Yeniden birlikte olmak...

2007-2008 futbol sezonu sanki dün tamamlanmış gibi geliyor.. Oysa aradan neredeyse 3 aya yakın bir zaman
geçmiş..
Eee, atalarımız “sayılı gün tez geçer” diye boşuna dememişler.
İşte, yine zaman su gibi akıp geçti ve 2008-2009 sezonunun başlama vuruşu için hakem düdüğünü çaldı.(İnşallah düdükler bu sezon hakkaniyete yakın çalar.)
Hele hele, geçtiğimiz sezonun başında Bülent Demirlek’in yanlış düdükleri ve bir densizin de haddini bilmezliği yüzünden Trabzonspor’un grogi durumunda lige başladığı ve ardının da çorap söküğü gibi olumsuzluklarla dolu geldiği düşünülürse, hakemlerin düdüklerinin “adil olması” için dua etmemek mümkün mü?
Ki, geçen sezonun o olumsuzluklarının faturasını yeni sezona da ödeyerek başlayacaktı Trabzonspor’85 Ancak, doğru bir kararla Ankaraspor maçına verilen seyircisiz oynamama cezası kaldırıldı. Hem yetkili kurullar doğrusunu yaptı, hem de Trabzonspor seyircisi ile buluşarak sezona başlayacak.
Galatasaray’ın “geçen sezonun şampiyonu” sıfatıyla yer alacağı yeni sezonda, ilk göstergelere bakıldığında Fenerbahçe, rakiplerine göre daha derli toplu görülüyor. Beşiktaş ve Galatasaray sanki bir adam daha geride.
İstanbul’un 3 büyükleri arasında 4. Büyük Trabzonspor nerede? Ne yapar?
23 yeni transfer ile adeta yeni baştan yaratılmaya çalışılan bir kadronun, şampiyonluk gibi büyük hedefler için öncelikle ekip olabilmesi, ekip ruhuna ulaşması
gerekir.
Bunun içindir ki, “Trabzonspor’un 11’i iyi, ama ekibi eksik” diyoruz. Ekip olmakta zaman alacaktır. Ama, istikrarın çok fazla olmadığı Türkiye’de, futbolda bundan nasibini almıyor mu? Alıyor..
O zaman, Trabzonspor’un iyi başlatabildiği bir ligde şansı da yaver gider, rakipleri de tökezleyip bocalarsa, gelecek sezonda hedeflenen şampiyonluğu yakalamak mümkün olmaz mı? Elbette
olabilir..
24 sezondur yaşanamayan şampiyonluk duygusu sadece Trabzonspor’a değil, sadece 3 kulübün hegomanyasına giren şampiyonluğa da değişik bir anlam
kazandırır.
6 kez şampiyonluk kazanmış Trabzonspor’un yedincisine kavuştuğu sezon da Hacetepe gibi ismin yer almış olması, Antalya gibi yüzlerce futbol sahası ve binin üzerinde kulübün kamp yaptığı bir ilin takımın bulunması ayrı bir renk olacaktır.
Adı ve rengi ne olursa olsun,hepsinin kırmızı-beyazlı ve ay-yıldızlı renge hizmet ettiği Türkiye’de, bu sezonda tüm takımlar, önce tüm sporseverlerindir. Takım aşkı fanatizme varmadan taraftarlık ruhu ile bundan sonra gelir.
Bunun için, tüm unsurları ile bir bütün olan sporun, başını çeken futbolun yeni sezonu içindeki ve dışındaki herkesi mutlu etsin..

Yazarın Diğer Yazıları