İtirazlardaki sayı her gün artıyor!

Ali İhsan Yavuz'un YSK'ya verdiği rakamlar devamlı yükselmekte. İtiraz edilen seçmen sayısının 40 bini aşmasına gerekçe bulmak mümkün değil. Sanki amip gibi çoğalmaya tanık oluyoruz.

Kesinleşmiş seçmen listelerinde baz alınan rakam 2 bin 308'di. Daha sonra 404 kişi daha dâhil edildi. Peki bu müthiş yükseliş nereden çıktı?

En basit tanımlamayla tek hücrelilerdeki çoğalma dışında formül bulamıyoruz. Aslında Ak Parti ve MHP'nin YSK'ya yaptığı itirazlar, ne mantıken ne de hukuken geçerli. Bekledikleri, daha doğrusu umdukları işin sonunda "Çapanoğlu" çıkması. Bırakın hukuk öğrenimi görmeyi biraz mürekkep yalamış kimse "ret"ten başka karar beklemiyor. Tabii, sıkı yandaşlar hariç...

BAHÇELİ BOZULDU

Erdoğan'ın "82 milyonu kucaklayan, Türkiye İttifakı" önerisi, payandası Devlet Bahçeli'yi kızdırdı. MHP Genel Başkanı'nın iğnelemeleri bunun ispatı.

İlginç olan bu karşı çıkışa medyanın belli kesiminden de destek var. Örneğin Okan Müderrisoğlu ve Burhanettin Duran'ın konuşmaları Bahçeli'den yana. NTV'nin Siyasi İşler'inden bu anlamı çıkardım. Müderrisoğlu çok netti. Yanılıyor muyum? Sanmıyorum.

Doğrular

Bu programa katılan Prof. Dr. Kürşad Zorlu'yu ayrı değerlendirmek istiyorum. "Bir siyasi parti liderinin tokatlanmasını, tartaklanmasını kabul etmem mümkün değil" dedi. Ardından ilave etti; "Bu tip organizasyonların güvenlik boyutu yeniden değerlendirilmeli"yi ilave etti.

"Özgürlük ve demokrasi için herkes eline taşın altına sokmalı" diye konuşunca, diğer iki konuğun pek sempatiyle bakmadıklarını fark ettik. Niye böyle davranılıyor, işte bunu çözemiyorum.

Burhanettin Duran'ın bir tespitine ise katılıyorum; "Seçim sonuçları, bireysel saldırıların olabileceği yüksek tansiyonu oluşturdu." NTV'deki tartışmadan çıkardığım sonuç Türkiye İttifakı'nın hayat bulmasının mümkün olmadığı şeklinde.

SAHİBİNİN SESİ

Ercan Gürses'in yönettiği Türkiye'nin Gündemi'ni tekrar yayınında izledim. Tarafların ikişer kişiyle temsil edildiği tartışmada bazıların üzerinde dikkat kesildim. Dr. Ali Mert Taşcıer'i zaten beğeniyordum. Haklı olduğumu anladım. Öngörüleri iyi. Fikirleri sağlam. Üstelik dikkatlerden kaçan bir konuyu gözlere soktu. Bülent Kuşoğlu'nun tespitlerini, kamuoyuyla paylaştı. CHP Genel Başkan Yardımcısı'nın Çubuk'taki linç girişiminde yakaladıkları ilginçti. İçişleri Bakanı'nın "Olayı küçültme çabası"nı tam anlamıyla tekzip eder nitelikteydi.

Hele, saldırı başlamadın önce Kılıçdaroğlu'nun korumasına tahsis edilen güvenlikçilerin geri çekildiği iddiaları dehşet vericiydi. Tabii bunların yerini saldırganların alışı da vahimdi.

CNNTÜRK'teki programda, Ercan Gürses için daha itidalliydi diyebilirim. Yaptığı tek şey İçişleri Bakanı'na "koruma kalkanı" oluşturmasıydı.

***

Büyüksün Fenerbahçe

 Euroleague çeyrek final ayağında bu defa yüzümüz güldü. Fenerbahçe, İstanbul'da aldığı sürpriz yenilgiyi deplasmanda telafi etti. Litvanya'nın Zalgiris takımını 66-57 mağlup etti. Avantaj yeniden bizde.

Dileriz bu geceki maçı da kazanır, yarı final vizesini alırız. İlginç bir müsabaka izledik. İyi başlamadık ama dış şutlardaki başarımız önemliydi. Tabii savunma da. Zalgiris'in toplam 15 top kaybının 12'sini bizimkiler çaldı.

Öne çıkanlar

Obradoviç bir fenomen. Marco Guduriç attığı sayılarla günün yıldızı oldu. Ancak Melih Mahmutoğlu'nun en kritik anda potaya bıraktığı üçlük rakibin gardını düşürdü.

Bir Galatasaraylı olan Sinan Güler oyunda yer aldığı süre içerisinde tüm arkadaşlarına hayat verdi.

Bu gece dilerim işi bitiririz. Aksi hâlde İstanbul'da tamamlarız. beINSports'un naklen yayın ekibi de olayın hakkını verdi.

 ***

Skandal

aSpor'daki münakaşa az daha yumruklaşmaya dönüşüyordu. Erman Toroğlu'nun geleneksel tarzına Turgay Demir'in aynı şekilde karşılık vermesi tansiyonu hayli yükseltti. "Oğlum" diye hitap tarzına Demir'in" Ben senin oğlum değilim" demesi gerilime tavan yaptırdı. Bereket Serkan Korkmaz'ın yayını kestirmesi olası boks maçını engelledi. aSpor'da bu tip hırçınlıkların devam etmesi kesin. Herkes kendini dayı zannediyor.

***

BAŞSAĞLIĞI: Eski bir dostum Şevket Uğurluer Hakk'a yürüdü. İTÜ mezunu müzisyeni E5'teki Tercüman binasının inşaatı sırasında tanıdım. Kontrol mühendisi olarak çalışmıştı. TRT'de yaptığı programları hatırlayan çoktur. Kendisine rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum.

GÜNÜN SÖZÜ

Bize genelde ihanet eden, kendi kibrimizdir. Jane Austen

 

 

Yazarın Diğer Yazıları