PKK'lıların, mührün HDP'ye basılı olduğu tomar tomar pusulayı sandığa atışları… Seçmenleri kollarından tutup götürdükleri kabinde, oy kullanma işlemi sırasında başlarında beklemeleri… Emniyet güçlerine efelenmeleri… Yakılan oy pusulaları… Hepsinin görüntüleri yayınlandı.

Bir evden 88 HDP'li seçmen çıktı mesela; belgeleri yayınlandı…

Velhasıl, sağır sultan bile duydu Iğdır'da, birilerinin, "PKK, Türkiye'deki en önemli finans kapısını kaybetmesin diye" bir işler karıştırdığını.

Zannediyorum, bir tek, hali hazırda "devleti yöneten" iktidar partisi duymadı!

***

Cumhur İttifakı'nın MHP'li Belediye Başkan Adayı İsa Yaşar Tezel, Iğdır'da 31 Mart akşamı MHP'nin kazandığı belediyenin, 1 Nisan'ın ilk saatlerinde oldu bittiyle HDP'ye teslim edilmesine -yasal hakkını kullanarak- itiraz ediyor.

Yanında kim var?

MHP'nin Iğdır teşkilatları.

AKP teşkilatları nerede?

Tekerlemedeki gibi dağa mı kaçtı?

Yandı, bitti, kül mü oldu?

Bu nasıl ittifak?

Tezel, "Cumhur ittifakı"nın adayı olarak yarışmadı mı?

Bir irade gaspı söz konusuysa, gasp edilen MHP'liler kadar AK Partililerin de iradesi olmuyor mu bu durumda?

Bir dakika ya…

Olmuyor mu yoksa!

Bu sebeple mi, AK Parti, hiç oralı olmuyorlar Iğdır'ın "beka"sıyla?

***

AK Parti Iğdır İl Başkanı Ahmet Tutulmaz'ın sosyal medya hesaplarına baktım dün; Iğdır'ın "Cumhur İttifakı"ndan şaibeli şekilde HDP'ye geçmesiyle ilgili olarak en ufak karşı çıkışı, çağrısı, yorumu, üzüntü beyanı olmuş mu diye;

Yok.

En son 31 Mart günü oy kullanırken çekilen fotoğrafını paylaşmış. Bakın burası da çok ilginç, ne o gün, ne öncesinde, üstelik Cumhurbaşkanı bile yaptığı halde, teşkilatlarına dönük bir "sandıklara sahip çıkın" çağrısı da görülmüyor sosyal medya profillerinde.

Seçim kampanyasının ilk gününe kadar geriye doğru bütün mesajlarını taradım; MHP adayına oy, destek istediği bir tek mesajı yok!

Anladığım kadarıyla Iğdır merkez yerine, mesaisinin büyük bölümünü AK Parti adaylarının yarıştığı Aralık ve Tuzluca ilçeleriyle, Melekli beldesinde geçirmiş "ittifak"ın il başkanı!

MHP'ye dair topu topu üç paylaşımı var;

İlki, 20 Şubat'ta AK Parti adayını geri çektikten sonra, Tezel'e yaptığı "Hayırlı olsun" ziyaretinin haberi.

İkincisi, 28 Şubat'ta, MHP'lilerin AK Parti İl Başkanlığı'na yaptığı "nezaket ziyareti"nin haberi.

Üçüncüsü, 15 Mart'ta, Tezel'in seçim bürosunu ziyaret edişinin haberi.

"Haber" diyorum bakın, hiçbirinde "oy verin" çağrısı yok seçmenine.

***

Şeytan dürttü; biraz daha araştırdım.

Kampanya sürecinde, Iğdır Kitap Fuarı'nda aralarında bazı MHP'lilerle sert bir tartışma yaşadığı ve hatta olay tartışmanın biraz daha ilerisine gitmek üzereyken bazı daire müdürlerinin müdahalesiyle yatıştırıldığı bilgisine ulaştım.

Biraz daha araştırdım.

Yine MHP'yle ittifakla girdikleri 24 Haziran seçimlerindeki şu ifadelerine rastladım:

"MHP'ye oy vermenize gerek yok, onlarında oyları bize sayılacaktır."

MHP Iğdır Milletvekili Yaşar Karadağ da cevap vermiş kendisine:

" Sen ne hadle böyle bir söz söyleyebilirsin. MHP'nin seçmenlerine ne hadle çağrı yapabilirsin… Sizin de kim olduğunuzu biliyoruz!"

Konuştuğum Iğdırlıların, PKK'nın aşiretler üzerinden AK Parti teşkilatlarına da sızdığı yönündeki iddialarını anımsadım; doğruluk payı var mıydı acaba? Keşke Karadağ böyle havada bırakmasaydı; ne biliyorsa ifşa etseydi de öğrenseydik biz de; kim, kimdir gerçekte?

***

Bu tabloda;

AK Parti'nin Iğdır'da MHP adayının seçilmesine çalıştığına inanıyor musunuz sahiden de?

"Sarı öküz"ünü veren yanıyor!

Iğdır'dan, en az Iğdır kadar içi yanan Kars'tan hatta Azerbaycan'dan, Türkmenistan'dan çok sayıda mesaj aldım dün.

İçlerinde,  "Iğdır, bizim Türk dünyasıyla köprümüz, onu ortadan kaldırmaya çalışıyorlar" diye yakınan da vardı… Terörün en şiddetli olduğu dönemde tek şehit vermemiş Iğdır'da, yakın dönemde, dümdüz Iğdır ovasında, yola nasıl patlayıcı döşenebildiğini ve 13 şehit verdiğimiz pusunun nasıl aydınlatılamadığını sorgulayan da…

Ama sanırım bütün mesele, hemen her mecrada olduğu gibi burada da "sarı öküz"ün kaybedilmesinde; 1 Kasım 1988'de PKK/ASALA tarafından katledilen Turgut Demirkaya'yı hatırlatmış bir okurumuz:

- Demirkaya'yı kimler o kapana sürükledi?

- Iğdır Türklüğünün göçünü başlatan olayda "sarı öküz"ü kim, ne uğruna verdi?

Cevapları yakıcı olabilir ama bulmaya değmez mi?

Biri Nagehan'a söylesin Atı alan 1 Nisan'ı geçti

Tamam güldük eğlendik gerçekten iyi şaka olmuş ama çok rica edeceğim, biri, dünkü köşesinde "Ben, bilindiği üzere siyasi tavrı açık ve şeffaf bir köşe yazarıyım. Kimileri gibi sürekli ikili-üçlü oynayarak, kazanan kim olacaksa bekleyip, ona göre tavır almam" yazan Nagehan Alçı'ya söylesin; atı alan 1 Nisan'ı geçti.