Yargıtay Başkanı söyledi: Yargı Türkiye'de bağımsız, Amerika'da değil..

150'nci kuruluş yıldönümü nedeniyle Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, dün medyanın Ankara temsilcileri ile kahvaltılı basın toplantısında bir araya geldi. Cirit, Yargıtay'ı, yargının iş yükünün azaltılması için yapılan çalışmaları anlattı. Sorularımıza cevap verirken, Türkiye'de yargının bağımsız ve tarafsız olduğunu dair inançlı bir tablo çizdi. Bu arada, ABD'de yargının bağımsız olmadığını iddia etti. Toplantıda, Yargıtay Başkanına yöneltilen sorular hep tek taraflı(!) olunca farklı bir soru sormak istedim. Meclis gündeminde olan yeni seçim yasa teklifini bir hukukçu gözüyle nasıl değerlendirdiğini, sakıncaları olup olmadığını eğer varsa uyarılarını sordum. Ancak soruma cevap alamadım. Yargıtay Başkanı Cirit, toplantıya girişte sözlerine, 4 bin 500 civarında hâkim ve savcının FETÖ terör örgütü üyeliğinden yargılandığını belirterek, "Çok genç bir kadroyla çalışıyoruz. Şu an 18 bin hâkimin yüzde 50'si 2 yıllık 3 yıllık hâkimler" diyerek başladı. Cirit'in sorularımıza verdiği cevaplar şöyle;

--Türkiye'de yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı...

Yargı bağımsızlığı önem verdiğimiz bir durumdur. Bize yargı bağımsızlığı ile ilgili herhangi bir telkin her hangi bir talimat şu ana kadar ne dairelerimize ne de bizlere her hangi bir  talep gelmemiştir. Yargı bağımsızlığının olmadığı ifade edilmekte bu olgu üzerinden eleştirilmekteyiz. Ben de Türkiye'de yargı bağımsızlığı ve en son anayasa değişikliğiyle yargı tarafsızlığının en iyi şekilde yapıldığını görmekteyim. Bunun aksini iddia edenlere de bunun ispatlanması... Ben 3 yılıdır Yargıtay Başkanıyım, ondan önce uzun yıllar ağır ceza mahkemesi başkanlığı yaptım. Uzun yıllar daire başkanlığı ve Yargıtay üyeliği yaptım. Bu süre içerisinde bize herhangi bir telkin talimat gelmemiştir.

Avrupa'ya gittiğimizde de yargı bağımsızlığı konusunda herhangi bir sıkıntımızın olmadığını ifade ediyoruz. Türkiye'de yargı bağımsız ve tarafsızdır. Hiçbir merciden talimat ve emir alamaz. Hâkimler Herkül gibi güçlü olmalıdır. Güç odaklarına karşı... Güç odağı derken bunun siyaseti de var, değişik ekonomik bakımdan güçlü olan  güç odakları, yer altı dünyasına birçok baskı grubuna karşı bağımsızlığını ifade ediyorum.

--FETÖ'cülerin yaptığı yargılamaların yenilenmesi...

Bize binlerce dilekçe geldi bunların verdiği kararlarla ilgili. Bunlardan gerçekten bazıları mesela çok küçük yerlerde dahi orada bazı insanların üzerine çöktükleri, ellerinden paralarını aldıkları oradaki küçük ilçelerdeki davaların ta buraya kadar geldiğini ve takip edildiğini ve istedikleri sonuçları aldığını maalesef gördük. Onun için yargıya güven düştü. Yargılamanın yenilenmesi müessesesi vardır. Çok sancılı bir süreç şu anda biz zararın faturası nedir zarar nerededir, mesela Türkiye'de belli bir mücadele yürütülüyor ama yurt dışına gittiğimizde karşımıza hep bunlar çıkıyor. Kamu diplomasisi ile birlikte bunların önüne geçmemiz gerekir diye düşünüyorum.

--Fetullah Gülen'in iade edilmesi...

Bir sürü suçlar işleyen bu örgüt başının burada ağırlaştırılmış müebbet cezası ile yargılanan bu kişinin iade edilmemiş olması olayın çok farklı boyutları olduğunu göstermektedir. Ama diyorlar ki işte 'ABD'de yargı bağımsız', yargı bağımsız değil.

--Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında hâkimlerin HSK tarafından  baskı altında tutulduğuna dair gösterdiği belge...

Ben de basından duydum bir anlam veremedim. HSK Başkanımız Sayın Mehmet Yılmaz'a dedim 'nedir bu mesele' diye sordum. Tabii bunun muhatabı ben değilim, HSK Başkanı bunun muhatabı. HSK Başkanı, 'hâkim ve savcıların teminatı için biz bunu düşünmüştük' dedi. 'Onların yargılamalarının teminatı için biz bunu düşünmüştük' dedi. Ama tabii bu sorunun muhatabı onlardır.

--FETÖ davalarından çıkar sağlayanlar...

Bizim de bazı şeyler kulağımıza gelmekte. Ancak onlar da tabii mekanizmalar içerisinde orada hareket edilmekte. Bizim teftiş kurullarımız her yere yayılmak suretiyle yapılmakta. Bu tür olumsuz söylenti mi yoksa olgu mu bunlar değerlendirilir, bir sonuç çıkarılmakta. Bu FETÖ ile mücadele yapabilmeniz için bunun sulandırılmaması gerekir. Sulandırma konusunda değişik saiklerle  faktörlerle çok olayın asıl ele başısının dışarıda olması olayda çok daha geride olan belki sadece bir kaç toplantısına katılmış olanların içerde olması tabii orada bir zafiyet meydana getirebilir.

-- Yeni seçim yasa teklifinin sakıncaları var mı?..

Ben de uzun yıllar seçim hâkimliği yaptım. Seçimler biliyorsunuz ülkemizde hâkim nezaretinde yapılır. Hâkimlerimiz de kendi bağımsız vicdanlarına  danışarak yaparlar. Ben bizim yargı etik ilkelerinin 4.6. maddesinden bahsetmek isterim. Hâkimlerin siyasi nitelikte çekişmelere tartışmalara aleni  olarak katılmaktan ve görüş bildirmelerinden kaçınmalarını öngörüyoruz. Hâkim esas olan verdiği hüküm ile konuşur şeklinde bir düzenlememiz var. Onun için bu konularda özenli olmak lazım. Ben seçimlerle ilgili hâkim nezaretinde yapıldığı için, her şey hâkim nezaretinde olduğu için son dönemlere gelinceye kadar bir de o kurumlar, kurullar, gelenekler kolay oluşmuyor. 150 yıllık bir Yargıtay, Yüksek Seçim Kurulu, uluorta tartışma ortamına çekip de bunların yıpratılmasını da doğru bulmuyorum.

Yazarın Diğer Yazıları