Millet İttifakı'nın İstanbul Belediye Başkan Adayı'na kurulan tuzakların sayısı arttı. Hangi ekrana gitse, bir organizatör ve birkaç uygulamacı buluyor. Katılmadığı, yani gıyabında yapılan tartışmalarda da benzeşen oyunlara tanık oluyoruz. Kimi İnternet sitelerinde de konuşmaları, kesip biçmeler ve ilave montajlarla yayımlanıyor.

CNN'de Türkiye'nin Gündemi'ndeki saldırı ve karalamaların bir plan dâhilinde yapıldığı çok net. Ekrem İmamoğlu'nun adının geçtiği an ayağa fırlayanlara bile şahit oluyoruz.

Esas amaç

Bir süredir özenle çalıştıkları konu Güneydoğulu yurttaşlarımızla arayı bozmak. Amaçladıklarına ulaşamayınca bu defa hırçınlaşıyorlar. Ne söyleyeceklerini şaşırıyorlar. Elleri ayakları dolaşıyor.

Başlıyorlar Ak Parti'nin ne kadar güçlü ve kudretli olduğundan bahsetmeye. 31 Mart öncesi "Binali Yıldırım uzak ara kazanır" nutukları atanlardan İdris Kardaş şimdi Ak Parti'nin toparlandığı laflarını ediyor. Buna göre teşkilat olayın ciddiyetini idrak etti. Komik olan konuyu bağlayış şekli: "Sonuç başa baş."

En büyük kurgu

İmamoğlu'na hazırlanan bir organize tezgâhı da HaberTürk'te yaşadık. Tamamı taraflı sorgucular vardı. Aralarında bu işlerin uzmanı Nagehan Alçı yer almaktaydı.

Bu bayan gazeteciyle birkaç yıllığına da olsa birlikte çalıştık. Kendi itirafıyla CHP kökenli bir aileden gelme. O yıllarda iki estetik ameliyat birden geçirmişti. "Burun" ve "güverte." İlk evliliğini bu dönemde yapmıştı. Eşi bir basketbolcu görüntüsündeydi. İşi ise muz başta ithalatçılıktı.

Bildim

Nagehan o kadar çok seyahat ediyordu ki kendisine şaka yollu "kocan seni boşayacak" dedim. O da bana "biz boşandık" karşılığını verdi.

Akşam'dan ayrıldıktan sonra farklı yerlerde çalıştı. Başardığı şey Erdoğan'ın gözüne girmekti. Hatta, işsiz kaldığında devreye giren her zaman başbakan oldu.

Bir yazısından örnek

Nagehan Alçı'daki değişim ve dönüşümün son sekiz yılda olduğunu söyleyebilirim. Çalıştığı yayın organları ya da İnternet sitesindeki üslubu değişti.

Buraya onun kaleme aldıklarından kısa bir bölümü aktaracağım. En azından bir fikriniz olur:

"Kürdistan yollarındayım. Aracın müzik setinden Ahmet Kaya'yı dinliyorum."

Muhatap zeki

HaberTürk'teki Ekrem İmamoğlu'nu sıkıştırma çabasını sanırım şimdi daha iyi değerlendirebilirsiniz. Bu defa yazdığı senaryoyu uygulayamadı. Çünkü karşısındaki İBB başkan adayı "leb demeden leblebi" denileceğini anlar hâle geldi. İmamoğlu'nun ayküsü kesinlikle 160'ın üstünde. Yani iktidar unsurlarının işi çok zor.

HaberTürk'teki tüm zorlamalara rağmen İmamoğlu'nun söylediği şu sözler niçin duymazdan geliniyor; "Bütün terör gruplarının karşısındayım." Başka ne söylemesi bekleniyor?

***

Tam iş birliği

Irak'ın kuzeyine başlatılan harekât devam ediyor. Her şeyden önce Türkiye-Irak-İran arasında mutabakat sağlandı. Bunlara Barzani bölgesini dâhil edebiliriz.

Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih'in operasyon sırasında Türkiye'ye gelişine "önceden planlandı" diyenler doğru konuşmuyor. Hadi ziyaret takvime bağlıydı. Peki, harekât dönüşten sonra başlatılamaz mıydı? Bu da bizim ajandamıza uymayabilirdi.

Prof. Dr. Burhanettin Duran'a göre de Doğu ve Güneydoğu'daki komşularımızla ilişkiler, yeniden rayına girmek üzere. Bu tespit önemli.

En hoş yan

Tartışmalar sırasında Yargıtay'ın eski savcılarından Ruşen Gültekin'in söylediklerini beğeniyorum. Arada da değişik bir yanını keşfediyoruz. CNNTÜRK'teki konuşmasında bu kez tebessüm ettirdi. "Köprülerde motosikletlerden ücret alınmasından vaz geçildi" lafını duyunca hemen araya girdi; "Sahi mi söylüyorsunuz. Benim de motosikletim var!" Anlaşılan eski savcının ruhu genç.

***

Toprağımız şampiyon

Ahmet Yabuloğlu kardeşimle konuşuyorduk. Konu farklıydı ama aniden "Bu gece Karagümrük'ün şampiyonluk maçı var" diye hatırlatma yaptı.

"Biliyorum" dedim ve ilave ettim: "Unutma ben Karagümrük Ortaokulu mezunuyum."

Ahmet "Bizimkiler yaşlı" şeklinde ümitsizlik belirtti. Ona, "Tecrübeli ekip. Böylesi maçlarda bunun değeri anlaşılır." şeklinde noktayı koydum. Neticeyi biliyorsunuz. Bizimkiler 2-0 kazanıp bir üst lige terfi ettiler.

GÜNÜN SÖZÜ

Yükselmek için sadece kendi gücünüzü kullanın. Başkasının sizi yükseltmesine fırsat vermeyin. Ya da başkalarının sırtına ve başına tırmanmayın! F. Wilhelm Nietzsche