"Erdoğan'ın ülkesi"nde avukatın etek boyu…

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul'da seçim gezileri yapıyor. Beyoğlu Fatih Sultan Caddesi'nde vatandaşlara hitap eden Soylu'nun, konuşmasında "Erdoğan'ın ülkesi" diye bir ifade kullanması tepkiyle karşılandı.

Soylu, "Bugünkü gibi hatırlıyorum. Dediler ki bundan sonra İstanbul'da otobüslere açık başlı hanımlar binemeyecekler. Dediler ki etekliler İstanbul'da rahat gezemeyecekler, her taraf haremlik selamlık olacak. Tayyip Erdoğan öyle bir felsefe oluşturdu ki İstanbul herkesin İstanbul'u oldu. Özgürlüklerin, hürriyetin, herkesin İstanbul'u oldu. 25 yıldır bir kere bundan vazgeçmedi. Kim ne derse desin. 17 yıl önce Tayyip Erdoğan iktidara geldi. Yıllarca bizi kimliklerimizden, inançlarımızdan, etnik kökenlerimizden dolayı bizi birbirimizden ayırıp Türkiye'yi darbe senaryosuna her zaman götürmeye çalıştılar. 60'ta, 71'de, 80'de, 28 Şubat'ta, hep bunu yaptılar. Tayyip Erdoğan Türkiye'nin iktidarına geldikten sonra onların bu istismarlarını kapamak için çok adım attı. İlk 5 yıl vesayet egemendi. Bundan 12 yıl önce Türkiye'de insanlar kendilerini rahatça ifade edemiyorlardı. Dindarlar 'dindarım' diyemezdi bu ülkede, fısır fısır konuşulurdu. Biz o günleri unutmadık. 12 yıl önce Alevisi 'ben Aleviyim' diyemezdi, Kürdü 'ben Kürdüm' diyemezdi. Tayyip Erdoğan'ın ülkesinde bugün herkes kendisini ifade ediyor. Kimse korkmuyor, kimse çekinmiyor" diye konuştu.

***

"Etekliler İstanbul'da rahat gezemeyecekler" diye kim demiş hatırlayan var mı? Fakat, Süleyman Soylu'nun sözlerinden bir gün sonra İstanbul Kartal'da bir hakim, kadın avukatın etek boyuna karıştı, yazı işleri müdürünü çağırıp, eteğin fotoğrafının çekilerek Baro'ya bu kıyafetin uygun olup olmadığının sorulmasını istedi.

Bir ülkede bir siyasi parti liderinin evi gece yarısı basılabiliyor, bir başka lider şehit cenazesinde linç edilmek isteniyor, üç gazeteciye saldırı düzenleniyor ve bütün bu olayların failleri yakalanır yakalanmaz serbest bırakılıyorsa, o ülkeden elbette hukuk devleti diye değil, "Tayyip Erdoğan'ın ülkesi" diye söz edilir!

Aslında Tayyip Erdoğan da ülkeyi Süleyman Soylu'dan farklı görmüyor. Zaten Erdoğan'dan cesaret almasa, Soylu böyle konuşamazdı.

Partili milletvekilleriyle bir araya geldiği toplantıda 23 Haziran seçiminde Kürt kökenli seçmenden oy alınabilmesi için bir şeyler yapılması gerektiği yönündeki görüş üzerine Erdoğan, "Sultanbeyli'de ne kadar oy aldınız? Oysa oraya ne kadar hizmet yapıldı. Ama onlar yüzde 15 oy aldılar. Sultanbeyli'ye o kadar hizmet yaptın, Kürtler ne yaptı, o kadar oy çıktı orada. Mideye değil artık buraya (kafasını işaret ederek) bakacağız. Herkesin midesini doyurduk, ama neticede durum böyle. Karnını doyuruyorsunuz, her türlü ihtiyacını karşılıyorsunuz yine de oy vermiyor" demişti.

Kim kimin karnını doyuruyor ayrı bir konu ama Erdoğan, bu sözlerle ülkeyi bir çiftlik, kendisini çiftliğin sahibi, vatandaşları da boğaz tokluğuna çalışan ırgatlar olarak gördüğünü göstermiş oldu.

***

Bütün icraatlar işte bu zihniyetle yapılıyor. Hukuk devleti anlayışı bir kültür işidir. Erdoğan, zaman zaman Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğundan da söz etmiştir ama icraata baktığınız zaman, hukuk devletinin tamamen rafa kaldırıldığını görüyoruz. Bunun sebebi, Erdoğan ve ekibinin ideolojisidir. İşte, kadın avukatın etek boyunun fotoğrafının çekilmesini isteyen hâkim de böyle bir iklimin ürünüdür. Hâkim bile hukuk devletini anlayamamışsa, kime neyi anlatacaksınız?

"Erdoğan'ın ülkesi"ni yeniden Türkiye Cumhuriyeti Devleti yapmak için, kaybedilen nesilleri bir kenara bırakarak gençlerle ilgilenmek gerekiyor. Kendisini namus bekçisi sayan bu anlayış sahipleri, bıraksanız ülkeyi bir günde Suudi Arabistan'a çevirir. İstanbul bunu mu istiyor, Türkiye bunu mu istiyor?

 

Yazarın Diğer Yazıları