Neredeyse bütün Türkiye'nin gözü İstanbul'da. Birden fazla siyasi parti, milletvekilleri, oy çuvallarının tutulduğu odaların kapısında nöbette. Keza, tekmili birden medya YSK'ya kilitlenmiş halde. 
Dolayısıyla…
Ben Iğdır'ı, feryadını yeterince duyuramayan yalnız ve güzel Iğdır'ı, "beka"sı tehdit ve dahi işgal altındaki Iğdır'ı yazmaya devam edeceğim bugün de.
31 Mart gecesi MHP'nin kazanıp da, 1 Nisan gününün ilk saatlerinde HDP'ye sunulan Iğdır'da yaşayan Türkler feryat ediyorlar:
Devlet nerede?
***
Cumhur İttifakı'nın, İYİ Parti'nin de desteğini alan MHP'li Iğdır Belediye Başkan Adayı İsa Yaşar Tezel, "siyasi bir komploya" hatta "siyasi bir suikasta" uğradıklarını söylüyor.
Ne demek bu?
***
Aralarında "aslında ne olduğunu" yakından bilen, gören, yaşayan isimlerin de bulunduğu, siyasi kimliği olan/olmayan çok sayıda Iğdırlı'yla konuştum dün gün boyu.
31 Mart 2019 akşamı ne oldu?
- Saat 22.00 civarında, seçimi bizim (MHP'nin) kazandığımız duyuruldu. O saatte Iğdır'da bütün sandıklar açılmış, sayılmış, ıslak imzalı tutanakların birleştirilmesi tamamlanmıştı. Biz de, seçmenlerimize kazandığımızı müjdeleyen bir açıklama yaptık, akabinde de kısa bir kutlamamız oldu. Herhangi bir PKK provokasyonu yaşanmaması için de bu kutlamayı kısa tuttuk, bir saat içinde herkesi evlerine gönderdik.
Sonra ne oldu peki?  
- Saat 02-03 gibi, herkes uykudayken, yani kimsenin tepki gösteremeyeceği bir saatte "Oylar yeniden sayıldı, kaybettiniz" dendi.

- O saatte "ıslak imzaları getirin" denmiş. Tabii, herkes kesin olarak kazandık, bizzat "devlet" tarafından onaylandı diye aylar sonra rahat bir uykuya dalmış, birçok insana ulaşılamamış. Tezgahı kuranlar, PKK hazırlıklı olduğu için ellerindeki bütün tutanakları vs. vermiş. Sonuç: Kaybettiniz.
***
Iğdır'da "olan" bu.
"Aslında ne olduğu"na gelelim şimdi de.
***
Anlattıkları yüzünden sorun yaşama ihtimalleri bulunan öyle çok odak var ki, özellikle vermiyorum hiçbirinin ismini. Konuşurken sık sık "Tabii bu benim yorumum" diye vurgulama ihtiyacı duyan bir Iğdırlı iddialı:
- Burada bir operasyon yapıldı. Perde arkasında PKK ve FETÖ işbirliği var. Peki niye mesela AK Parti'nin HDP'nin elinden aldığı Bitlis'te, Şırnak'ta değil de Iğdır'da böyle bir "operasyon"a ihtiyaç duyuluyor?
- PKK'nın çizdiği sınırları biliyorsunuz, "Iğdır-Mersin hattı" diye 35 yıllık bir stratejik hedefi var. Bakın, PKK'nın almak istediği ve kısmen de aldığı ilk il Iğdır'dır! Burası, Türkmen-Kürt dengesinin yüzde 80'e yüzde 20 civarında olduğu bir yerken 20 yıl içinde yüzde 45'e-55'e döndü ve il merkezinde Türkler "azınlık" haline geldi. PKK bu süre içinde Iğdır'a sistemli şekilde 30 bin nüfus taşıdı.
Bir başka Iğdırlı giriyor  bu arada lafa:
- Iğdır, Ermenistan, İran ve Nahçıvan olmak üzere 3 ülkeyle sınırı olan bir il. PKK'nın, en önemli finans merkezi. Uyuşturucu, sigara başta olmak üzere yakıt, benzin, mazot kaçakçılığı üzerinden her yıl milyonlarca dolar gidiyor Iğdır'dan PKK'ya. Bu manada, HDP için bir Iğdır belediyesi, 20 milletvekiline bedel. Bu ölçüde bir kaçakçılığın olabilmesi için "devlet"in içinden birilerinin buna göz yumuyor olması gerekir. Para için, zenginleşmek için buna ortak olan küçük "memur"lar da vardır tabii ama bir de mutlaka "devlete sızmış" ortakları olması gerekir. Biz devletimizden Iğdır'a bir de böyle bakmasını, olanları bir de böyle okumasını bekliyoruz.
***
Velhasıl dudaklarında malum türkü;
"Aman avcı vurma beni
Ben yaralı ay balam yaralıyam
Yaralıyam ben yaralı
Avcı vurmuş ay balam yaralıyam"
Iğdırlı Türkler, kendilerini bir kere daha "yaralarından vurulmuş" hissediyorlar.Yok mu bu yarayı saracak bir el?
NOT 1: "Irkçı" veya "faşist" olduğum için tercih ediyor değilim "Iğdırlı Türkler" ifadesini; şimdi yerim dar, söz bir ara onu da izah edeceğim. 
NOT 2: Bitmedi, Iğdır'ın görünmeyen yüzüne yarın devam edeceğim.

IĞDIR VALİLİĞİ'NDEN TEZKİP

"İnternet haber sitenizde 03.04.2019 tarihinde “PKK İçin Iğdır Belediyesi, 20 Milletvekiline Bedel!” başlığı ile yayınlanan haberin, başlığı ve içeriği gerçeği yansıtmamaktadır.

Şöyleki; Iğdır’da Devletimiz tam ve etkin bir şekilde görevini yerine getirmekte olup, yazınızda belirtildiği gibi İlimiz ne bir tehdit, ne de işgal altındadır… Olması da söz konusu değildir. Öte yandan yazınızda Iğdır ilinin terör örgütü PKK ya kaçakçılık üzerinden finans merkezi olarak nitelendirilmesi son derece yanlıştır. Iğdır’da güvenlik güçlerimizin yaptığı operasyonlarla her türlü kaçakçılık konusunda büyük başarılara imza atılmış ve kamuoyunda paylaşılmıştır.

Diğer taraftan; 31 Mart 2019 tarihinde gerçekleştirilen Mahalli İdareler Seçimlerinde Sandıkların açılmaya başladığı ilk saatlerde kamuoyuna ve basın yayın organlarına ne Valiliğimizden, ne de Seçim Kurullarından seçim sonuçlarına ilişkin herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Seçim sonuçlarının açıklanmasında Valiliğimizin herhangi bir görevi bulunmamaktadır. Seçim sonuçlarına ilişkin ilimizde yaşanan karışıklık, bazı basın yayın organlarının sonuçları farklı yayınlayarak kamuoyunu yanlış bilgilendirmesinden dolayı meydana gelmiştir.

Valiliğimizce sandıklar ilçe seçim kurullarına güvenli bir şekilde ulaştırılmış ve seçim güvenliği en iyi şekilde sağlanmıştır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur."