Arabİstanbul vurgunu!..

Tarihin en büyük rant tiyatrosu oynanıyor Türkiye'de...

Senaristi dışarıda, taşeronu Türkiye'de, parselcisi Arap topraklarında...

Kanal İstanbul öyle bir proje ki, daha kazma bile vurulmadan her yanı dökülüyor...

Her yerinden kuşku akıyor, her yerinde şaibe var ve ne yazık ki her yeri ranta hizmet ediyor...

Belli ki kuşkuları, şaibeleri, söylentileri, sinsi planları ve gizli gündemleri birbirine bağlasanız, Kanal İstanbul'un uzunluğu kadar skandallar saçılacak çevreye...

Geliniz, Türk toplumunun kafasında giderek büyük sıkıntı haline gelen ve devlet kurumlarına yağan yüzbinlerce dilekçeden de anlaşılıyor ki, infial yaratan bu proje ile ilgili medyaya yansıyan-yansımayan iddiaları yanyana getirelim;

- Kanal İstanbul doğaya, çevreye, denize, akarsulara, göletlere, su kaynaklarına ormanlara, tarım alanlarına, yaban hayatına, şehircilik ilkelerine vereceği zarar açısından topyekun bir felaket projesi...

- Halk vergi baskısı altında inlerken, AKP iktidarı bu gereksiz ve pervasız yıkım projesine en az 75 milyar dolar para harcamayı öngörüyor...

- Türkiye Cumhuriyeti, sosyo-ekonomik bunalımların kucağında, insanların açlık- sefalet-işsizlik yüzünden intihar ettiği bir kaos süreci yaşarken; tarım-ithalat-ihracat-sanayi çökmüşken ve üniversite mezunları arasında bile işsizlik oranı bir felaket tablosuna dönüşmüşken, ülkeye hiçbir katkısı olmayacak bir israf projesi ile devlet bütçesi üzerine yıkıcı bir yük getirilmek isteniyor...

Rantiyeye israf projesi...

Kanal İstanbul projesinin kentin su kaynakları Sazlıdere ve Terkos'u yok etme riski de dehşet verici...

Bölgede neredeyse yeni bir şehir kurulacak... Zaten göç nedeniyle ciddi sosyo ekonomik sıkıntılarla boğuşan İstanbul, yeni bir yapılaşma alanının sıkıntısıyla birlikte trafik keşmekeşi de yaşayacak...

Kanal İstanbul projesinden çıkacak milyonlarca ton hafriyat yeni bir çevre sorunu yaratacak ve bunları taşıyacak onbinlerce kamyon da trafikte tehdit oluşturacak...

Ancak Kanal İstanbul'la ilgili tartışmalar sadece doğaya ve ülke ekonomisine vereceği zararlardan ibaret değil...

Projenin doğa ve ekonomi üzerinde büyük zararlara yol açacağı öngörülürken, apar topar gündeme getirilmesi, yurttaşlardaki infiale rağmen ısrarla dayatılması ve perde gerisindeki ilişkilerin yavaş yavaş deşifre olması da derin ve sinsi kuşkular içeriyor;

- ÇED raporunu hazırlayan Ankara'daki firmanın sahibinin daha önceki bir şaibeli proje nedeniyle yargılandığı ortaya çıktı...

- Tartışmalı ÇED raporuna onay verenlerden biri olan üniversite hocasının, daha önce Nuh Peygamber ile cep telefonu ile görüştüğü şeklinde televizyonlarda alay konusu olması bu yıkım projesinin dayanağını daha da kuşkulu hale getiriyor...

İmamoğlu'nun haklı çığlığı...

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, Kanal İstanbul'un yaratacağı devasa tahribatla ilgili basın toplantısında anlattıkları çok ürkütücü...

Projenin İBB'nin sırtına 35 milyar dolarlık bütçe yükleyeceğine dikkat çeken İmamoğlu'nun bölgede oluşacak ranta dikkat çeken açıklamaları da çok şaşırtıcı...

Daha önce Katar Emiri'nin annesinin bölgeden arazi aldığı ortaya çıkmışken, Ekrem İmamoğlu 2011 yılından bu yana Kanal İstanbul proje bölgesinde 30 milyon metrekare arazinin el değiştirdiğine dikkat çekti...

Asıl vahamet, buralardaki arazilerin büyük bölümünü alan 3 şirketin de Araplara ait olduğunun ortaya çıkması!..

Yani Kanal İstanbul'un yapılacağı alanda Beyoğlu, Gaziosmanpaşa ve Bayrampaşa'nın toplamı kadar arazi şaibeli biçimde el değiştirmişken, 23 milyon metrekare yeşil alan yok olacak, deprem riski de büyüyecek...

Ekrem İmamoğlu, sürekli "ihanet projesi" olarak tanımladığı Kanal İstanbul'la ilgili dehşet verici uyarıları yaptıktan sonra toplumu şu sözlerle bir kez daha uyardı;

"Kanal İstanbul demek susuzluğa mahkumiyet demek, bu proje felaket, ihanet ve cinayet projesidir... İhanete fırsat vermeyeceğiz. Kanal İstanbul, 82 milyonun sırtına 110 milyar liralık vergi yüklemektir...

Ya kanal ya İstanbul... Bu parayla tüm okulları yeniden yaparsınız. Bu bütçeyle en az 9 Marmaray daha yaparsınız. Yüzlerce hastane, fabrika yaparsınız. Tümüyle israf projesidir. Vatandaş Ekrem olarak, ülkemize büyük sıkıntılar yaratacak bu projeden derhal vezgeçilmelidir."

Evet; raporlar projenin inşa edilmesi halinde karşılaşılacak felaketin boyutlarını tek tek anlatırken ve İBB Başkanı İmamoğlu günlerdir adeta imdat çığlıkları atarken, Kanal İstanbul bölgesindeki arazilerin büyük bölümünün Arap şirketlerince satın alınmasının özeti şudur; ABD'nin Montrö'yü delerek Karadeniz'e açılmasına olanak tanıyacağına dikkat çekilen proje, Türkiye'nin en büyük metropolünün yanı başında bir Arabİstanbul yaratmayı amaçlıyor!!! Velhasıl Türkiye parsel parsel satılıyor... Uyanın...

 

Yazarın Diğer Yazıları