Başbuğ Atatürk'ün telefonu...

İnönü, Rusya seyahati dönüşü, Bulgaristan elçiliğimizde mahsur kaldı.

Bulgar çeteciler İnönü'yü öldürmek için elçiliğimizi kuşatmışlardı.

Bulgaristan'a ihtar verildi; ama hükümeti umursamadı.

Ankara'daki bazı kafalar çareler düşündüler. İşin içinden çıkamadılar.

ATATÜRK'e sordular. O, "sizler ne düşünüyorsunuz", diye sordu.

"Bulgaristan'a ekonomik baskı uygulayalım...", dediler.

ATATÜRK, güldü: "Telefonu verin bana", dedi.

Donanmaya emir verdi.

Ertesi sabah, Yavuz zırhlısı İzmit'ten Varna'ya gitti.

Limanda havaya yüz bir pare top atışı yaptı. Topların gürültüsünden evlerin camları kırıldı...

Gemi amirali Bulgar yetkililere, "İsmet Paşa'yı almaya geldim", dedi.

Bulgar hükümeti, İsmet Paşa'yı Sofya'dan Varna'ya zırhlı bir trenle derhal getirdi.

Oradan da bando ve merasimle Yavuz'a uğurladı.

Amiralimiz, kırılan camların parasını ödedi.

İsmet Paşa'yı yurda getirdi.

Kaynak: Avni Altıner, "Her Yönüyle Atatürk"

(Osman Oy, "Yorumsuz", Oda Yayınları., 1. baskı, Haziran 2007, İstanbul, s.387-388)

***

Ben de sizler gibi derin bir "ah" çektim!..

Terörist Salih Müslim'in Çekya'dan iadesini istedik... Serbest bırakıldı!..

Eli kanlı katil, Almanya'ya geçti. Teröristlerle şov yaptı. Almanya'dan iadesini istedik. Çıt yok!.. Tam bu noktada merak ettiğim, yanıtını aradığım bir soru var;

Salih Müslim'in iadesini talep ettikten sonra acaba Almanya bize onun pasaportu ile ilgili bir şeyler sordu mu?.. Sorduysa nelerdir?.. Ankara ne yanıt verdi?..

AKP iktidarının bu "iade" talepleri neredeyse iade-i itibara dönecek!..

 Hoş şimdi o defterler pek açılmıyor ama!.. Bir zamanlar ABD'den FETÖ ele başısının iadesini istiyorduk...

Zarrab'dan "Atilla"ya dönen davada tanık olan FETÖ'cü eski komiser yardımcısı Hüseyin Korkmaz'ın da iadesini pek ısrarla istemiştik...

FETÖ'cü savcılar Zekeriya Öz ile Celal Kara'nın da Almanya'da ikamet ettiği duyumu üzerine hem de ne yaygaralar kopararak iade dosyaları göndermiştik...

FETÖ'cülerin sığındığı Yunanistan bizimle kafa buluyor...

Terörist Mihraç Ural, Soçi'den geldi Suriye'ye geçti...

PKK/PYD'nin Moskova'da açtığı büro hâlâ harıl harıl işliyor...

ABD'liler Türk kanı içen kahpelere "general" unvanı verip hep beraber aile fotoğrafları çektiriyorlar...

"Bir zamanlar çadır mahkemeleri kurdurarak Türk topraklarında bu şerefsizlere beraat kararı verdiren kimlerdi" diye soracaksınız...

İadesini...

Anladınız siz onu!..

ASALA'nın köpeklerinin başına neler geldiğini bilenler iyi bilir!..

Ödü b..... karışan Suriye'nin bebek katili Öcalan'ı ülkesinden nasıl yollayıverdiğini de ben yaştakiler çok iyi hatırlar!..

 Tribün amigoları coşuyor, dantelli kefenliler pek de güzel gaza geliyor da... "Van minit", "eyt", "üyt" lagara lugaralarıyla asrın lideri olunmuyor!..

Bırakın o eksik evraklı, içi boş "belgeli" iade dosyalarınızı bir tarafa...

Yiğitseniz, yüreğiniz yetiyorsa görelim...

ATATÜRK gibi telefon edin!..

Yazarın Diğer Yazıları