İflaslara ve işsizliğe dikkat!

Pamukkale Turizm, Türkiye'nin en eski ve en köklü otobüs şirketi. Yarım asırlık şirket, krize dayanamayarak önce konkordato ilan etti ve sonunda perşembe günü mahkeme iflasına karar verdi.

Aslında son dönemde iflas eden tek şirket Pamukkale değil. Daha yüzlerce var ama Pamukkale önemli bir marka ve herkesin bildiği tanıdığı bir şirket.

Pamukkale'nin iflası konkordato sürecinden sonra geldi.

Buradan şunu çıkartabiliriz; son üç ayda binlerce şirket konkordatoya gitti. Bunların bazıları daha iflas kararı alabilir.

İflas kararını şirket kendisi almıyor. Konkordato kararı veren mahkeme bakıyor ki, şirkette düzelme yok iflas kararı alıyor.

İflas kararı ile sadece bir şirket, bir marka bitmiyor.

İflas kararı o şirkette çalışan yüzlerce hatta binlerce insanı da bitiriyor.

İşsiz kalan insan bitmiş insandır. Geleceği mahvolmuş insandır.

Tıkanmış hatta hızla daralan bir ekonomide iş bulmak define bulmak kadar zor ve imkânsız.

Allah bu dönemde işsiz kalanlara ve ailelerine yardım etsin. Gerçekten çok zor bir süreç yaşıyoruz.

Önümüzde günlerde Türkiye'nin en büyük sorunu iflaslar ve işsizlik olacaktır.

Bu kriz aslında göstere göstere geldi.

Tam 2 yıl önce tüm sinyalleri verdi. Aklı başında olup, işini yandaşlık değil de hakkıyla yapan tüm ekonomistler uyardı.

Yaşanacak krizin boyutunun büyük olduğunu, insanların ödeme güçlüğü yaşayacağını ve en önemlisi işsizlik fırtınasının geleceğini söyleyip durdular.

Bu insanlar hükümet tarafından hain ilan edildi.

Onlara göre kriter AVM'ler ve inşaat sektörüydü.

Nitekim inşaat sektörü çöktü, altında Türkiye kaldı.

İktidarın o kadar desteğine rağmen inşaat sektörü hızla çöküyor. Konut sektöründeki fiyat manipülasyonu ile yaratılan sanal zenginlikler birer birer kayboldu. Bir dönem inşaat sektöründe öyle bir sarhoşluk vardı ki, İstanbul'daki konut ve iş yeri metrekare birim fiyatı, New York, Londra ve Paris ile kıyaslanıyordu.

Kimse o ülkelerin ekonomisinin ne kadar güçlü olduğuna bakmıyordu. Hep kâğıt üzerinde hesap kitap yapıldı.

Amerika sıcak parayı kesti ve Türk ekonomisi kâğıttan kule gibi çökmeye başladı.

Türkiye'de bugün 1 kilo yeşil biber 15 liradan, ıspanak 7 liradan, salatalık 10 liradan ve 1 kilo soğan 6 liradan satılıyor.

Yani gıdadaki enflasyon bir önceki yıla göre yüzde 50'nin üzerinde.

AKP'nin ekonomi politikası olmadığı, tüm başarısının aslında Amerika'nın sıcak parasına dayalı olduğu ortaya çıktı.

Üretme, borçlan ve tüket...

Sonuç mu?

Pamukkale şirketi iflas etti. Yüzlerce insan işsiz kaldı.

Ekonomi okur yazarlığı olmayan Türk halkı, krize fena yakalandı. Halen Türkiye'yi bu hale getiren politikacıların ağzının içine bakıyor. Acaba ne söyleyecek ne yapacak diye.

Politikacıların artık söyleyeceği bir şey kalmadı.

Her şey ortada. Hazine Bakanı Davos'ta yabancı yatırımcılarla görüştü. Orada iş adamlarına "siz benim sözüme güvenin" dedi.

İyi güzel de bu sözü daha önce de başka bakanlar söyledi ve Türkiye bu hale geldi.

Acaba siz yarın bu görevde olacağınızdan ve en önemlisi bu sözünüzü tutabileceğinizden emin misiniz?

Ekonomi yönetimi söz ile değil, iktisat ilmi ile başarılı olur. Doğru bir politika ile verilerin düzeltilmesi ile refah sağlanır.

Yoksa üretmeden, Katar'dan, Çin'den ve en önemlisi Amerika'dan tefeci parası bekleyerek, onlara dil dökerek düzelmez.

Önümüz kış ve fırtınalı günler bizi bekliyor. Daha önceki ekonomi bakanı Mehmet Şimşek'in bir sözü vardı "hava güneşliyken çatıyı tamir etmek lazım" diye.

Çatı çökmüş, insanlar altında kalmış can çekişiyor ama şu anki ekonomi yönetimi, gemiyi hâlâ lafla yürütmeye çalışıyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları