Oy için ne eksenler kayıyor!

Seçim “eğik düzeyine” girdik ya, Türk siyasetinde, ne “eğiklikler”, ne aşağılıklar yaşanıyor. Ve bir tek oy için, ne cambazlıklar yapılıyor. 
“Politika, mümkün olanı yapmak sanatıdır” demişler, ama şu sıra. “mümkün olmayanları yapacak devlet adamlarına” muhtaç olduğumuz sırada, sözde devlet-hükûmet adamlarımız, “mümkün olandan daha da aşağılarını” yapmaktalar... Bu, bir dereceye kadar, demokrasinin özünde var!.. Churchill “Demokrasi en kötü rejimdir” demiş ve eklemiş: “ama daha iyisi de yok”. Yani, diktatörlük- despotluk rejimi istemiyorsak, demokrasiyle yaşamaya mecburuz. Gerçek millet iradesini gösterecek adamlar yoksa başka şansımız yok!
İngiliz siyaset bilimcisi Lord Acton’un iki sözü var: “İktidar ifsat eder; mutlak iktidar, mutlaka ifsat eder” ve “İyi bilgilendirilmiş kamuoyu demokrasinin başlıca garantisidir”
Birinci söz, bugünkü AKP iktidarına raci... İkincisi ise, hem AKP’ye, hem de yandaş-yanaşma medyasına. İletişimdeki büyük gelişmelere rağmen, TC’nin ve milletinin kaderini tayin edecek olan Türk halkı, olup bitenler konusunda, yeteri derecede bilgi sahibi mi? Gerçek şu ki, halkımız güçlü yandaş medya ve yazarlar tarafından, yanlış-tek taraflı dolduruşa getiriliyor! STAR TV’nin acar muhabiri Osman Serkan, kerning0 elinde mikrofon, kamera önünde İstanbul sokaklarını dolaşıyor; rastladıklarına, güncel konuları soruyor. Çoğu, mesela birinci ve şimdiki Cumhurbaşkanlarının adları bilemediler. Gene çoğu, bir kaçı hariç, “Kıbrıs” sorulunca “Karadeniz’dedir” , hatta “Sicilya yakınındadır” diyenler çıktı... Kanal yüksek yöneticisi Uğur Dündar’ı tenzih ederim; bu, uydurma tv oyunu, komedisi olamaz. Maalesef acı gerçek!
Böyleyse, Türk halkının çoğu, Aziz Nesin’in dediği gibi “aptal” değil de, Atatürk’ün dediği gibi “zeki” ise, burada bir iletişim eksikliği-çarpıtması, halkın yeteri kadar “bilgilendirilmemesi” ve eğitim eksikliği var. Ne var ki, bu “cehaletten” en fazla AKP ve “aledderecat”  muhalefet yararlanıyor...
Erdoğan, MHP milliyetçiliğinin artan gücü karşısında, “sanal” milliyetçiliğe bile soyundu ve... Süheyl Batum’un sözlerini suiistimal ederek, şimdiye kadar “dize getirmekle” övündüğü TSK’nin savunucusu kesildi. Kıbrıs Konusunda “Annan Planı” fiyaskosunu unutturdu. Bundan sonra da çeşitli vaatlerle “polisleri askerlikten sıyırttık” diye ve “demokratik açılım” , hatta “Genel Af” diye, en sonra da, erzak çuvalları dağıtarak malı götürecekler. Etrafımda soruyorum, herkes AKP iktidarından ve Erdoğan’ın öfkesinden şikâyetçi ama geçen seçimlerde olduğu gibi, sandıkta gene AKP’ye oy verecekler.
Erdoğan’ın son numarası, rahmetli Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın kızı Prof. Akile Gürsoy’u rektörlük vaadiyle AKP’den göstermek! Turgut Özal’ın oğlu Ahmet, zaten çantada keklik ama ben, Bayar’ın, yakından tanıdığım kızı ve torunlarının, bu oyuna gelmeyeceklerini umuyorum.


CHP cephesi
Doğru söylemeli; AKP-Erdoğan çalım yapıyor ama mâlum tavrından şaşmıyor... Fakat CHP, Kemal Kılıçdaroğlu, yeni yol arkadaşlarıyla, Atatürkçü ve milliyetçi ekseninden Baykal döneminden kaymakta. Süheyl Batum’a sahip çıkmaması, onun, Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ı, CHP’den aday gösterilmesi önerisini geri çevirmesi ve nihayet son zamanda, ona yapılan saldırılar karşısında, ona sahip çıkmaması “eksen kaydırmasının”  işaretleri... İzmir Milletvekili Canan Arıtman’ın, “Arap kadınları gibi olmak istemiyoruz” açıklamasına karşı da anlaşılır gibi değil. Daha doğrusu, iyi anlaşılıyor!
Rahmetli Turan Güneş’e atfedilen bir hikâyecik vardır: Güneş bır kahvehanede, kahve fincanının kulpunun kırık olduğunu görünce “CHP’ye götürün, bir kulp takarlar” demiş... Bir zamanlar CHP iliklerine kadar sağlam “kulplar” idi; ama şimdi maalesef  “eksen kaymasına” kulp takılır oldu. Hasan Pulur dostum, Kılıçdaroğlu’na partisi içindekileri susturduğu için  “susturucu” ve “u dönüşü” yaptığı için de “u Kemal” diyor...
Evet, “eksenler” kayıyor: Ekseninden kaymayan MHP. Ve şu sıralarda da Süheyl Batum, saldırılar karşısında “Sözlerimin arkasında duruyorum; sözümün eriyim” diyor. Batum’la özel bir yakınlığım olmamıştır ama ilke olarak onu ve direnişini, başkalarının “u dönüşleri” karşısında destekliyorum! Allah ona, onun gibi dürüstlere kuvvet, sevgili halkımıza da zihin açıklığı ve iz’an versin!

Yazarın Diğer Yazıları