Ergenekon ve basın rezaletleri

İşadamı Kuddusi Okkır, “Ergenekon Terör Örgütü’nün kasası” olmakla suçlanarak cezaevine girdiğinde 80 küsur kilo idi. “Sağlık sorunları nedeniyle” tahliye edildiğinde vücudunun yarısı yok olmuş, 40 kiloya düşmüştü.
Çünkü o içeride üzüntüden kanser olmuş, eşi ve çocuklarına adeta “ölüsü” teslim edilmişti. Nitekim öyle de oldu, dün sabah 06.00 sularında Okkır Hakk’ın rahmetine kavuştu. “Örgütün Kasası” olarak suçlanan Okkır’ın tedavi giderlerini karşılayacak maddi gücünün de olmadığı ortaya çıktı. İddianame hazırlanamadığı için “Ne ile suçlandığını öğrenemeden” önce kanser, sonra rahmetli olan Okkır’ın AKP medyasındaki haber değeri sadece, “Sağlık sorunları nedeniyle tahliye edildi” den ibaretti. Okkır’ın hastanedeki o insanı gözyaşlarına boğan görüntüsü AKP’li gazete ve televizyonların ilgi alanı içersine girememişti.
Son günlerde AKP medyası gerçekten iyice deşifre oldu. Son tutuklama dalgasının ikinci günü akşamı  atv’nin ana haber bülteninde, üst üste “Şok!” anonslarıyla sarsılınca, “Acaba ne oldu?” diye haberin devamını beklemeye başladık. Evet, atv,  “Ergenekon Terör Örgütü’nün bir orduyu donatacak kadar silaha sahip olduğunu” bas bas bağırıyordu.
Ne demek “Bir orduyu donatacak kadar silaha sahip olmak!” Ordu denince akla elbette tanklar, toplar, havanlar, roketatarlar, makineli tüfekler ve tabii bunlara ait milyonlarca ve tonlarca mermi ve mühimmat gelir. Demek ki dedik, bir yerde depo falan bulundu. Neyse atv haberi verdi ve biz de gerçekten “şok” olduk. Bahsettikleri Ümraniye’de yakalanan yirmi küsur el bombası ile birkaç tabanca, bir tüfek ve yüz civarında mermi idi. Bilmiyorum atv’nin bu haberlerini gerçekten Mehmet Barlas mı gözden geçiriyor, eğer öyleyse o silahlarla bırakınız ordu, bir manga bile göreve gönderilemez. Siz ille de bu millete, “İyi ki Ergenekon örgütü için bu tutuklamalar yapılıyor, biraz geç kalınsaymış kim bilir ne haltlar yerlerdi!” dedirtmek istiyorsanız bu işi adam gibi yapın, yani af edersiniz milleti böyle salak yerine koymayın. Çünkü o haberinizin izlendiği her mekânda iyi kötü askerliğini yapmış bir vatan evladı vardır ve hemen o saat kimin salak olduğunu diğer izleyicilerle paylaşıverir..
Evet, koskoca AKP pardon atv’nin yaptığı bu...
Sonra Kanal 7 televizyonunun “ciddiyetine” ne demeli. Son tutuklama dalgalarının üzerinden dört gün geçmiş. Ankara’dan Sinan Aygün ve Mustafa Balbay’la birlikte yakalanıp sorgulanmak üzere İstanbul’a götürülen Kemal ve Neriman Aydın süreç içersinde sorgulanmışlar. Evet, aradan dört gün geçmiş olmasına rağmen Kanal 7,  ana haber bülteninde “Kemal Aydın ve eşi Neriman Aydın” diyor, diyebiliyor. İnsaf be kardeşim, insan biraz ciddi olur. Kemal Aydın, Neriman Aydın’ın ağabeyidir.. Aydın kardeşlere vatan, devlet ve Türk tarihi aleyhine dünyaların birkaç katı karşılığında  bir şey söyletmek isteseniz alacağınız cevap yüzünüze tükürülmek olur. 
Türk medyası son tutuklamalarda Ali Özoğlu ile Hatice Bahtiyar için de ne diyeceğini, bu iki ismi nereye oturtacağını bir türlü bilemedi. Yok şu sitede yazıyor, yok bu sitede yazıyor dediler de “Toplumsal Haber” diyemediler. Ben Ali Özoğlu’nu merak edenlere gitsinler Toplumsal Dönüşüm Yayınları arasında çıkan “Şifre Çözüldü, Masonlardan Türkiye’ye Kanlı Hediye” kitabını okusunlar diyorum. Onun başına gelenler işte o kitapta yazdıkları ve o yönde faaliyette bulunduklarından olabilir. Hatice Bahtiyar kardeş ise işte o Toplumsal Dönüşüm Yayınları’nın belkemiğindendir ve “Toplumsal Haber” sitesinin genç yazarlarındandır.
Biraz ciddiyet lütfen..
 “Orduyu yıpratmayalım” diyen Başbakan Sayın Erdoğan’a da bir çift sözümüz var.
 “Orduyu yıpratanların biri de diğer AKP’li gazetelerle birlikte Taraf gazetesi değil midir? Ve Yeniçağ’ın onda bir tirajına sahip o Taraf’ı ayakta tutan da atv ve Sabah’ın satın alınmasına kredi desteği veren Vakıfbank reklamları değil midir?
Yani şimdi Vakıfbank Yönetimi kendiliğinden mi üç-dört bin satan Taraf’a milyarlarca liralık reklam verme ve 55-60 bin tirajlı Yeniçağ’a reklam vermeme kararı almıştır!?

Yazarın Diğer Yazıları