Halk arasında konuşulanları nakledeceğim.

İki türlü "hasar" konuşuluyor: Darbe teşebbüsünün hasarı ve Olağanüstü Hâl'in hasarı.

Bir telefon görüşmesi... İki halaoğlunun sohbeti. (Aslında teyze oğulları. Bazı bölgelerde halaya teyze denir.)

-Halaoğlu neredesin yahu! Bayramda aradım. Açmadın, bana dönmedin de. Merak ettim. Hani olağanüstü durumdayız da... Başına bir şey gelmesin?

-Yok ya... Niye ilişsinler ki... Ama sağda solda duyuyoruz. Bizim bir arkadaş var. FETÖ ile yakından uzaktan ilgisi yok. Ama arkadaşın 3 akrabasını tutuklamışlar, hem de ikisi karı-koca. Bir akrabasını da açığa almışlar. Hiçbir mana veremedi. Herhâlde birinin ayağına bastılar, toptan ihbar etti, diyor. Tutuklanan karı-kocanın iki küçük çocuğu varmış. Dedeleri sahip çıkmış ama çocuklar anne-babalarını sayıklıyorlarmış.

-Halaoğlu... Olağanüstü hâlde bunlar olağan. Muhakkak suçsuzlukları anlaşılacaktır. Sana bir şey diyeyim mi... FETÖ'den Allah korudu bizi... Tayyip yatsın kalksın Ülkü Ocaklılara dua etsin. Ankara'da benim 2 oğlan da darbe gecesi sokağa fırladı. AKP'yle ilgileri olamaz biliyorsun. Ama ülke gidiyor elden... Hepimiz birlik olmalıyız. Tayyip'in dirayeti sayesinde badireyi atlattık. Birkaç sene daha başta kalmalı Tayyip...

-Halaoğlu doğru söylüyorsun. Hâlâ tehlike de geçmedi. Kimin nereden vuracağı bilinmiyor. Senin partin, benim partim olmaz; birlik zamanı.

Metrobüste iki kişi ayakta, oturan bir kişinin tepesinde, fısır fısır konuşuyorlar. Bütün konuşmalar duyuluyor. Biri:

-Bizim hanım TMSF'deydi. Bank Asya'da hesabı var, diye attılar. Biz muhafazakârız. Şüphelenebilirler ama onun bir arkadaşı var, sosyal demokrat. Oturduğu dairenin altında Bank Asya varmış. Birikmiş parasını eşine vermiş. Bankaya yatır, ben çıkamayacağım. Uzakta olmasın. Lâzım olunca hemen çekebileyim, Bank Asya altımızda. Oraya yatır. Adam eşinin dediğini yapmış, alttaki Bank Asya'da hesap açmış. Bu yüzden kadını işten atmışlar.

Diğeri söze giriyor:

-Ama kapatılmamış, faaliyet gösteren bir banka... Sizin hanımdan da şüphelenmemeleri gerekir. Şartlar değişse, niye Ziraat'e, Garanti'ye para yatırdın diye insanların hayatını mı karartacaklar?! Aklım almıyor. Bank Asya madem kanun dışı faaliyetin içinde; o bankanın işlemesine müsaade edenler, insanları suça teşvik etmiş olmuyorlar mı?

-Doğru söylüyorsun. Mantıken öyle... Daha neler var biliyor musun. İnsanlarımızın mayası bozulmuş; ihbar eden edene... Allah sonumuzu hayreylesin.

Bir parkta banka oturmuş konuşuyorlar... Biri anlatıyor:

-Şu Fetullahçılar hiç akıllanmayacak. Bizim bir komşu var. Kocasını FETÖ'den tutuklamışlar. Birtakım kadınlar girip çıkıyor eve. Bizim hanım da insanlık namına geçmiş olsuna gitmişti. Diğer kadınlar da oradalar. Meğer, FETÖ'nün "abla" denilenleriymiş. Kadın üzüntüsünden ne yapacağını bilmiyor, bu "ablalar" ona rüya anlatıyorlar. Güya, Fetullah, rüya görmüş, selâmete eriyorlarmış. Bu darbeyi Fetullah yaptırmamışmış, Tayyip'in işiymiş... Ne akıl bunların ki... Rüyayla amel edilir mi? Tayyip niye darbe yapsın; kendisinin, çocuklarının torunlarının hayatını tehlikeye atsın! Uçağının bombalanmasından kıl payı kurtulmadı mı!

Bu anlattıklarım halkın kaygısı ve meşgalesi; hepsi doğru. Mekânları değiştirerek hikâyeleştirdim.