Trabzonspor bugünleri göremedi!

"Sadece kaleci Uğurcan ile biraz da Abdulkadir Parmak'ın farklılık yaratabildiklerini" söylesem, sanırım çıkıp da bana; "Trabzonspor, Sıvasspor'a neden 2-1 mağlup oldu?" sorusunu sormaktan vazgeçersiniz!

Hele ki, kalecisinin en az 5 gol olabilecek vuruşu olağanüstü bir performans ile bertaraf ettiği, buna karşılık rakip kalecinin adeta hazan mevsimi güneşindeki gibi kalesinde sere serpe yattığı bir maçtan söz ediyor isek Sıvas'ta Trabzonspor'un yerlerde süründüğünü, Sıvasspor'un ise kazanmak için elinden ne geliyor ise tümünü yaptığını da söyleyebilirsiniz.

Şimdi size desem ki; "Trabzonspor'un bu maçı kaybetme ihtimalinin büyük olduğunu maçtan önce de tahmin ediyor, söylüyordum."

İkinci kez sizin "Bu tahmini neye dayanarak yaptın?" sorunuzla muhatap olurum sanırım.

Oysa, ortaya çıkan sonuçla ilgili böyle bir tahmin yapmak için eldeki oyunculara bakmak yeter de artar bile!

Çünkü, Trabzonspor'da "her an olağanüstü işler yaparak sonuca etki edecektir" dedirtebilecek, yani giden Yusuf Yazıcı ile sakatlanan Abdulkadir Ömür derecesinde birinci sınıf oyuncular yoktu. "Sosa vardı ya" demeye sakın kalkmayın. Sosa iyi oyun sergileyen bir takım da iyi işler yapabilir.

Dedik ya; "olağanüstü işi kaleci Uğurcan yaptığına göre!" Trabzonspor'un ne kadar kötü oynadığını anlamak için bu yeterlidir.

Peki bu durumda Ünal Karaman, ne yapacaktı, hangi oyuncu ile sihirli dokunuşu gerçekleştirecekti de,  berbat oyunu biraz olsun futbola benzetebilecekti?

Koray gibi büyük bir yanlışla, Fıratcan gibi 3-5 dakikalık denemelerde yer almışla kötü giden bir oyunu durdurup, tersine çeviremezdi ki!

Yani elinde sihirli dokunuşu yapacak yetenekte tek bir yedek yoktu ki!

Hahh! İşte o zaman  gelelim bu işlerin, neden bu hale geldiği konusuna?

Papağan gibi tekrarlar dururum; "Yöneticinin iyisi işler yolunda giderken gelecekte nelerin kötü olabileceğini düşünen, tahmin eden, gören ve ona göre tedbir alandır."

Geçtiğimiz sezonu Yusuf, Uğurcan, Hüseyin, Abdulkadir'ler gibi yetenekleri gün ışığına çıkararak gönüllerin şampiyonu değilse bile takımı olan Trabzonspor'da, yöneticilerinden taraftarlarına kadar hemen hemen herkes, kendilerini bu sezonun bir numaralı şampiyonluk adayı gibi gördükleri için, ayakları hiç yere basmadı. Genç yetenekleri fazla yığdılar. Yabancı tercihlerini 2-3 oyuncu ile sınırlı bırakacak şekilde iyisinden yapmadılar.

Anlatmak istediğim gibi, geleceği iyi göremediler. Sakatlıkların ardı ardına sökün edebileceğini hiç ama hiç düşünmediler. Sonrası malum!

Daha sonrasının bugünden iyi olabileceğini kimse çok iddia etmesin. İçeride ve dışarıda, Avrupa'da veya Süper Lig'de rakibin gücünü değerlendirmeksizin Trabzonspor'un tüm maçları yüzde 33'lük oranlarla 3 ihtimallidir. Yüzde 1'lik fazlalığı ise Trabzonspor'un aleyhine yazmaktan başka tahmin de yoktur. Çünkü, görünen köy kılavuz istemez.

 

Yazarın Diğer Yazıları