Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

CHP'den şaşırtan sahiplenme!

Türkiye’de siyasi partiler hatadan münezzehtir (!). Partileri yöneten hiyerarşik, tepeden buyrukçu ve bürokratik elitler toplum için çalışmaktan yanlış yapmaya ve kendi çıkarlarını kollamaya zamanlarının olmadığına inanırlar. Bu nedenle de siyasi partiler Türkiye’de kendilerinden hiçbir yanlış, hata ve kusur zuhur etmeyeceğini düşünürler. Türkiye’de her siyasi parti yalnız rakip partilerin dar görüşlülük, yanlışlık ve hata yapabileceğini düşünür. Yine Türkiye’de her siyasi parti yalnız kendisini demokratik, katılımcı, özgürlükçü ve kurtarıcı olarak görür.
Özellikle AKP’ye yönelik olarak Yargıtay Başsavcılığı’nca açılan kapatma davası sürecinde bu partinin “hâkimler yanlış yapar bizim parti yanlış yapmaz!” edası bu kanaatin Türkiye’de kökleşmesine neden olmuştur. Daha önce kapatılan siyasi partiler de aynı kanaati taşıyorlardı. Onlar da kapatılma nedenlerini kendi eylem/söylem ve icraatlarına değil daha çok komplo, baskı ve dayatmalara bağlarlardı.
Bu anlayışı yıkan bir yaklaşım CHP’den geldi. CHP’nin hesaplarına ilişkin Anayasa Mahkemesi’nce yapılan denetim ve bunun sonuçlarına yönelik parti yetkililerinin tutumları bu anlamda şaşkınlığa neden olmuştur. Bilindiği gibi Anayasa Mahkemesi, CHP’nin 4 ayrı yıla ait hesaplarında yaklaşık 1 milyon YTL’lik usulsüz gider tespit etmiş. Mahkeme, bu nedenle CHP hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştur. Bu haberler üzerine CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, “Sorumlusu kimse yargılanacak” demiştir.

CHP şaşırtmıştır!
CHP lideri Deniz Baykal da bu konuda partili arkadaşlarının açıklamaları bulunduğunu söyleyerek “Herkes yanlış yapar. CHP de yanlış yapabilir” dedi. Baykal “Her yerde yanlış yapan insan olabilir. CHP’de de olabilir. Bir başka yerde de olabilir. Ama biz yanlışa sahip çıkmayız. Yanlışa karşı hukukun işlemesini, kuralların işlemesini öncelikle biz isteriz. Bu konuda üzerimize düşen sorumluluğu sonuna kadar yaparız. Bu konudaki dikkatimiz bütün Türkiye tarafından biliniyor” dedi.
Bu konuda CHP’den yükselen soğukkanlı, ağırbaşlı tutum doğrusu şaşırtmıştır. Yargının bu tür iddia ve tespitler karşısında Türkiye’de yaygın olarak yapılan şey; denetimi, denetçileri ve Anayasa Mahkemesi’ni suçlayarak işin içinden sıyrılmaktır. Normalde CHP’den şu tür açıklama yapması bekleniyordu: “CHP’den hata sadır olmaz!”. “Her harcamamız son kuruşuna kadar yasalara uygundur!”. “Partimiz bir komplo ile karşı karşıyadır vb”. CHP bunu yapmayarak, yanlışı yapan parti sorumlularından bunun hesabının sorulacağını ifade ettiği gibi bir de bu tür yolsuzluk ve usulsüzlüklerin bir daha ortaya çıkmaması için hesapları şeffaflaştırmak ve bağımsız denetçilere açmak kararını almıştır. Doğrusu CHP şaşırtmıştır. Siyasi partilerin sürdürdüğü klasik ezberi de CHP bu tavrıyla kökten bozmuştur. Sezar’ın hakkını Sezar’a vererek söylersek CHP sorumlu, duyarlı ve tutarlı hareket etmiştir.
CHP harcamalarını şeffaflaştırarak, bağımsız denetçileri işin içine sokma kararı alarak açık bir yönetim anlayışını benimsediğini göstermiştir. Sıra usulsüzlük ve yanlışlara karşı kamuoyuna açıklanan önlemlerin ciddi bir biçimde devreye sokulmasına gelmiştir. Böyle bir uygulama düzensizliği, bozulmayı ve yozlaşmayı engelleyecek tek yoldur.
Türkiye’de siyasi partiler mevcut anayasal zeminde yasalara uygun faaliyet göstermekte zorlanıyorlar. Bu nedenle de kendilerini yasalara uydurmak yerine, yasaları kendilerine uydurmaya çalışıyorlar. Bu yol çıkmaz sokaktır. Sürekli yasa değiştirmek yerine yasal bir zihniyet edinmek en doğrusudur. CHP bunu yapmıştır.
Kapalı yönetimler, çevrelerinden enerji, eleştiri ve bilgi almazlar; bu nedenle de entropiye (bozulmaya) müsaittirler. Sistemler ancak harcadıklarından daha fazla enerji, bilgi ve malzemeyi çevrelerinden alarak bozulmaya karşı direnebilirler. Bu durum siyasi partiler için de geçerlidir.
CHP’nin saptanan usulsüzlükler karşısında aldığı önlemler açık bir yönetimin ilk işareti olarak değerlendirilebilir. Bu anlayışın diğer alanlarda atılacak adımlarla da devamının gelmesinden yalnız CHP değil Türkiye’deki siyaseti de kazançlı çıkacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları