AYM'nin edebiyatçıları

M. Halistin Kukul, Mehmet Çınarlı'nın (1925-1999) kendisine gönderdiği bir mektubu yayınlayınca hatırladım. Çınarlı, Anayasa Mahkemesi üyesi idi. Deprem, 17 Ağustos 1999'da onu bu dünyadan göçürdü.

Çınarlı, hukukçu değildi; Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirmişti. (PKK propagandasını "fikir hürriyeti" sayan Karar gazetesinin "saygın" yazarları, Zühtü ve avenesinin PKK ile mücadele eden güvenlik güçlerimizi suçladığı 1128 imzalı bildiriyi aklamasını kınayan 1071 kişi arasında "saygın" hukukçu olmadığı için pek sevinçliler. "Saygın" ne demekse! Bir kısmı hürmete layık, bir kısmı hürmete layık olmayan mı? Hukukçu, bilgisi ve ilmiyle temayüz eder. Tanınmış olmak da ölçü değildir. Biri frapan bir laf eder tanınmış olur. Bunlara "saygın" sıfatını nasıl vereceğiz?!

Çınarlı'nın, Yeni Türk Edebiyatı'nda ayrı bir yeri vardır. Bir zamanlar sıkı takip ettiğimiz "ekol" olmuş Hisar dergisinin kurucularından ve asıl yükü taşıyanlarındandı.

Çınarlı'nın "Gerçek Hayali Açtı" sevdiğim bir şiiridir. İzninizle buraya alacağım:

"Gerçek hayali aştı, ufuklar uzak değil / En olmaz isteklere uzanmak yasak değil. // Uçuyor rüzgâr gibi altımdaki küheylân / Ne kadar dizginlesem yavaşlayacak değil. // Artık yaratan sensin havamı, iklimimi / Buzların soğuğu yok, alevler sıcak değil. // Gül yaprağına döndü tekmesi düşmanların / Sunulan zehir değil, saplanan bıçak değil. // Öyle bir boşandım ki çöle benzer ömrüme / Bir Nuh tufanı oldu, sel değil, sağnak değil."

Mehmet Çınarlı, daha Anayasa Mahkemesi üyesi değilken, 1969'da "Gül yaprağına döndü tekmesi düşmanların" diyor.

"Onlar" şiirinde bir şey daha diyor:

"Sustuk sabırla her şeyi söylettiler bize. / Sevdikçe, nefret etmeyi öğrettiler bize. // Bir silkinişte ülkeye peygamber oldular, / Çektik, bütün günahları yüklettiler bize. // Bin bir düzenle saygıyı, imanı öldürüp, / İnkȃrı, kini, şüpheyi devrettiler bize. // Kaynarken ortalıkta cehennem kazanları, / Cennet, barış masalları dinlettiler bize. / Bizsiz ayakta durmaya yetmezdi güçleri, / Her gün bizimle güçlenerek, yettiler bize."

 Şair, 1983'ten zamanımıza bakmış!

Bir başka edebiyatçı Anayasa Mahkemesi üyesi Avni Givda (1909-1976). Givda Hukuk Fakültesi mezunu. ("Saygın" hukukçu arayanların bilgisine!) Şiirleri ve oyunları var.

Yekta Güngör Özden'i biliyorsunuz. AYM başkanlığı yaptı. "Atatürk" sevgisinde endazeyi tutturamadığı için, dudak bükülür ama, o da kalem sahibi. Dokuz şiir kitabı yayınlandı.

Tunalı Hilmi (1871-1929. Tıbbiyede okudu.) ve Celal Nuri İleri (1882-1936. Doktoralı hukukçu! "Saygın" yani!) ilk Anayasa metnini hazırlayan komisyonun üyesi edebiyatçılar. Zühtü mutlaka bilgisi sahibidir ama yine de hatırlatayım. "Türkçü" Tunalı Hilmi'nin ayrıntılı bir anayasa taslağı vardır. Tarih ve Toplum dergisinde yayınlanmıştır. (S. 3, Mart 1984). (Sonra Tunalı Hilmi'ye dair çıkan kitaba da alınmıştır.)

Bir Oktay Verel "Anayasa"yı romanına başlık koymuş: "Şimdi Tasa Anayasa".

Şemsi Belli'nin "Anayasso" şiirini de anmadan geçemeyeceğim.

Prof. Dr. Hasan Eren ile Prof. Dr. Hamza Zülfikar'ın birlikte hazırladığı "Anayasa Sözlüğü"nü de ekleyeyim ve yazıyı yarın devam etmek üzere bitirelim.

 

Yazarın Diğer Yazıları