Yüzsüzlük
Attıkları her adımın ardından devreye girdi kalemşörler, borazanlar..
Ya "Zafer" dediler ya "Yüzyılın adımı"
Avrupa Birliği sürecinden başlayın, Beyaz Saray'da geçen ay yapılan görüşmeye kadar, şöyle hafızanızı bir yoklayın..
Başarısızlığın adı başarı, yenilginin adı zafer oldu her defasında..
Ve acı olan, bu gerçeğe rağmen, hiçbirinin yüzünde en küçük bir kızarıklık, en küçük bir mahcubiyet olmadı..
Çünkü, siyaset hiç bu kadar yüzsüzleşmedi..
**
Yıllarca FETÖ'yle kol kola yürüyüp, devleti bu çeteye teslim edip, 'ne istedilerse verip', ardından iktidarı paylaşmak istemeyerek 17-25'ten sonra 'FETÖ'yle mücadele eden iktidar' pozu verebilmeyi, başka türlü nasıl izah edersiniz ki?
**
Devletin kılcal damarlarına kadar atanmalarına imza atıp, orduyu, emniyeti, yargıyı teslim edip, 15 Temmuz ihanetine giden yolun taşlarını döşeyip, sonra sütten çıkmış ak kaşık edasıyla dolaşmayı, başka türlü nasıl izah edersiniz ki?
**
Davos'ta caka satıp "Van münüt" dedikten sonra, seçim meydanlarında İsrail'e verip veriştirdikten sonra, Yahudi lobisinin "Üstün Cesaret Madalyası"nı boynunuzda taşımayı, İsrail'le ticareti en çok artıran iktidar olmanıza rağmen, hala İsraille mücadele ediyor-muş gibi yapabilmeyi, başka türlü nasıl izah edebilirsiniz ki?
**
Bölücü terör örgütünün sözcüleriyle kol kola girip, Öcalan'ı 'Dünyayı bizden iyi okuyan adam' ilan edip, şehirleri teröristlere teslim edip, finalde hendeklere batıp, tüm bu olanları da vizyon diye pazarlamaya kalkmayı, başka türlü nasıl izah edebilirsiniz ki?
**
Rus uçağını vurup, "Vurduk" diye açıklama yarışına girip, sonra "FETÖ'cüler yaptı" diyerek Rusya'dan özür dileyip, tüm bu olanları da başarı diye sunmayı, başka türlü nasıl izah edersiniz ki?
**
Amerika'ya kafa tutup, Trump'ın radarına yakalanıp, artık masaya ne konduysa, sonra da çark edip yeniden "Dostum" diyebilmeyi diplomatik bir maharet gibi sunabilmeyi, başka türlü nasıl izah edersiniz ki?
**
Amerika'yla mutabakat imzaladık diye caka sattıktan üç gün sonra, işin balon olduğu ortaya çıktığında bile, büyük başarı naraları atmayı, ardından Rusya'yla yeni bir mutabakat imzalamayı da büyük başarı diye pazarlamayı,
Bu iki mutabakata rağmen Suriye'de kolunuzu kıpırdatamıyor oluşunuzu bile, stratejik dahilik diye satmayı, başka türlü nasıl izah edersiniz ki?
**
Dostum Trump bir yandan, dostum Putin diğer yandan çakarken, sevgiyle yanağınız okşanıyormuş gibi sırıtabilmeyi, başka türlü nasıl izah edersiniz ki?
**
Her anlaşmayı, her görüşmeyi 'Zafer' diye pazarlayan kiralık kalemler veriyor gazı, kendileri bile gerçekten zafer sanıyor..
Her anlaşmanın ardından yeni hayal kırıklıkları, yeni acılar yaşamaktan bıktık, usandık..
Herkes siyasetlerinde sorun var sanıyor..
Herkes diplomasilerinde sorun var sanıyor..
Hayır..
Sorun onlar değil..
Sorun fıtrat..
Ve bu fıtrat öyle bir fıtrat ki, tahmin edemeyeceğiniz kadar yüzsüz..
Türkiye'nin sorunu, iktidardı, muhalefetti, diplomasiydi, ekonomiydi falan değil..
Geçin bunları..
Türkiye'nin öncelikli sorunu yüzsüzlük..
Hayat bize bir kez daha öğretiyor ki, ar damarı çatladı mı, yandı gülüm keten helva..
