ayrılıyor, ama AB diyor ki, “Projenin bir yerinde Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği de olacak, tamam mı?” Sayın Hüseyin Çelik’in başında bulunduğu bakanlık da, “Tamam” diyor, “Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği de bu projede yer alsın!”
Ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği de projede yer alıyor.
Peki bu ne demektir?
Bu, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği meslek okullarında, Bakan Çelik’in “Olur” u ile, arkasına Avrupa Birliği’ni de almış olarak, çocuklarımıza “Çağdaş yaşamı öğretecek” demektir. Peki, “çağdaş yaşam” dan Milli Eğitim’in anladığı yahut Milli Mücadele gibi bir var olma-yok olma savaşı vermiş, halkının yüzde 99’u Müslüman olan Türk milletinin “çağdaş yaşam” deyince anlaması gereken ne?
Bu kimin umurunda, buna karar verecek olan, Milli Eğitim uzmanları değil.
 Ya kim?
Dedik ya,  Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği!
Oysa bu milletin “hayat anlayışı” ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin “yaşam tarzı” arasında hendekler değil, uçurumlar var... Meselâ, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği için “Selam”, “Günaydın” ile unutturulması gereken bir kavram.
Başörtüsü de öyle..
Belki AKP’li dostlar, “Bu kadar kusur kadı kızında da bulunur” diyebilirler.
Ama bu bir değil, iki değil.
14 Aralık 2007’de Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı ile Uluslararası Lions 118-U Anadolu Yönetim Çevresi Federasyonu arasında bir, “Aile Eğitimi Programı Faaliyetleri Uygulama İşbirliği Protokolü” imzalanıyor.
Protokole Bakan Hüseyin Çelik “Uygundur” diye imza atıyor.
Protokolün bir yanında Milli Eğitim Bakanlığı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürvekili Necmettin Yalçın’ın, diğer yanında da Uluslararası Lions 118-U Anadolu Yönetim Çevresi Federasyonu Genel Yönetmeni Nedret Yılmaz’ın imzaları var.
Milli Gazete’den Ebubekir Gülüm,  11 Haziran 2008 tarihli konuyla ilgili haberine, “Milli Eğitim Bakanlığı, kökü dışarıda olan Lions kulüpleriyle çocukların eğitimi için işbirliği anlaşması yaptı. Üstelik yapılan anlaşmaya göre 0-6 yaş çocuklarının ailelerinin, özellikle annelerinin eğitimine yönelik tüm masrafları Lionslar karşılıyor” cümlesi ile giriyor ve haberini şu paragrafla noktalıyor:
 “Eğiticileri belirleme yetkisi verilen Lionslara, programa katılacak anneleri belirleme yetkisi de veriliyor. (..) 9. maddenin 2. fıkrasında, ’Programa katılacak anneleri Halk Eğitimi Merkezi Müdürlükleri işbirliği, gözetim ve denetiminde tespit etmek’deniyor. Bu maddeyle her anne değil, federasyonun (Lionsların) uygun gördüğü aile eğitime alınacak.”
Yani parayı bastıran AB, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği  ve Lionslar, Milli Eğitim’de cirit atıyor, bütün bunlar,  “Muhafazakâr”, hatta “Şeriatçı” olmakla suçlanan AKP ve bu AKP’nin Milli Eğitim’inde oluyor, kimsenin gıkı çıkmıyor. AKP medyası ve muhalefet bu sömürge zihniyeti karşısında üç maymunları oynuyor, ama iş Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde bir öğretmenin dini içerikli film izlettirmesine geldiğinde, yer yerinden oynuyor..
Üstelik o “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” ders kitaplarında Türk milletinin ne dini, ne kültürü hakkında ufak bir kırıntı bile mevcut değil...
Milli Eğitim’deki bu tablo Türk milleti için Önder Sav’ın, o yalnızca kendini ve kendisini destekleyenleri bağlayan malum sözlerinden çok daha vahim, çok daha acı, çok daha tahrip edici değil mi!

Yazarın Diğer Yazıları