Yusuf Halaçoğlu'nun "Meral Akşener Cumhurbaşkanı seçilip, İYİ Parti iktidara geldiği zaman Atatürk'ten sonra ilk defa Türkiye'yi Türk milleti yönetecek." öngörüsü nasıl mümkün olacak, bunu inceleyelim.

Birincisi şimdiki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, özellikle Meral Akşener ve İYİ Parti'yle ilgili herhangi bir değerlendirme yapmaktan kaçınıyor. Aslında Meral Akşener'in Cumhurbaşkanı adayı olmasını ve İYİ Parti'nin seçimlere girmesini hiç istemiyordu. Çünkü ekonomik ve siyasi kriz sebebiyle güvensizlik hissedilen böyle dönemlerde, halk "yeni" ve "iddialı" olana destek verir. Tayyip Erdoğan, kendisinin ve AKP'nin iktidara gelişini sağlayan sürece benzer bir değişimin şimdi Meral Akşener ve İYİ Parti ile yaşanmasından endişe ediyor.

Akşener'in MHP'deki genel başkanlık mücadelesi sırasında, yapılmış tüzük kurultayını geçersiz sayan, böylece hukuku çiğneyen devlet kararlarının arkasında işte bu korku vardı. Aynı korku, İYİ Parti ve Meral Akşener'in seçimlere girmesi ile daha da büyüdü. 

***

Erdoğan, Akşener ile hiçbir tartışmaya girmiyor, çünkü kaybedeceğini biliyor. Abdüllatif Şener'in "Abdullah Gül'ün muhalefetin çatı adayı olması Tayyip Erdoğan'ın projesiydi" tespiti doğru olabilir. Böyle bir durum, muhalefetin kendisini inkârı olurdu. Abdullah Gül, daha önce Ekmeleddin İhsanoğlu'na verdiği görevi kendisi üstlenmiş olurdu ve Erdoğan yine kazanırdı. Bu oyunu Meral Akşener'in kararlılığı bozdu. Bu defa Tayyip Erdoğan ve arkadaşları, Cumhurbaşkanı adayı olsun diye Kemal Kılıçdaroğlu'nu kışkırtmaya çalıştı. Böylece yüzde 65 sağ-yüzde 33 sol oy dengesini garantiye bağlamış olacak, üstelik daha önce yaptığı gibi rakibin mezhebi üzerinde de duracaklardı!

Kemal Bey aday olsa, ona en ağır eleştirileri yaparken içlerinden teşekkür edeceklerdi.

Kemal Kılıçdaroğlu, parti içindeki uzun görüşmelerden sonra Muharrem İnce üzerinde karar kıldı. Bu arada milletvekili sayısını artıran veya en azından AKP kanadına gitmesini önleyen sıfır baraja dayalı "millet ittifakı" da AKP iktidarını sarsmaya başladı.

***

KONDA genel müdürü Bekir Ağırdır, "Muhalefetin adaylarından birisi yüzde 30'u aşarak ikinci tura kalırsa, ya da Tayyip Erdoğan ikinci tura yüzde 45'in altında bir oyla kalırsa, o zaman vatandaş iktidar değişikliğine karar vermiş demektir" diyor

Ağırdır, "Yüzde 40 civarında bir Tayyip Erdoğan oyu görürsek, toplum ondan umudu kesmiştir" ifadelerini de kullanıyor.

Erdoğan'ın medyadaki destekçileri, Meral Akşener rüzgârını keser umudu ile Muharrem İnce'yi öne çıkarmaya başladı. 

Erdoğan'ın, yandaş medyaya "Akşener'i değil İnce'yi görün" dediği, hatta AKP teşkilatlarına "İnce'nin mitinglerine katılın . İnce'ye teveccüh varmış, mitingleri kalabalıkmış, benim karşımda seçilme umudu varmış gibi intiba uyandırın" dediği iddia ediliyor.

Bu konuda İYİ Parti Genel Sekreteri Aytun Çıray, "Tayyip Bey Türkiye'deki yüzde 65 merkez sağ, sağ oy; yüzde 35 sol, sosyalist oy dengesi sayesinde 15 yıldır iktidarda. Bu dengeyi Sayın Meral Akşener bozuyor. Ondan rahatsız. Diğer hiçbir aday onu sarsamaz çünkü." diye bir açıklama yaptı.

Gerçekten de hem genel seçimlerde hem Cumhurbaşkanlığı seçiminde bu dengeyi altüst edebilecek, AKP'ye oy vermiş seçmenden oy alabilecek aday Meral Akşener.

AKP'ye oy veren seçmenin, CHP adayına oy vermesi mümkün değil. CHP adayı Muharrem İnce'yi ikinci tur için daha şanslı gösteren analizciler, birinci turda herkesin kendi adayına oy vereceğini unutuyor. Muharrem İnce birinci turda sadece CHP'nin oyunu alacak. CHP oyları, ikinci tura kalmak için yeterli midir?

Akşener ise 1950 seçimlerindeki "yeter söz milletindir"i hatırlatırcasına bütün seçmenlerden destek alan bir dalga oluşturmuş durumda. İkinci turda HDP oyları belirleyici olacak gibi görünüyor ama bu oyların Erdoğan'a veya İnce'ye gitmesi şimdilik söz konusu değil. İkinci tura kalması, Erdoğan için siyasi bir yıkım olacak ve Meral Akşener'in şansı daha da kuvvetli hale gelecek.

***

Bir de Fatih Altaylı'nın yazdığı gerçekler var.

Altaylı, "CHP, cumhurbaşkanı adayı olarak açıkladığı ve sahneye attığı Muharrem İnce'yi yapayalnız bırakmış durumda. Bana bu bilgiyi veren, İnce'ye çok yakın biri" diyor. 

Meral Akşener ise zaten kendi liderliğinde oluşan İYİ Parti hareketinin doğal lideri. Gücü de bu doğal liderlikten geliyor. Onu Cumhurbaşkanlığına taşıyacak da bu doğal liderlik olsa gerek.