Gürcistan ve İstinye saldırısı arasındaki bağlantı!

Aytunç Altındal, Yeniçağ için yaptığımız bir söyleşide, Thornburg raporundan bahsetmişti:                                   
“Raporun adı, ’Türkiye nasıl yükselir?’ 1948’de Max Weston Thornburg hazırlıyor, 1949’da da yayınlanıyor. Bu raporda ‘1950 yılında seçimler yapılacak ve Demokrat Parti iş başına geçecek’ deniliyor. Aynen böyle. Demokrat Parti’nin gelmesinden sonra yapılacak işleri anlatıyor rapor.”
Altındal’a “Yani bugünkü AKP’nin gelişi gibi mi? Onlara da CFR kanalıyla bir memorandum, yani bir muhtıra göndermişlerdi. Muhtırada ne varsa bir bir yasalaştırıyorlar” diye sorunca “Evet, aynen öyle. Tayyip Erdoğan bugün durup dururken ‘Biz Demokrat Parti’nin devamıyız’ demiyor” cevabını vermişti.

***

Altındal anlatıyor: 

* “Raporda, yapılacak işler arasında birinci olarak, İstanbul’da istimlak vardı. İstimlak sonunda İstanbul’un üç vilayete bölünmesi, Kadıköy-Üsküdar’ın bir vilayet, Eminönü, Fener, Balat, Edirnekapı’ya kadar, Sultanahmet ve Ayasofya’nın da içinde olduğu merkez bölgenin bir vilayet ve geride kalan bölgelerin bir vilayet olması planlanıyordu.

* Bu ortadaki merkez bölge ise üç dinin merkezi olacaktı. Fener Patrikhanesi’nin Vatikan modeli ile genişletilmesi, aynı şekilde Yahudiler için büyük bir sinagog inşa edilmesi ve Sultanahmet Camii’nin de Müslümanların merkezi yapılması öngörülüyordu. Ayrıca Kariye Camii de ‘Makarrı Hilafet’ olarak tespit ediliyordu. Bütün istimlak faaliyetleri bu merkezlere göre planlanıyordu. Bu İstanbul’un Bizanslaştırılması demekti. Demek ki, 1949’da İstanbul’un Bizanslaştırılmasını gündeme getiren ABD’dir. 

* Bir de bu projeyi destek için, Asmalımesçit’te kurulan bir dernek vardı: Manevi Cihazlandırma Derneği! Başında masonlar vardı, Gül ve Haç Kardeşliği örgütünün temsilcileri vardı. O dönemdeki başkanı, Demokrat Parti milletvekili Ekrem Tok idi. Projenin İstanbul’daki kurucuları hep Avdeti idi, yani bugün Sabatay denilen Selanikli kişilerdi.
Menderes projedeki istimlaklerin neredeyse tamamını yaptı. Deniliyordu ki, ’Türkiye’nin büyük devlet olması için, İstanbul’un üç vilayete bölünmesi, hilafetin ve üç dinin merkezinin burayla getirilmesi gerekir.’

* Demirel ise bu projeye başlangıçta çok sıcak bakıyordu ama sebebini bilmediğim bir şekilde birdenbire çark etti. Bu çark edişte Demirel’in mason olduğunun ortaya atılmış olmasının rolü olabilir. Proje, masonların projesiydi. Demirel’in 33. dereceden mason olduğunun açıklanması, arkasından mason locasının ’Demirel üyemiz değildir’ diye bir açıklama yapması, yani Necdet Egeran olayı ortaya çıkınca Demirel çark etti. Ve bu proje, uzun bir süre için gündemden kaldırıldı.

* Bugün İstanbul, Büyük Orta Doğu Projesi için merkez üs olarak seçilmiştir. Neden merkez görülüyor, işte geçmişte var olan projeler gereği ve Ankara’nın Türkiye’nin başkenti olarak kabul görmesine itirazlar veya ‘Ankara, Türkiye’nin başkenti olabilir ama Büyük Orta Doğu Projesi’nin başkenti İstanbul’dur’ şeklindeki görüştür.”

***

Bu söyleşiyi neden hatırlattım. BOP’un merkez üssü İstanbul olarak seçilmiş ise onun da merkezi İstinye’deki ABD Başkonsolosluğu değil midir? Bu merkezin kapısında bekleyen Türk polislerine yönelmiş saldırının mesajı nedir hep beraber düşünelim!
Bu mesaj algılanmadığı için Gürcistan’da Saakaşvili’nin düğmesine basıldı. Fakat ABD’nin operasyonu, Rusya’nın her türlü riski göze almasıyla ters tepti! 2003’te Kamu Yönetimi Reformu adı altında İstanbul’u bölme planları da yapan, geçenlerde çıkardığı yasayla Merkez Bankası’nı İstanbul’a taşımaya çalışan Tayyip Erdoğan, Rusya’ya gitmeye mecbur kaldı!

Yazarın Diğer Yazıları