Ahlaksız tarih dedikoducuları!

Türk tarihi hakkında, Atatürk hakkında çöplüklerde eşinerek çıkardıkları kırıntıları “dedikodu” metaı yapanlar arttı!
“Dedikodu” nun evrensel, tarihi ve anlamı konusunda küçük bır araştırma yaptım ve gördüm ki, meğer bir de “dedikodu ahlakı” varmış! Bu konuda koca bir makale yazan Emerys Westacott şöyle diyor: Kısacası kişi, kişiler veya bir olay hakkındaki duyumu, rivayeti üçüncü kişilere ve kamuoyuna, medyaya iletmek-kötü bir art maksat yoksa  “meşru” ! Fakat hele, bir millet tarihi ve liderleri hakkında çöplüklerden topladıkları, telefon oyunu gibi, ölmüş insanları tanık göstererek, “mış mışlı” ve maksatlı “dedikodular” yapılması, düpedüz  ahlaksızlık!

Nişancıyan olayı
 
Sevan Nişanyan adlı, kerameti kendisinden ve aynı kaba edenlerden menkul “profesörün”, Atatürk hakkında yazdıkları, söyledikleri “ahlaksız dedikodunun-tezvir ve fesadın, bilimsel türü! Yazıp söyledikleri, ayrıca, irdelenmeye değer.
Fakat bu adamın, eşinin başından aşağıya bir kavanoz dolusu dışkı döktüğü, ” dedikodu “ değil, gerçek...Ne menem bir adam olduğunu gösteriyor! Benim bir şüphem var; Nişanyan efendinin, Türk asıllı Mülgan hanımın başından aşağıya dışkı boşaltması, şuur altındaki, Türklüğe karşı temel içgüdüden olmasın!’ 
Bir  şey daha var: Türklüğe gerçekten bağlı, Atatürk’ü içtenlikle  seven Ermeni vatandaşlarımızı tenzih ederim, ama dışarıdaki ” Ermeni lobisi, diasporası “ yetmezmiş gibi, şimdi içimizde de Hrant Dink olayından ivme kazanan bır ” Ermeni diasporası-lobisi “ oluşmuş gibi! Ayrıca ele alınması gereken bir konu; bu lobi mensupları Etyen Mahçupyan ve Türk ” yandaşları “, can dostları, elbette Nişancıyan’ı savunacaklar. Acaba birisi o kavanozu Nişancıyan’ın başına dökseydi ne derlerdi bu ” soykırım “ tellalları?
Bu konuda rahmetli babası Aziz Nesin’in kemiklerini sızlatan Dr. Ali Nesin de dostu Nişancıyan’ı  savunmuş, ” Karısı değil mi; bal da döker’da “ demeye getiriyor...Yani bir ” ŞEY “ yemenin entelektülcesi!!!

Atatürk dedikoduları

Ama ben, asıl konuma, ahlaksız ” tarih dedikoduculuğu “na dönüp, yeni bir örneğimden söz etmek istiyorum; Bu ahlaksız dedikoduculuğu yapan ” Oral Çalışlar “, ” Kemalist-Kuva-yı Milliyeci CUMHURİYET gazetesinde nasıl köşe tutabildiğini anlayamamıştım -şimdi RADİKAL’de, layık olduğu yeri buldu!
Oral Çalışlar, yeni yayımlanan  ’Liderler Hapishanesi, 12 Eylül Günlükleri’kitabında bir sürü “mış mışlı” dedikodulara yer vermiş: Onun da maksadı malum: Mustafa Kemal’i, bir tarafından hırpalamak! Ve bu dedikodular bazı gazetelerde hemen manşet olacak ve böylelikle de kitabının promosyonuna yarayacak!
Çalışlar’ın, “ahlaksız dedikodusu” şu: Güya İsmet İnönü, Ecevit’e, Gençliğe Hitabe’yi kendisinin yazdığını söylemişmiş. Çalışlar bunu Ecevit’ten dinlediğini iddia ediyor!
Bence düpedüz yalan: Sınıf arkadaşım Bülent Ecevit okulda, yıllar boyu yakın beraberliğimizde asla böyle bir şey söylemedi. Dedikodu yapmadı! Aksine, okuldaki sohbetlerimizde, Mustafa Kemal’e hayranlığının bir sebebi de, bir edebiyatçı olarak, Mustafa Kemal’in “Büyük Nutuk” unda ve özellikle “Gençliğe Hitabe’sinde, O’nun nefis üslubuna ve belagatine hayranlığı idi! Mustafa Kemal gibi bir adam, en önemli konuşmasını -emanetini, sıradan politikacılar gibi ” profesyonel “ ” nutuk yazarlara “ bırakmazdı ve bırakmamıştır!! İsmet İnönü’nün de böyle bir şey söylediğine inanmıyorum ve de dürüstlüğüne yakıştıramam! Eğer söz konusu ” dedikodu “ ise, İnönü’nün Atatürk’ün ölümünden biraz zaman geçtikten sonra, ikazlar ve tepkiler üzerine yaptığı ” Vatan Sana Minnettardır “ konuşmasının metnini Falih Rıfkı Atay’ın yazdığıdır!
Mustafa Kemal, tabii ki, Büyük Nutuk’u yazarken, bir heyetin yardımıyla, vesikaları toplamış ve sonunda, NUTUK’u, tekrar tekrar okuyarak son şeklini vermişti. Nereden mi biliyorum? Önce Muzaffer Kılıç’tan, sonra babamdan ve de Falih Rıfkı’dan!..
Afet Hanım bu ” hitabeyi “ Mustafa Kemal’in el yazısı ve düzeltmeleriyle ” Belleten “ dergisinde yayımlamıştı! Mustafa Kemal, sadece bir komutan, devlet adamı değil, kitaplığındaki el yazılı notlardan belli, çok okuyan bir fikir adamıydı! Atatürk ,” Ne mutlu Türk’üm diyene! “ sözleriyle sona eren ” Onuncu Yıl Nutku “nu da, bizzat kendisi,  inançla kaleme almıştı! Bunun delili belgeler muhakkak Çankaya’da vardır!

Asıl ahlaksızlık

Asıl neye üzülüyorum biliyor musunuz: Tarihe, Atatürk dönemine, benim gibi, birinci, ikinci elden tanıklık yapanlar hayattan çekildikçe meydan, bu çöplükleri eşeleyen, ahlaksız dedikoduculara kalacak ve daha neler, ne şer’i dedikodular yapacaklar, hatta ” Kurtuluş Savaşı’nı Mustafa Kemal yapmamıştır “ bile diyecekler - bu zaferi başkalarına mal  edeceklerdir!
Özet olarak: Mustafa Kemal Atatürk konusunda ” ahlaksız dedikodular “ yapılmakta ve yapılacak! Maksat besbelli: Mustafa Kemal’i, imajını hırpalamak! Boşuna uğraşıyorlar. Ne Türkiye’de, ne de dünyada ” O’nu “ yıkamazlar!

Yazarın Diğer Yazıları