Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

Prens Salman ABD'nin rehinesidir!

               Kaşıkçı cinayetinde herkesin bildiğini ama kimsenin söylemediğini sonuçta CIA söyledi.

                ABD istihbaratı Cemal Kaşıkçı'yı İstanbul'daki Başkonsolosluğa giderek belgelerini almasını Prens Salman'ın kardeşi olan Washington Büyükelçisi Halid bin Selman'ın yönlendirdiğini açıkladı.

                Halid bin Selman'ın Kaşıkçı'nın hunharca katledildiği İstanbul Başkonsolosluğuna gitmesini Prens Salman'ın istediğinin kesin olduğu CIA tarafından iddia edildi.

                CIA'nın mızrağın çuvala sığmayacak boyuta gelmesiyle açıkladığı, Suudlar tarafından inkar edilen gerçek şudur: Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın haberi  olmadan, onun emri, onayı bulunmadan ve olaya müdahale etmeden böyle bir cinayetin işlenmesi mümkün değildir. Zaten aksi bir durum krallığın şanına gölge düşürürdü!

                Washington Post gazetesi "CIA, Prens Selman'ın Kaşıkçı'nın suikast emrini verdiği sonucuna ulaştı" açıklamasını yaptı. Bu yüksek güvenirliği olan bir değerlendirmedir.

                Cemal Kaşıkçı'nın Prens Selman tarafından "Müslüman Kardeşler'e yakın tehlikeli bir İslamcı" olarak görüldüğü ve öldürülmesine de bu yüzden karar verildiği CIA'nın iddiaları arasındadır.

                CIA analistleri, Kaşıkçı cinayetine rağmen Prens Selman'ın tahtını kaybetme tehlikesinin bulunmadığını da açıkladılar. Trump'ın damadının arkadaşı olan Prens Salman'ın cinayetin bir numaralı sorumlusu olduğu yönündeki kanıtların gizlice Trump'a gösterildiği ancak onun "hala şüphelerim var" dediği ifade ediliyor.

                Prens Selman artık ABD'nin rehinesidir!

Başkan Donald Trump daha önce de Kaşıkçı'nın cinayetinin üzerinin örtülmeye çalışıldığını ve bunun tarihin en kötü örtbas girişimi olduğunu söylemişti.

Baskılar sonucunda Trump yönetimi 17 Suudi vatandaşına, cinayette rolleri olduğu gerekçesiyle yaptırım uygulanması kararı aldı.

Kaşıkçı bir devlet cinayetidir. Bu cinayeti Trump'ın görmezlikten gelmesi mümkün değildir. Ancak cinayetin talimatını veren ve ABD'nin adamı olan Prens Salman üzerinden suçu  kaldırmaya çalışacaktır.

                Trump üst düzey Beyaz Saray yetkililerine Prens Selman'ın görevde kalmasının gerektiğini çünkü Suudi Arabistan'ın İran'ın kontrol edilmesinde yardımcı olduğunu söylediği  iddia edildi. Trump'ın Kaşıkçı'nın ölümünün Suudi Arabistan'ın petrol üretimini engelleyecek bir tartışmaya neden olmamasını da istedi.

                Bu yüzden Kaşıkçı cinayetini soruşturmak üzere Riyad'a gönderilen bizzat başkana bağlı uzman Kirsten Fontenrose, Beyaz Saray tarafından istifaya zorlandı. Çünkü kadın uzman, cinayetin üzerinde daha ciddi durulmasını istediği, Suudi Arabistan'a can acıtıcı yaptırımlar uygulanmasını ve Prens Salman'ın da cinayetten sorumlu tutulmasını istemişti.

                ABD'nin Prens Selman ile Suudi Arabistan'ı, Sisi ile Mısır'ı, 15 Temmuz'da Fetullah Gülen ile Türkiye'yi, halen PYD ile Suriye'yi,  Muhammed Dahlan'la Filistin'i, Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed'le Birleşik Arap Emirliklerini kontrol etmek istediği açıktır.

                ABD bu cinayet vesilesiyle adamlarını harcatmayacaktır. 

                15 Temmuz darbe girişiminde ve Kaşıkçı cinayetinde ABD/İsrailin adamları olan Zayed, Dahlan ve Mossad'dan unsurların şu veya bu biçimde yer aldığından hiç kimse kuşku duymamalıdır.

                Trump'ın cinayetin asli faili olan Prens Salman'ı siyasi zaruretleri gerekçe göstererek yargılamanın dışında tutmak için elinden gelen her şeyi yaptıracağı açıktır.

                Zira Trump "sistemimize para pompalıyor, işgücümüze istihdam sağlıyor" diyerek  Prens Salman'ı koruyor.

                Nitekim CIA, yaptığı inceleme sonucunda cinayetle ilgili talimatı Prens Selman'ın verdiği kanaatine ulaşıldığını duyurmasına karşın Trump, "bilgi henüz benimle paylaşılmadı" diyerek konuyu daha sonra ilgililerle görüşeceğini ifade etmiştir. 

ABD Başkanı Donald Trump, suikaste kurban giden Cemal Kaşıkçı'nın "acı çektiği tapeleri dinlemek istemiyorum" diyor. Bunun ne kadar samimiyetsiz olduğunu acı çeken, kan kusan Filistin'lilerin, Suriye'lilerin, Yemen'lilerin acılarını zevkle seyretmesinden anlamak mümkündür.

ABD, Fetullah Gülen'in iadesinde direndiği gibi Prens Salman'ın suçlanmaması ve yargılanmaması için de direnecektir.

Bu durum Prens Selman'ı ABD'nin rehinesi konumuna sokacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları