Başpiskopos yine irin kustu!..

"Yes be annem"cilere, "kazan kazan"cılara... Kıbrıs'ın toptan devri emeliyle hasta yatağında rahmetli Rauf Denktaş'tan imzalı kağıt almak için o büyük dava adamının üstüne çökenlere... Papa hazretlerinin heykeli altında Hollanda Başbakanının hediye ettiği dolma kalemlerle Haçlı anayasasına imza atanlara... Annancılara... KKTC'den kuvvet çekenlere... Kapalı kapılar ardında Türk askerini KKTC'den tamamen çekmeyi taahhüt edenlere... Ve bilumum tavizcilere itina ile duyurulur!..

Kıbrıs'ta kanlı Noel'in bir yıl dönümünde daha Güney Kıbrıs Başpiskoposu Hrisostomos kin kustu. Türklüğe ağır hakaretler etti. Hem de öyle böyle değil!.. Hrisostomos, bu yıl yayınladığı irin dolu Noel mesajını tüm kiliselerde okuttu. Kıbrıs'ta kapalı kapılar ardında hâlâ bir dünya film fırıldak dönüyor. Türk kamuoyu ise her zamanki gibi olup bitenlerden habersiz. Önce, papazın yayınladığı şu kin belgesini okuyun;

"Sorunumuzun özünün toplumlararası ihtilaf değil istila ve işgal olduğunu unutmuş uluslararası toplumu ikna etmek için büyük bir çaba harcamamız gerektiğini biliyoruz. Beklenen Türk tepkilerini göğüslemek için maneviyata ve mücadeleciliğe de ihtiyacımız var. Ancak bilmemiz gerekir ki -bunu tarihimiz bize öğretti- esir halklar yalvarmakla ve veya istilacının duygularına seslenmelerle özgür kurtulamazlar. İstilacıların yalvaranlara cevabı aşağılama ve veya onları yıkmaktır. Ne kadar zaman geçerse geçsin mücadele, planlı hareket ve sarsılmaz ısrar gerekir.

Fedakârlıklarımız dışında, savuşturmak için mücadele etmemiz gereken büyük Türkleşme tehlikesinin ötesinde dikkatimizi yaşamakta olduğumuz ve millî köleleştirilmemize hizmet eden belirgin başka bir tehlikeye de odaklamalıyız. Halen tatmakta olduğumuz bu tür tehlikeler; demografik yıkım veya ekonomik kriz nedeniyle gençlerimizin yurt dışına kaçması, üretkenliğin bozulması, kültürel yozlaşma, Ortodoks geleneğin kimliğimizden kopması, dil değişimidir.

Bunlara bir de mülteci denilen çok sayıda Müslüman'ın Türkiye tarafından özgür bölgelere gönderilmesi nedeniyle millî çehremizin değişmesi tehdidi ekleniyor. Bütün bu 'mülteciler' buraya sadece bol keseden dağıttığımız yüksek ödenek için gelmiyor, millî ve kültürel kimliğimizi değiştirmek üzere geliyor veya gönderiliyorlar.

Hükümeti, bütün siyasi liderliği ve halkı, yukarıda sayılan bütün bu tehlikelere duyarlılık göstermeye, bunlarla etkin mücadele edebilmek için birlik içerisinde sağlam bir cephe oluşturmaya çağırıyoruz. Binlerce yıllık bir kültürün ağırlığına ve güzelliğine sahibiz. Bugün dünyanın kaderini belirleyen diğer halklar daha insan toplumu değilken biz bu ülkede yaşıyor ve çok iyiydik. Bugün millî itibarımızı savunmada ve vatanımızı kurtarmada tembellik gösteremeyiz. Atalarımıza karşı sorumluluğumuz var ve gelecek nesillere borçluyuz.

Bugünkü büyük yortuyu düşüncelerle ve millî davamızın gidişatından duyduğumuz kaygıyla kutluyor, herkese, özellikle göçmenlere, mahsurlara, kayıplara ve onların ailelerine sabır ve azim diliyorum. 2018'de Vatanımızı -Tanrı kutsasın- kurtarmak için çabalarımızı birleştirelim."

Mesajda geçen "özgür bölge" Kıbrıs'ın güney kesimidir. Papaz efendi, 1955 yılından 1974 yılına kadar adadaki Rumların Türklere yaptığı baskı,  asimilasyon ve göçe zorlama politikasının uygulama şekli olan ferdî ve toplu katliamları yok saymaktadır. Toplumlar arasında bir problem olmadığını ve Kıbrıs sorununun istila ve işgal sorunu olduğunu ön plana çıkarması 50 yaş altındaki Rumlara yönelik bir beyin yıkama tekniğidir. Suriyeli veya Iraklı mültecileri Güney Kıbrıs'a Türkiye'nin gönderdiğini iddia ederek bunlara karşı Rum halkını kışkırtarak ırkçılık yapmaktadır. Adamlar, hayallerinin peşinde bir ve diri dururken biz de Kıbrıs'ta Türk yurttaşlarımızın beklentilerini karşılayacak bir çözüm arayışı ile hayal aleminde dolaşıp sürekli taviz veriyoruz.

Kanlı Noel'in yıldönümünde Rum papazın yayınladığı bu çirkef mesaja Dışişleri Bakanlığı'ndan hak ettiği cevap verilebildi mi?.. Ben, şu ana kadar duymadım. Belki de Ege'de işgal edilen adalarımızda yaptıklarını iddia ettikleri gibi istikşafi görüşüyorlardır!..

Kıbrıs'ın Güney kesiminde Ocak ayında yapılacak seçimler öncesinde Ankara'da bazı çevrelerin kapalı kapılar ardında hâlâ birtakım numaralar çevirdiklerine yönelik duyumlar geliyor.

Kanlı Noel'i unutmadık!.. Unutmayacağız!.. Kıbrıs bir Türk yurdudur ve ebediyen de öyle olacaktır...

Yazarın Diğer Yazıları