Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sadi SOMUNCUOĞLU

Sadi SOMUNCUOĞLU

Milli maçlar, AKPM-Parti kapatma-Yeni Anayasa

Öncelikle Milli Futbol Takımımızı yürekten kutlayalım.  Euro 2008  müsabakalarında, hocasından yedekteki oyuncusuna kadar bütün ekip, asil duruşu ve üstün oyunuyla Türk Milleti’ni hakkıyla temsil etti. Hatta, Türk-İslam âlemini ve emperyalizmden zarar gören bütün insanlığı mutlu etti. Sağ olsunlar. Buna karşılık, Türk takımının sağladığı bariz ve şuurlu üstünlük, bir spor karşılaşmasında bile Batı’yı toptan ve ciddi şekilde huzursuz etti. Bilhassa, hakemlerin dünyanın gözü önünde ısrarla taraf tutarak haksızlık yapmaları, açık penaltıları görmezden gelmeleri, Batılının   “öteki”  zihniyetinin teşhiri gibi oldu. Batı, her zaman olduğu gibi Türk’e karşı o bildik çirkin yüzünü bir defa daha gösterdi. İnsanlığın vicdanını isyan ettirdi.
Bu vesileyle önemli bir gerçeğe işaret etmek istiyoruz. O da; kendilerini   “Demokrasi-hukukun üstünlüğü-yargının bağımsızlığı-insan hakları-özgürlükler”  gibi değerlerin yaratıcısı ve temsilcisi olarak görenlerin ikiyüzlülüğüdür. Bir kere, sayılan bu ve benzeri değerlerin tamamı, bilinen ilk medeniyetten günümüze kadar gelen ve birbirinin devamı olan medeniyetlere aittir. Başka bir ifadeyle, insanlığın/milletlerin ortak malıdır. Irkçı-sömürgeci bir inhisarcılıkla, Batı’ya mal edilemez. Bu bir. 
İkincisi; bugün, sayılan bu değerlerin gelişmiş haliyle Batı’da yaşandığı doğrudur. Yanlış olan, Batılı bu değerleri kendisi için geçerli sayarken,  “öteki”  dediği milletler ve insanlar için istismar aracı gibi görmesidir. Nitekim bu değerler, ülkelerin içişlerine karışmanın, baskı kurmanın ve sömürüyü azamiye çıkarmanın legalleştirilmesi için kullanılmaktadır. 
Siz hiç; camide okunan ayete, okul kitaplarımıza, aile düzenimize, dilimize, egemenliğimize ve vatan bütünlüğümüze kadar her mukaddesimize dil uzatan AB’nin;  “Partilerinizde tek adam yönetimi var. Demokrasi kurum ve kurallarıyla işlemiyor. Milletvekillerini halk değil genel başkanlar seçiyor. TBMM, hükümetin emerinde, bütün bunlar demokrasinin olmadığını     gösteriyor”  dediğine şahit oldunuz mu? 

AKPM ne diyor?
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Denetim Komisyonu ; Türkiye’nin  yeni bir anayasaya  acilen  ihtiyaç duyduğunu, bu anayasanın insan haklarına, AİHM kararlarına dayalı, Venedik Komisyonu’yla temas halinde hazırlanması gerektiğini,  AKP kapatılırsa Türkiye’nin izlemeye alınabileceğini emrediyor. Sondan başlayalım. AKPM izlemeye alsa ne olur? Hiçbir şey olmaz. İşte Azerbaycan topraklarının yüzde 21’ini işgal eden Ermenistan.  Alınmış bunca karara hiç aldırıyor mu? AGİT’in Minsk Grubu yerinde yapılan incelemeler sonucunda Ermenistan’a;  “İşgali kaldır-Hocalı’da büyük bir katliam yapılmış, soykırım gibi”  diyor da ne oluyor?

* * *

Evet, AB ülkelerinde de partiler kapatılıyor. Birçok ülkenin mevzuatında kapatma hükümleri var. Mesela Almanya’da, komünist ve faşist parti kurulamaz, kurulursa hemen kapatılır. Hem de şiddet şartı aranmadan. Venedik kriterleri tavsiye niteliğindedir. Türkiye’yi AİHS ve AİHM’nin kararları ilgilendirir.  Bu konuda AİHM ne diyor:
“AİHS ile ihdas edilen koruma mekanizması, insan haklarının korunması konusundaki ulusal sistemlere nazaran ikincil niteliktedir. Sözleşmenin içerdiği hak ve özgürlüklerin kullanımını sağlama sorumluluğu öncelikle sözleşen devletlere bırakılmıştır... Kısıtlama veya müeyyidenin niteliği konusunda karar vermek için uluslararası yargıçtan ilke olarak daha elverişli durumda ve yetkilidirler. Bu takdir payı hem ulusal yasa koyucuya, hem de özellikle yürürlükteki yasaları yorumlayıp, uygulayacak olan adli makamlara tanınmaktadır.”  Türkiye, yanlış ve kirli bilgilerle korkutulan, Batılı kurumlarla tehdit edilen bir psikolojiye sokulmuştur. Bunun için doğru bilginin ve dünya sisteminin devletlerin bağımsızlığı ve eşitliğine dayandığının şuurunda olmak gerekir. Tabii siyasi irade şartıyla.

* * *


Anayasa konusunda, niçin  “Yeni”  anayasa diye soralım? Mevcut Anayasa’nın tamamına yakını, AB’ye uyum için değişmedi mi?Anayasa, yaz-boz tahtası mı? Şikâyet edilen maddeler hangisiyse, onların düzeltilmesi gerekmez mi? Kanunlar uygulandıkça, mahkeme içtihatlarıyla boşlukları dolduruldukça iyileşmez mi?
Bu malum da, maksat başka! Kim ki, illa yeni anayasa diyorsa, bilinsin ki gizli bir amacı vardır.

Yazarın Diğer Yazıları