Peçe dinin gereği mi?

Üniversitede peçeli giyim tartışması başladı.

Peçe, bir zaruret midir,  bir süs müdür, yoksa dinin bir gereği midir?

Kur'ân-ı Kerîm'de, gözlerinizi açık bırakacak, tamamen örtüneceksiniz gibi bir buyruk yer almadığına göre, "peçe" de nereden çıkıyor?

Herhâlde çöl ikliminden... Başka nasıl izah edebilirsiniz?

Siz hiç çöl fırtınasına şahit oldunuz mu?

Ben şahit oldum. Bir Arap ülkesinde, kum fırtınasına tutulmuştuk. Bina içinde olduğumuz için etkilenmedik ama dehşetini hissettik. Şehir içinde dehşetini hisseden çöl ortasında ne yapar? O iklimde yaşayan insanlar her taraflarını örterek tedbirlerini alıyorlar. Oldum olası böyledir.

Zaruret zaman içinde gelenekleşiyor.

Kur'ân, Hz. Muhammed'e Cahiliye dönemi şartlarında indirilmiştir. Kur'ân'ı incelediğinizde, Cahiliye dönemini şartlarının revize edildiğini anlarsınız.

Hz. Peygamber'in sadece "Veda Hutbesi"ni okusanız bir fikir edinebilirsiniz.

Hak Teâlâ her şeyin yolunu açıyor ama biz ne kadarını idrak edebiliyoruz? İnsanlar Kur'ân'ı işlerine geldiği gibi yorumluyorlar.

Bir "sarıklı" ekranda, kadınların kaşını almasını kendisince "günah" saydı; çirkin şeyler söyledi. 

Allah rızkı da zineti de insanlar için yaratmıştır: "Kul men harrame zîneta'llâhi'lletî ahrace li-ibâdihi ve't-tayyibâti mine'r-rızk..." ("De ki, Allah'ın kulları için yarattığı süsü ve temiz rızıkları kim haram kıldı...") (A'râf, 7/32).

Kur'ân'da süslenebilirsiniz buyruğu çok açık.

"Örtünme" ile "süs" arasında bir ilişki olduğu da belli. (A'râf, 7/26). Hz. Âdem ve Hz. Havva'nın şeytanın vesvesesi karşısında nasıl örtündüğünü yine A'raf Suresi'nden takip edebilirsiniz.

Prof. Dr. Fikret Işıltan'ın Steven Runciman tercüme ettiği Haçlı Seferleri Tarihi'nde "peçe"ye rastladım. (Türk Tarih Kurumu, bu üç ciltlik önemli eseri, imlâsını gözden geçirdikten sonra tekrar yayınlamalı.) Haçlılar, Ortadoğu'da bir süre kaldılar ve yerleşik hayat sürdüler. Frenk kadınlarının peçe takmalarından bahsediliyor:

"Evlerinin dışında Frank hanımları da Müslüman kadınları gibi, ama görün­mekten utandıkları için değil de bol bol düzgün sürdükleri yüzlerini güneş­ten korumak için, peçeli idiler. Ayrıca cilveli, işveli seke seke bir yürüyüş şekli benimsemişlerdi. Ancak bütün bu yapmacıklara rağmen bu hanımlar kocaları ve erkek kardeşleri kadar yürekli ve cessur idiler." (C. 2, s. 265).

Hicap dışı olmadıktan sonra bir insanın şöyle veya böyle giyinmesine kimse bir şey diyemez. Peçe takmış, burka giyinmiş... Kime ne! Ama bunu "dinin bir gereği" gibi sunarsanız, orada itiraz yükselir. 

İnsanın hayatını zorlaştırması Kur'ân hükümlerine aykırıdır: "Kur'ân'ı sana, meşakkat çekip, bedbaht olasın diye indirmedik." (Tâhâ, 20/2).

Hadis-i şerif: "Kolaylaştırın, zorlaştırmayın..." (Müslim, 3263)

Batman Üniversitesi'nde bazı kızlar, belli ki bir yerlerden talimatla peçe takmaya başlamışlar. Rektör de soruşturma açmış. Ama bu soruşturmayı açarken kendisini korumak için öyle laflar etmiş ki, adamın ilminden şüphe etmemek mümkün değil.

Diyanet'in, nasıl bir açıklama yapacağını göreceğiz. Fi tarihinden bir kaynak bulup kafaları karıştırırsa hiç şaşırmayın!

Yazarın Diğer Yazıları