"Al S-400'ü ver Öcalan'ı" pazarlığı mı?..

Yeni değil!.. Yeni çözüm süreci... Girin bakın, ADSIZ'ın yazı, YENİÇAĞ'ın haber arşivine, onlarca belgesini görürsünüz. Bebek katili Abdullah Öcalan'ın 23 Haziran seçim arifesinde servis edilen mektupları ile falan başlamadı... Uyanın, yine alıştırılıyorsunuz!.. Uyanın, yine afyonlanıyorsunuz!.. Uyanın, yine meşrulaştırılıyor... Aynı bir önceki sözde çözüm sürecinde yapıldığı gibi.

Katıldığım bazı toplantılarda ve sohbetlerde soruluyor; "Erdoğan'ın Japonya'da açıkladığı gibi  Rusya'dan alacağımız S-400'lere karşılık Trump yaptırımlardan vazgeçtiyse karşılığında ne verdik ve ne aldık?" diye. Şu an itibarıyla Ankara'dan cevaplanması çok zor bir soru... Kabin ekibi gazetecilerinin arasına dahil edilsem mutlaka seyahatin bir yerinde sorar muhtemelen de bir daha uçağa alınmazdım. Ancak, oturduğum yerden edindiğim duyumlarla birlikte bazı izlenimlerle yardımcı olabilirim. Yeni askerlik yasası, İstanbul seçimlerinin tantanası arasında geldi geçti!.. Sırada ne var?.. "Adalet reformu"... Hala ne biçim bir şey olduğu pek bilinmiyor. Ortalıkta laf salatası var. Meclis'e geldiğinde bilgi sahibi olabileceğiz.  Meclis'e ilk geleceği şekli ile kalır mı? Şüpheliyim!.. İktidarın korsan önergeler ile neler yapabildiğine yüzlerce kez tanık olduk. Dikkatli olmak lazım!.. Muhalefet partileri, yeni askerlik düzenlemesinde olduğu gibi popülizm tuzağına düşmemeli. İktidarın kendi lehine, adını yargı reformu koyarak, göz boyayarak, düzenlemeler getireceğini tahmin edebilmek için kahin olmak da gerekmiyor...

Doktor Devlet Bahçeli, uzun bir süredir "af" diyerek bir yerlerin kamuoyu çalışmasını yapıyor. Bahçeli'nin cezaevinde yatan adil yargı bekleyen mağdurların dertlerini, çile dolduran insanları umursadığını hiç düşünmüyorum. Öyle olsa, yargıyı FETÖ'ye teslim eden bu iktidara yancılık yapmazdı. Terörist başının son mektubu okunduğunda binlerce şehidi, on binlerce gazimizi ve onların kederli ailelerini düşünüp o rezalete destek olmazdı. O yüzden,"adalet reformu" kamuflajıyla gelecek düzenlemede, infaz düzenlemesi,denetimli serbestlik, şartlı ceza indirimi ile ilgili maddeler çok dikkatli bir şekilde  mercek altına alınmalı. Kestirmeden söyleyeyim; ABD'nin Suriye'deki planlarına paralel açıklamalar yapan, mektupları yayınlanan Öcalan'a sağlanacak yeni konforlara, PKK'lı teröristlere gösterilecek -buzdolabına konulan- hoşgörülere karşı pür dikkat kesilmeliyiz. Ve şu soruları tekrar tekrar kendimize sormalıyız;

Trump, Japonya'da süs biblosu gibi karşısına oturan Türkiye heyetine neden "Yeşilçam güzelleri" diye "iltifat" etti?.. Türkiye heyetinin ellerinde neden not defteri ve kalem yoktu?.. Yoksa, "bizimkiler" daha Japonya'ya gitmeden ev ödevlerini yapmanın rahatlığı içinde mi hareket ediyorlardı?..

Çok ama çok dikkatli olmak lazım!..

ABD, Suriye'de bir YPG bir de SDG kurdu. Teröristlerin maaşını cebinden ödüyor. Bunu da herhalde babasının hayrı için yapmıyor. Fırat'ın doğusunu istediği gibi kontrol ediyor. "Bir gece ansızın gelebiliriz" hamaseti de suyunu çekti pilav oldu. ABD, Kandil'den vazgeçmiş görüntüsü yayarken, Türkiye'deki iktidar ve küçük ortağı, Kandil ile Öcalan ayrıştılar propagandasına sarıldı. CIA ile Pentagon arasında bilinen görüş ayrılıklarına rağmen, ABD Suriye'de inşa etmeye çalıştığı sözde Kürt yapısı için  katil Öcalan'ın Kürt nüfusu üzerinden etkisinden mi faydalanmak mı istiyor?..

"Daha sessiz, daha sakin bir çözüm süreci çalışmalarının yapılacağı"na dair Ankara'nın derin dehlizlerinde bilgiler dolaşıyor. "Bu nedenle fazla kamuoyunun gündeminde tartışılması da istenmiyor" deniyor. İstanbul seçimlerinin ardından Türkiye'de siyaset yeniden harmanlanıyor.

Dikkat;

İstanbul seçimleri ile birlikte Doktor Devlet Bahçeli'nin operasyon çektiği milliyetçilik anlayışı ve milliyetçilik pratiklerine...

Dikkat;

"Çözüm süreci"nin baş mimarlarından Abdullah Gül ile Beşir Atalay'ın Ali Babacan ile birlikte kuracağı yeni partiye...

Dikkat;

 Sözde Kürdistan'a Başbakanlığı döneminde selam yollayan, PKK/YPG'ye destek için çapulcu peşmergeleri Türk topraklarından geçiren Ahmet Davutoğlu'na kurdurulan yeni partiye...

Dört koldan yapılan sıkıştırmalara bir de SETA'cıları ve hala iktidarda bulunan kalbur üstü FETÖ'cüleri ekleyin!..

Ümraniye kumpası gerçekten çöktü mü?.. Bence, hayır!.. Kamuflaj değiştirerek yoluna devam ediyor...

Dikkat;

"Yargı reformu"nun içerisine ABD'nin talepleri doğrultusunda Öcalan'ı ve yeni PKK'yı rahatlatacak takas maddeleri konulur mu?..

Dikkat;

KKTC topraklarına, Japonya'daki zirve sırasında füze düştü. Basit bir iş kazası mı?.. Rusya'dan aldığımız S-400'ler herhangi bir al-ver pazarlığı neticesinde zararsız (!) bir şekilde KKTC'ye konuşlandırılabilinir mi?..

Dikkat;

"Al S-400'ü ver Öcalan'ı gitsin Suriye'ye..." pazarlığı mı?..

Dikkat;

İstanbul seçimlerinin ardından Millet İttifakı liderleri Kemal Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener'in arasını bozmak ve  demokratik parlamenter sisteme dönüş çabalarını baltalamak için  fitne tohumları serpen  gayretler benim de kulağıma geliyor...

Bebek katili Abdullah Öcalan, ABD tarafından Türkiye'ye neden teslim edildi?.. Hala anlayabilmiş değiliz!..

 

Yazarın Diğer Yazıları